Bambaşka rüyalar Tasavvufi öğretide -psikolojik temellerle- rüya yorumlamak çok eski zamanlardan bu yana müracaat edilen bir yol olmuştur. (Her ne kadar şu an bunu Batı’dan öğreniyor olsak da) Celâl sembolleri (kahır, korku, cezalandırma vs.) ve Cemâl sembolleri (merhamet, aşk, sevgi vs.) okunarak rüyalar tabir edilirdi. (Zaten Hz. Peygamber’e ilk vahyin
Devamını OkuyunBambaşka rüyalar Tasavvufi öğretide -psikolojik temellerle- rüya yorumlamak çok eski zamanlardan bu yana müracaat edilen bir yol olmuştur. (Her ne kadar şu an bunu Batı’dan öğreniyor olsak da) Celâl sembolleri (kahır, korku,
… Hikâye, bir meyhanede başlar. Bir fenomen olarak yeraltı, bar, meyhane gibi mekanlar bilinçdışını sembolize ederler. Abdullah Efendi, bir süre sonra meyhanede üst benliğini (süperego) bırakır, garsonlara da “Aman uyandırmayın, sonra gelir
… “Allah’ın rüya göreni uyarmak için gönderdikleri, Allah’ın müjde vermek için gönderdikleri ve şeytanın gönderdikleri.”[1] Batı’nın determinist anlayışının kabul edeceği bir durum değildir bu. Uyku, bizim inanışımızda küçük ölümdür. “Allah uyudukları zaman
… Rüyamızda kuşbakışı şekilde tüm olaylara hâkim olarak kendimizi ve çevremizdekileri görürüz. Aslında bizim rüyamızdır, özne bizizdir ama bakış tanrısaldır. Kendimizi yukarıdan izleriz. Burada da Tanpınar tam olarak bunu yapıyor. Abdullah Efendi
İçimizi rüyada açığa çıkardığımız gibi sanat aracılığıyla da bir düşün yani rüyanın somutlaması olarak kendimizi ifade ederiz. Sanatçı zihninde beliren hayali, kullandığı yöntem her ne ise onunla dışa taşırır. İster renkler. İster