“Bir Fotoğrafla Suriye’yi, Afganları, Afrika’yı Tanıdık.”

/
2 dakikada okunur

Bu sayıda, fotoğraf sanatçısı Engin Uzun ile bir araya geldim. Usta fotoğrafçı, birbirinden samimi sorularıma bakalım nasıl yanıtlar vermiş hep birlikte okuyalım.

Merhaba Engin Bey, nasılsınız?
– Şükür iyiyim.
Size merak ettiklerimi soracağım siz de hazırsanız başlayalım! 😊
– Tabii ki.
Dünyada en sevdiğiniz şehir?
– Mekke.
Türk kahvesi mi? Filtre kahve mi?
– Filtre kahve.
En son okuduğunuz kitap?
– “Şeker Portakalı”
Pinterest mi? Instagram mı?
– Pinterest.
3 kelimeyle neden fotoğrafçılık?
– Bakmakla görmek arasındaki fark diyelim.
Fotoğraf sanatçısı olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?
– Zaten mesleğim de olan kuyumculuğu yapardım.
Doğa fotoğrafı mı? İnsan hayatları mı?
– Elbette insan hayatları.
Birinden aldığınız en güzel iltifat?
– Daha öyle bir iltifat almadım.
Sizi en çok şaşırtan olay?
– Genelde ben olaylara şaşırmam.
Sonbaharın en sevdiğiniz rengi?
– Toprak rengi.
Bir fotoğraf dünyayı nasıl değiştirir?
– Aylan bebek dersem herhalde anlaşılabilir veya National Geographic’teki o Afgan kızı veya tam ölmek üzere olan bebeğin arkasında bekleyen akbaba. Onlarla Suriye’yi, Afganları, Afrika’yı tanıdık.
Neyi affetmezsiniz?
– Yalan söyleyeni affetmem.
Sinirlenince ne yaparsınız?
– Ortalığı kırıp dökerim!
Dijital makine mi? Analog makine mi?
– Dijital makine.
Sonbaharda en güzel kareleri nerede yakalarız?
– Bir ağacın altında.
Kaliteli fotoğraf çekmenin 3 püf noktası?
– Işık bilgisi, kadraj bilgisi ve renk bilgisi.
En büyük tutkunuz?
– Dünyayı gezmek, elhamdülillah onu da yapıyorum.
Ve son soru; hayatta örnek aldığınız kişi?
– Babam.

Önceki Yazı

Yapımı 92 Yıl Süren Müze Açıldı!

Sonraki Yazı

Bu Film Marvel’ı Solladı

Son Yazılar