Aylin İZMİR
Esenler Belediyesi, unutulmaya yüz tutmuş vakıf kültürü geleneği olan Mi’râciye’yi, 86 yıllık özlemin ardından ibadete açılan fethin sembolü Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi’nde yaşattı.
Hz. Muhammed (SAV)’in miraç mucizesini anlatan şiirleri Mi’râciye, Miraç Kandili gecesi Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi’nde okundu. 100 yılı aşkın süredir Bursa’da bulunan Hoca Muslihiddin (Mahkeme) Camii’nde okunan Kutbü’n Nayi Osman Dede’nin Mi’râciyesi, bu kez Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi’nde semalarında yankılandı. Dini musikimizin bu kadim geleneği, Esenler Belediyesinin organizasyonuyla Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu tarafından icra edildi. Gecede Kur’an-ı Kerim okundu ve dua edildi.
VATANDAŞLARDAN YOĞUN İLGİ
Salgın kuralları çerçevesinde sınırlı sayıda katılımla gerçekleşen kandil programında vatandaşlar, akşam namazının ardından yatsıya kadar burada vakit geçirdi. Maske kullanan ve sosyal mesafe etiketlerine göre saf tutan vatandaşlar, namaz sonrası vakitlerini Kur’an-ı Kerim okuyarak değerlendirdi.
GÜNÜMÜZE ULAŞAN TEK SES KAYITLARI
Mi’raciye’yi takip eden vatandaşlara İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu tarafından icra edilen ve Esenler Belediyesi katkılarıyla kaydı yapılan “Mi’raciye” albümü dağıtıldı. Mehmed Safiyüddin Erhan’dan alınan ve 1700’lü yıllardan bugünlere ulaşan tek tarihi ses kayıtları, proje sahibi tanburi Cüneyt Bayraktar tarafından dinlenerek, meşk sisteminin son temsilcilerinden Hubcuzade Şakir Çetiner’in okuduğu tavırda notaya alındı ve albümdeki Miraciye icrası da bu notadan yapıldı. Sanat yönetmenliğini İhsan Özer’in üstlendiği albüm, Osmanlı dönemindeki Miraç kandillerinde Mi’raciye okunması geleneğinin gelecek nesillere aktarılmasına katkı sunmayı amaçlıyor. Cüneyt Bayraktar’ın titiz çalışmaları sonucu ortaya çıkan Mi’raciye kitabı da vatandaşların ilgisine sunuldu.
300 YILLIK GELENEK YAŞATILDI
Miraç Kandili programı, 300 yıllık Mi’raciye geleneklerine uygun olarak yerine getirildi. Hz. Muhammed (SAV)’e miraca yükselişinde süt ikram edilmesi vesilesiyle Mi’râciye kıraatinin ardından cemaate süt ve kandil simidi ikram edildi.
Mİ’RÂCİYE NEDİR?
Hz. Muhammet’in göğe yükselişini konu alan edebi yapıtlardır. Tek başına bir kitabın konusunu oluşturabildiği gibi, eserler içinde bölümler halinde de yer alır. Genellikle kaside ve mesnevi şeklinde yazılmıştır. Miraciyelerde coşkulu bir söyleyiş, didaktik özellikler ve sanatlı bir üslup egemendir. Zamanla Miraç kandillerinde okunması gelenek haline dönüşen Miraciyeler, miraç hadisesini anlatır.
Türk edebiyatında miraç hadisesi Türkçe eserlerde sıkça işlenmiştir. Ayrıca divanlarla din dışı mesnevilerde bu konuda şiirlere yer verilmesi bir gelenek halini almış, zamanla kasidelerin mi’râciye, mesnevilerin ise mi’racnâme adıyla anıldığı zengin bir edebî tür oluşmuştur. Konunun genellikle dini kaynaklara dayanarak didaktik bir şekilde ele alındığı eserlerde yazarın sanatkâr yönünün ikinci planda kaldığı, tasavvufî açıdan işlenen mesnevi ve kasidelerde ise daha lirik ve sanatkârane bir üslûbun ön plana çıktığı, şairlerin hayal dünyalarının zenginliğine göre olaya şahsî yorumlar getirdiği görülmektedir.