Erol Akyavaş, dinlenmek için gittiği dağ köyünde, gece, rüyâsında kendini bir vav olarak gördü. Sonsuzca uzayıp gidiyormuş hissi veren bir çöldeydi. Susuzdu. Dudakları çatlamıştı. Güneş tepedeydi, ateş gibi yakıyordu; kum ısınmıştı, ayakları çıplaktı, yanıyordu. Kumla güneş arasındaki zayıf bedeninde kalbi, bir geyiğin kesik boynu gibi kanıyordu. Birden fırtına çıktı. Tuhaf
Devamını OkuyunErol Akyavaş, dinlenmek için gittiği dağ köyünde, gece, rüyâsında kendini bir vav olarak gördü. Sonsuzca uzayıp gidiyormuş hissi veren bir çöldeydi. Susuzdu. Dudakları çatlamıştı. Güneş tepedeydi, ateş gibi yakıyordu; kum ısınmıştı, ayakları
Hüznün ve melâlin şairi Alaeddin Özdenören’in kitabına da adını veren “Güneş Donanması”, Mâverâ mektebi mensuplarının âşinâ oldukları imajlarla yüklüdür. “Melon şapkalı birtakım adamlar”ın kente gelişi, görülecek yerleri görüşü, halkı selamlayışıyla başlar şiir.
Başlık, Aziz Mahmud Hüdayi’nin şeyhi Üftade Hazretlerinin bir nutkundan. Dörtlük şöyle: “Dosttan atasın getiren/ Zulmetleri hep götüren/ Canlarda irfan bitiren/ Oruç ayı geldi yine.” Bu yalın ve samimi ilahide olduğu gibi, bütün
İki bin yirmi üçten ilk aklımda kalan, Büyüyen Ay Yayınevi’nin Kemal Edîb Kürkçüoğlu, Tâhir’ül-Mevlevî ve Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi külliyâtlarına eklenen değerli halkalar oldu. Filibeli azizin, Bütün Oyunları’nı, Huzûr-ı Akl ü Fende
İsrail işgalinin geldiği noktayı yansıtması açısından bir rakam vereyim: Toplam 27.000 kilometrekarelik Filistin topraklarının, bugün 21.000 kilometrekaresi İsrail işgalcilerinin elinde. Kalan 6.000 kilometrekare ise Filistin’e ait. Bu alan da üçe tasnif edilmiş