Anlatılması Gereken Çok Hikâye Var

9 dakikada okunur

Ülkemizin usta komedyenleriyle yeni yılı karşılayan dijital platformlar hız kesmeden yollarına devam ediyorlar.

Pandemiyle hızlanmaya başlayan dijitalleşme süreci her geçen gün etki alanını genişletmeye devam ediyor. Öyle ki köşemizin adını ‘Dijital Ekran’ koyduk. Her sayıda sizlerle dijital platformlarda neler olup bittiğine yakından bakacağız.
Ülkemizin usta komedyenleriyle yeni yılı karşılayan dijital platformlar hız kesmeden yollarına devam ediyorlar. Bu yıl Türkiye’de yayın hayatına başlayacak Disney Plus, başlangıç tarihini Ağustos ayı olarak açıklandı. Yaz ayında yayın hayatına başlayacak platform, projeleri için hazırlıklarını hızlandırdı. Diğer yandan Netflix, ‘Babam ve Oğlum’, ‘Çemberimde Gül Oya’ ve yakın zamanlı ‘Yeşilçam’ yapımlarına imza atan Çağan Irmak ile ‘Yaratılan’ dizisinin hazırlıklarına başladı.
Netflix’ten bahsetmişken bir yerli bir yabancı iki yapımdan söz etmek gerekir. İlk olarak Zeynep Günay Tan ve Seren Yüce imzalı Kulüp dizisinin ikinci kısmı yayınlandı. Berkun Oya imzalı Bir Başkadır dizisinden sonra kalitesi, konusu ve kadrosuyla beğenilen ikinci Netflix dizisi oldu. Kulüp 1955 yılının İstanbul’unda Yahudi Matilda’nın hikayesini anlatıyor. İlk kısmı geçtiğimiz yıl yayınlanan dizinin son dört bölümüde 6 Ocak’ta yayınlnadı. Beyoğlun’da yer alan bir gece kulübünün çalışanı olan Matilda, onun yıllar önce bıraktığı kızı Raşel, sanatçı Selim, kulübün ikinci adamı Çelebi, patron Orhan ve taksici Fıstık İsmet hikayenin kahramanlarıdır. Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında gayri müslimlerden alınan Varlık Vergisi ve 6-7 Eylül olaylarının anlatıldığı dizi, kendine has dünyasıyla seyirciye o zamanları hatırlatıyor ve tekrardan yaşananları sorgulatıyor. Final bölümünde 6-7 Eylül olaylarını değinse de finaliyle romantik, yeşilçamvari bir dokunuş yapıyor. En başından Matilda’nın hikâyesi olarak yola çıktığı için makul bir son oluyor. Ama olayın acı, gerçek taraflarını düşününce romantik bir yaklaşımın doğruluğu tartışılır oluyor. Acı gerçeklerin, olayların kurgusal olarak anlatılması gereken çok hikâye olduğu da hatırlatmak gerek.
Yerli yapım sonrası sırada Elle Ferrante’nin aynı adlı romanından uyarlanan The Lost Daughter (Karanlık Kız) var. Oyuncu Maggie Gyllenhaal’ın ilk yönetmenlik denemesinda başrol usta oyuncu Olivia Colman’ın. İlk olarak dünyada ve ülkemizde vizyona giren Karanlık Kız, vizyon yolculuğu devam ederken Netflix’te yayınlandı. Profesör Leda, kendi başına çıktığı yaz tatilinde, çocuklarıyla ilişkisine dair geçmişe doğru bir yolculuğa çıkar. Tatil bölgesinde karşılaştığı geniş ailede onun tramvalarını ve pişmanlıklarını tetikler. Kadın olmak, anne olmak üzerine düşündürürken hatta yeri geldiğinde gerilimi arttırıyor. Maggie Gyllenhaal romanı ustalıkla uyarlıyor ve oyuncu seçimleriyle taçlandırıyor. Netflix‘in oyuncu, yönetmen işbirliklerinin başarılı örneklerini görmek insanı umutlandırmıyor değil.Komedi’nin yükselişi
Yerli platformlarımızdan Gain ve EXXEN’de komedi dizilerinin yükselişi de bu hafta konuşulan konular arasında yer alıyor. Gibi ve 10 Bin Adım kendilerine has senaryo ve mizahlarıyla yükselişte olan diziler arasında. Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi imzalı Gibi, toplum içerisinde yaşanan, yaşanabilecek traji-komik durumları Yılmaz ve İlkkan’ın atışmaları üzerinden ele alıyor. Her bölümüyle de trend oluyor. Engin Günaydın ve Devin Özgün Çınar’ın başrolünde yer aldığı 10 Bin Adım hem hayatımzıda yer kaplayan on bin adım atma alışkanlığını hem de kadın erkek bakış açısını anlatıyor. İkinci sezon bölümleri yayınlanmaya başlayan dizi usta komedyen Cem Yılmaz’dan da tam not aldı. Friends, Seinfeld, The Office komedi, mizah diyince dünya çapında akıllara gelen dizilerdir. Biz de ise komedyenlerimizin çektiği filmler ve kendi stand-upları dışında pek bir malzeme yok. Dijital platformların farklı, özgün yapımlara imza atması kendi külliyatımızı oluşturmak noktasında büyük bir adım oluyor.
Sinemamız kaybolmuyor
Dünya sinemasının önemli, bilinen filmlerin yanı sıra kıyıda köşe kalmış, unutulmaya başlamış filmlerini bizlerle buluşturuyor Mubi. Ama bunların yanı sıra Türkiye Sineması’nın hem uzak hem yakın zamanlı birçok filmini de ulaşılabilir kılıyor. Özellikle de yakın zamanlı filmlerin festivaller sonrası hayalete dönüşmesini engelliyor. En son yayınlandığı film ise Cihan Sağlam imzalı Uzun Zaman Önce filmi oldu. İki kardeşin babalarına benzememeye çalışmalarını anlatan film 26. Adana Altın Koza ve 7. Boğaziçi Film Festivalleri’nde ödüllendirildi. 2021’in ulusal ve uluslararası festivallerinde adından söz ettiren Selman Nacar’ın ilk uzun metrajı İki Şafak Arasında filmi de 22 Ocak’ta Mubi’de yayınlanacak.
Dijital Paltformlar arasında en son ise Amazon Prime’dan bahsedebiliriz. Usta oyuncu George Clooney’in yönetmen koltuğunda oturduğu The Tender Bar izleyicileriyle buluştu. Başrollerinde Ben Affleck ve Tye Sheridan’ın yer aldığı film, babasını küçük yaşta kaybeden bir gencin hikâyesini konu ediyor. Klişeleri barındıran hikâye kendi içerisinde iyi ilerlese de genel olarak seyircisini tatmin etmiyor. Amazon Prime’dan bahsetmişken İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin yeni filmi A Hero’nun vizyon yolculuğu sonrasında Amazon’da yayınlanacağını belirtelim.

Önceki Yazı

Müziğimi Paylaşmayı Seviyorum

Sonraki Yazı

Resim ve Sinema Müzesi bir de Mavi Kuş’un kanatları

Son Yazılar