2023’e sanat dolu merhaba

8 dakikada okunur

Litros Sanat Gazetesi olarak, 2022 yılını geride bırakmanın hüznü ve sevincini yaşamaktayız. 2022’de yaşadığımız güzel anıları geride bırakmanın hüznünü yeni bir yılın yeni anılar vaadi ile sevince dönüştürüyoruz. Sanat ajandası olarak 2023’e merhaba dediğimiz bu sayımızda, 14 Ocak’ta prömiyerini yapacak “La Bayadère” balesinin müjdesini verdik. Arter’de sergilenen “OyunBu” sergisi de sanat ajandamızın bu sayıdaki misafiriydi. Norveçli yönetmen Kristoffer Borgli’nin “İlgi Manyağı” filmini de sizler için sanat ajandamızda anlattık. 

Litros Sanat Gazetesi, 2023 yılında da kültür sanatın nabzını tutmaya devam ediyor. Sanat ajandası bölümü olarak yeni yıl sayımızda sizlere 2023 yılının ilk ayında nerede hangi etkinliğe gidilmeli haberini vereceğiz. Gittiğimiz, izlediğimiz etkinliklerin de kritiğini yapacağız. 2022 yılı kültür sanat etkinlikleri yönüyle oldukça bereketli geçti. İstanbul özelinde düzenlenen daha sonra başka illerde gerçekleşen “Kültür Yolu Festivali” kültür sanat etkinliklerine ivme kazandırdı. Sanatseverler birçok alanda gerçekleşen etkinliklere kolayca erişti, etkinliklerin birçoğunun ücretsiz olması da halk ve sanat arasında köprü kurdu. “Sanat toplum içindir” felsefesi 2022 yılında “Kültür Yolu Festivali” sayesinde karşılık buldu. Yoğun geçen 2022’yi uğurlayıp 2023 yılına merhaba diyoruz. Sanat dolu bir yıl olmasını temenni ediyoruz. 

Ocak ayına bale molası

2023 yılı da 2022’den farklı olmayacak gibi. Taksim Atatürk Kültür Merkezi’nden yine sanatın sesi yükselecek Ocak ayı boyunca. Bale severlerin merakla beklediği önemli bale eserlerinden “La Bayadère” 14 Ocak akşamı AKM Türk Telekom Operası’nda prömiyerini yapacak. “La Bayadère” balesi Hindistan’da geçen aşk ve entrika temalı bir hikayeye sahip. Baleyi izleyenler kendilerini Hindistan’da hissedecek. Marius Petipa’nın eşsiz koreografisi, Ludwig Minkus’un müziğinin tınısı izleyenlere etnik bir görsel şölen yaşatacak. “La Bayadère”, 14 Ocak akşamı gerçekleşecek prömiyerinin ardından 18, 21, 25, 28, 31 Ocak’ta izleyicisi ile buluşmaya devam edecek.

 

 

 

Yeti̇şki̇nlere ve çocuklara oyun 

Arter Koleksiyonu’ndan seçkinlerin derlendiği “OyunBu” grup sergisi sanatseverlerle buluşuyor. Sergi çocukluk ve oyun kavramları ile örülmüş tema üzerine şekillendirilmiş. Duyguların resmedildiği sergide rekabet, gerilim, şans, taklit, ritüel, sihir, haz gibi kavramların izi sürülüyor. Küratörlüğünü Emre Baykal’ın yaptığı “OyunBu” sergisi hem çocuklar hem de yetişkinler için kazananı olmayan aynı zamanda da herkesin kazandığı bir oyun alanı açıyor. Arter’in birinci ve ikinci kat galerilerine yayılan sergi, içine yerleştiği mekânların mimarisini de oyuncu müdahalelerle yorumluyor. “OyunBu” sergisi 9 Nisan 2023’e kadar Arter’de görülebilecek. 

 

 

İlaç gi̇bi̇ bir fi̇lm: İlgi̇ Manyağı 

Kristoffer Borgli, ilk uzun metrajlı filmi “İlgi Manyağı” 2022 Cannes Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptıktan sonra beyaz perdede sinemaseverlerle buluştu. Sosyal medyada  epeyce konuşulan filmi merak ettim AKM Yeşilçam Sineması’nda gidip izledim. Filmi merak etmemin bir diğer sebebi ise “Dünyanın En Kötü İnsanı” filmi yapımcısının filmin yapımcılarından olmasıydı. 

Film salonu nispeten doluydu, ilgililer filmi merak edip gelmişti. Film cast ve senaryosu ve de görüntü kalitelisiyle oldukça başarılıydı. “İlgi Manyağı” filminde narsist sevgililerin birbirlerini nasıl sabote ettikleri anlatılıyor. Kadın karakterimiz Signe, yaşlandıkça hiçbir şeyi başaramadığını ve sosyal ortamda başarıları ile el üstünde tutulmadığını fark ediyor. Signe’nin fark ettiği başka bir şey ise sanatçı erkek arkadaşı Thomas’ın kariyer basamaklarını hızlı adımlarla çıktığı… Olaylar da tam bu noktada başlıyor, narsist çiftimizin ilişkisi birbirlerini iyileştirmiyor aksine sonu olmayan hastalığa götürüyor. 

Narsisizmi tüm çıplaklığı ile anlatan filmde, kadın karakterimiz Signe’nin dikkat çekme çabası Rus menşeli cilde zarar veren ilaçları kullanması ile perçinleniyor. Her ortamda dikkat çekmek isteyen, muhabbeti kendi akışına göre şekillendiren insanları film sayesinde dışarıdan görme fırsatı elde ediyorsunuz. Kurban kültürünün insanların dikkatini çekmediği, hatta böyle durumlarda insanların kurban psikolojisine girenleri sosyal ortamda çok da keyifle dinlemediğini, nezaketen kırmasa da dilinin ucuna gelen kelimeleri nasıl yuttuklarını yönetmen Borgli’nin ustaca manevralarında yakinen gözlemlemiş oluyorsunuz. Çağımızın büyük psikolojik rahatsızlığına ışık tutan filmi, The Hollywood Reporter dergisi “feci, komik, utanmazca, keyifli ve şeytani bir ziyafet” olarak tanımlamış. Yaşamayı sevmeyenlerin narsistce yaklaşımları ile karşısındaki insanın hayatını nasıl sabote ettiğini anlatan filmi, AKM Yeşilçam Sineması’nda izleyebilirsiniz.

Önceki Yazı

Sanatta yapay zeka ile alternatif gerçeklik arayışı 

Sonraki Yazı

Eski İstanbul’dan bize kalanlar

Son Yazılar