Gülcan Tezcan
“Salgın sebebiyle uygulanan kısıtlamalar sebebiyle tiyatro kuruluşlarının kendilerini döndürme ihtiyaçları kaçınılmaz olsa da cevabı dijital ortamda mıdır, çevrimiçi olmak günü kurtarabilecek mi bunu zaman gösterecek.”
Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı Erdem Akakçe rol aldığı her sinema filmi, dizi ve oyunda farklılığını ortaya koyan isimlerden. Döneminin en önemli karakter oyuncularından biri olan Akakçe, tiyatroda olduğu gibi sinemada da “Anlat İstanbul”, “Korkuyorum Anne” gibi iz bırakan yapımlarda rol aldı. Televizyonda son dönemlerde “Vuslat” ve “Uyanış: Büyük Selçuklu” dizilerinde seyirci ile buluşan Akakçe’ye tiyatronun pandemi ile imtihanını sorduk.
Sizi son dönemde daha çok dizilerde izliyoruz ama tiyatro oyunculuğunuz çok daha eski. Sahnede sizi en mutlu eden ‘iyi ki’ dediğiniz oyunlar ve dönemler hangileriydi?
Dostlar, Ankara Ekin, Tiyatro Adam ve Dasdas’ta sahneye çıktığım her dönemim çok keyif verdi. İyi ki demediğim oyun olmadı desem yeridir.
Oyuncu olarak pandemide tiyatroların durumu hakkında neler söylersiniz? Tiyatro anlamında hayatınızı nasıl etkiledi pandemi, yarıda bırakmak zorunda kaldığınız oyunlar oldu mu?
Pandemi bütün dünyada sahne sanatlarını sekteye uğrattı tabii ki. Bizim de Dasdas’taki ‘Ben Varım’ adlı müzikli oyunumuz yarıda kaldı. Yeni başlamıştık. Henüz altı ya da yedi oyun oynamıştık.
TİYATRO, YAŞSIZ BİR SANAT
Bu süreç özel tiyatroları ciddi anlamda etkiledi ve bir dönüşümü zorunlu kıldı. Dijital ve çevrimiçi tiyatroya nasıl bakıyorsunuz oyuncu olarak?
Salgın sebebiyle uygulanan kısıtlamalar sebebiyle tiyatro kuruluşlarının kendilerini döndürme ihtiyaçları kaçınılmaz olsa da cevabı dijital ortamda mıdır, çevrimiçi olmak günü kurtarabilecek mi bunu zaman gösterecek. Ben kendi adıma bir oyuncu olarak beklemekten başka çare göremiyorum.
Tiyatro bundan sonra nasıl devam edecek sizce? Bu kadar köklü bir sanat dalı dijital çağda varlığını sürdürebilecek mi? Sizce çağa uyum anlamında nasıl bir yenilenmeye ihtiyaç var tiyatroda?
Tiyatro sanatı hep vardı, daha eski pandemi ve salgınlar yaşamış koca bir dünyada bugüne kadar gelebildi. Bundan sonra da devam edecektir şüphesiz. Çağa uyumlanmasına gerek olmayan zamansız, yaşsız bir sanat dalı tiyatro.