Kitapları okuyor, kurgularla büyüleniyor, kahramanlarla günlerce, bazen aylarca yaşıyoruz. Okuduklarımızı unutmayız zannederken bir süre sonra her şeyin silindiğini fark ediyoruz. Oysa nasıl güzel bir hisle kapatmıştık kitabın kapağını, nasıl da inanmıştık o
Evinde klima olan bir arkadaşımı ziyaret ettim, serin bir ortamda kahve içmek çok güzeldi. Akşam serinliğinde çıkarken lise bire giden oğulun küçülüp kalmış fakat sapasağlam birkaç kramponunu kapının koluna asılı görünce giderken
Geleneksel çocukluk, Aydınlanma Dönemi’ndeki modern çocukluk paradigmasının tasarımı sonrası dönüşmüştür. Modern çocuk edebiyatı ise, bu dönüşüm ardından süreç içinde gelişmiştir. Günümüzde çocuk edebiyatı, çocuğun gelişim evrelerine uygunluğu önceler. Metnin anlaşılabilirliğini, çocuğun ilgi
1840’ta Edgar Allen Poe’nun “Kalabalıkların Adamı” adlı öyküsü yayımlandığında, modern zamanlar için avarelik hikâyesi başlamıştı. Tutkulu gözlemcilik ile yürümeye övgü’nün iradi olarak birleştiği bir duyguyla yürüyordu kahramanımız. O yıllarda Poe’nun Londra sokaklarında
1982’nin 12 Şubat’ında “Zaman Zaman İçinde” adlı günlüğüne şöyle bir not düşmüştü Tarkovski: “Hesse okuyorum. Onunla çok ortak yönümüz var. Benimkisi hoş bir hikâye değil. Onda tıpkı kendilerini kandırmayı