Dijital platformlarda sürpriz hareketler

9 dakikada okunur

Mercan HAYAL
Litros Sanat’ın yeni sayısından dijital ekranda; “Netflix’e ne oldu?” sorusu, BluTV’nin adından söz edilmeyen Alef: Mâl-i Hülya dizisi ve Disney Plus’un iddialı proje hamleleri yer alıyor.

Dijital platformlar hayatımıza girdiği ilk günden beri çeşitli tartışmaların odağı oldu. İzleme alışkanlıklarının değişimine öncü oldu denilebilir. Pandeminin etkisiyle ise etki alanı genişledi, beklentiler arttı. İlk ortaya çıktığı zaman ki hızlı, çeşitli üretimin yerli olarak devam etmesi beklendi. Özellikle burada Netflix öne çıktı. Uluslararası pazardaki payı, etkisi düşünüldüğünde öne çıkması da çok doğal bir durum. Birçok kez köşemizde de yer verdik. Altı yıllık bir zaman diliminde yanına yerli platformlar BluTV, EXXEN, Gain yabancı olarak Amazon Prime eklendi. Yakın zamanda ise HBO Max ve Disney Plus’ta eklenecek. Yerli platformlarımız ülke bazındaki üretimleri belli kalitede olsa da Netflix yapımları kadar etki etmesi BluTV yapımı “Masum” dizisi dışında şu anlık pek etkisi olmadı. Usta oyuncu Haluk Bilginer’e Emmy kazandıran “Şahsiyet”i tabi ki unutmadık. Ama orada “Şahsiyet”in şu an aktif bir üretim içerisinde olmayan PuhuTV yapımı olduğunu belirtelim. Dönüşümün başlangıcı “Netflix”e ne oldu diye bir soru sorsak aklımıza neler gelir? Siz düşünürken ben kendi tahminlerimi; hızlı üretim hızlı tüketmeyi meydane getirdi ve insanlar alıştı, altyazıya uygun senaryo yazımı teşviki senaryoları ve hikâyeleri kısırlaştırdı şeklinde sıralayabilirim. Aynı zamanda üretimlerin arka planında yer alan “oryantalist” bakış açısının her yerden görünür olması da eklenebilir. Derseniz yazının omurgasını oluşturan bu soruları ortaya tekrardan çıkaran yapım nedir, sizi yazının devamına alalım.
Netflix hep aynı Netflix
Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ ve Özge Özpirinçci’nin yer aldığı ilk olarak “Bir Denizaltı Hikâyesi” adıyla duyurulan “Yakamoz S-345” geçtiğimiz günlerde Netflix’te yayınlandı. Yönetmen koltuğunda Tolga Karaçelik ve Umut Aral’ın yer aldığı dizinin senaryosunun omurgasını Netflix Türkiye’nin çeşitli yerli yapımlarının çoğunda imzası bulunan Jason George oluşturuyor. Dizi; dünyayı vuran bir doğal afet sonucunda dört kişilik bilim ekibi hayatta kalmak için bir askeri denizaltına sığınmasını konu ediyor. Netflix ülkemizde fantastik unsurları kullanarak dizi çekmeyi seviyor. Yakamoz’da o yoldan gidiyor. Karakterlerin basit, klişe tepkileri de aynı şekilde devam ediyor. Siyasi, sosyal bir şeyler söyleme derdiyle ise askeriyenin içerisindeki emir komuta zincirine, Türk askerinin karakterine, ahlakına, bakış açısına hakaret ediyor demek yanlış olmaz. Kıvanç Tatlıtuğ, Özge Özpirinçci, Ertan Saban, Ece Çeşmioğlu kötü oyuncular değil, ama ellerindeki senaryo onları öyle bir hale getirmiş ki herhangi bir gündüz kuşağı dizisindeki karakterlerden farkları kalmıyor. Dizinin hikâye anlamında sorunlarının yanı sıra yönetmen Tolga Karaçelik ve Jason George arasında da çeşitli tartışmaların yaşandığı kulislerde konuşuluyor. Yaşanan tartışma sebebiyle ilk 3 bölümü Karaçelik yönetiyor, sonrasını ise Umut Aral. Dizide yönetmenlik anlamında da bu değişim fark ediyor.
“BluTV”ye yeni hamleler lazım
BluTV sanırım ağzıyla kuş tutsa tabirini gerçekleşse de Netflix var olduğu sürece istediği ivmeyi, popülerliği yakalaması mümkün olmayacak. İki yıl içerisinde yaptığı “Yeşilçam” ve “Alef” dizisi dışındaki yapımları genel izleyicide karşılık bulmadı. İlk sezonunda hem Emin Alper imzası hem Kenan İmirzalıoğlu ve Ahmet Mümtaz Taylan’ın başrolünde yer alması ve konusuyla dikkat çeken Alef’in yeni sezonu Nisan ayının başında yayınlandı. Yeni bir kadro ve yeni bir hikâye denilen ikinci sezonun ismi Alef: Mâl-i Hülya. Başrollerinde Taner Ölmez ve Aybüke Pusat’ın yer aldığı dizide 13. yüzyılda Şifahane’de işlenen karanlık bir cinayetin günümüze kadar uzanan izleri anlatılıyor. Mistik polisiye türünde olan dizinin yeni sezonu neredeyse hiç konuşulmadı. Sosyal medyada bir paylaşım bile görmedim desem yeridir. Açıkçası bende de bir merak uyandırmadığı için izlemeye de elim gitmedi. BluTV’nin birkaç ay önce yayınlandığı “Saklı” dizisinin de kaderi aynıydı. BluTV’nin yeni hamleler yapması gerekiyor. Yoksa yarışa HBO Max ve Disney Plus katıldığında işi daha da zorlaşacak gibi gözüküyor.
Disney Plus dolu dizgin geliyor
Ülkemizde 14 Haziran’da yayın hayatına başlayacak Disney Plus, iddialı projelerini açıklamaya başladı. O projelerden biri de Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını anlatacak dizi oldu. Ünlü oyuncu Aras Bulut İynemli’nin Atatürk’ü canlandıracağı dizide dünyaca ünlü oyuncu Emma Watson yer alırken dizinin müzikleri Oscar’lı müzisyen Hans Zimmer’a ait olacak. Disney Plus bizlere büyük sürprizler yapacağının da işaretlerini vermiş oluyor. Öte yandan Engin Akyürek’in senaryosunu yazdığı ve başrolünde yer aldığı “Kaçış” dizisinin de ilk fotoğrafları yayınlandı. Platformun açıkladığı ilk resmi proje olan dizi 14 Haziran’da yayınlanacak. Engin Akyürek’in Tolga Sarıtaş ile başrolünde yer aldığı “Yolun Açık Olsun” 23 Mayıs’ta Netflix’te yayınlanacak. Dijital platformların aynı oyunculara farklı filmler, diziler çekme yöntemini Disney’de seçmiş gibi görünüyor. Bakalım hangi platform kazançlı çıkacak.

Önceki Yazı

Tiyatro oyuncunun egemenliğindedir

Sonraki Yazı

Sahnenin tozunu yutanlar bu sayfada

Son Yazılar