Çocukluğumuzun geçtiği sokaklar ve mahalleler, ruhumuza “sürprizli” tohumlar eker. Bu tohumların ne tür meyveler vereceğini ilk başlarda çözmemiz mümkün değildir, zira hayatı kendi akışında yaşıyoruzdur o vakitlerde. Giderek yaş ilerler; hayat, zihindeki soruları artırır ve ortaya harikulade meseleler çıkar: Bu evlerde kimler yaşadı? Bu sokaklardan kimler, neden geçti? Şu mezarlık
Devamını OkuyunÇocukluğumuzun geçtiği sokaklar ve mahalleler, ruhumuza “sürprizli” tohumlar eker. Bu tohumların ne tür meyveler vereceğini ilk başlarda çözmemiz mümkün değildir, zira hayatı kendi akışında yaşıyoruzdur o vakitlerde. Giderek yaş ilerler; hayat, zihindeki
Keyifle gülümsüyoruz, neşeyle yemek yiyoruz, çılgınca dans ediyoruz, ölesiye geziyoruz, konforlu tatiller yapıyoruz, lüks araçlar kullanıyoruz ve tüm bunları muhakkak gösteriyoruz. Üstelik yalnız de değiliz asla, fotoğraflarda her ne kadar yalnız olsak
Av Mevsimi filminde Komiser Ferman’ın ekibindeki genç polislere ders anlattığı sahneyi hatırlayalım. Tek bir noktadan bakarsanız tek bir şey görürsünüz demişti. Üstelik o görünen şey bizi hedefimize götürecek şey mi yoksa hedefle,
Bazı yazarlar, hiç tanışmasak da sıkı dostumuzdur. Bizi anladıklarını biliriz. Bu anlayış içinde kelimelerle ifade etmesi biraz güç hâller vardır. Çünkü modern zamanların insanları için anlaşılmak, bir başkasının “seni anlıyorum” demesinden ibarettir.
Onun hangi kitabını bitirince ayağımız yerden kesilmez ki? Hiç beklemediğimiz bir anda kolumuza girip bizi karşıdan karşıya geçiren, sonra da öylece bırakmayan, yaşamın derinliğini fark etmemizi sağlayan bir bilge Doğan Cüceloğlu. Kitaplarını