7 Temmuz’da vizyona girecek olan TRT ortak yapımı “Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi” filminin yapımcısı Nurullah Yenihan: “Dünyayı çizgi filmler değiştirecek. Çünkü biz, hikayelerimiz ve mesajlarımız aracılığıyla, çocuklarımızın bakış açılarını, anlayışlarını ve tutumlarını olumlu bir şekilde etkileyerek dünyayı değiştirebileceğimize inanıyoruz.”
TRT Çocuk’un sevilen çizgi filmi “Kaptan Pengu ve Arkadaşları”, üçüncü animasyon filmiyle vizyona girmeye hazırlanıyor. Yeni karakterleri ve yenilenen görüntü kalitesiyle komedi ve aksiyon dolu TRT ortak yapımı “Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi”, 7 Temmuz’da beyaz perdede izleyiciyle buluşacak. Biz de vizyon öncesi filmin yapımcısı Nurullah Yenihan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Hem kendi portresini hem animasyonculuğu hem de son filmini konuştuk; buyurun sohbetimize…
Animasyon yapımcılığına tam olarak ne zaman başladınız, bu süreç nasıl gelişti; bu yolculuktan ve alanda üretiyor olmaktan mutlu musunuz?
Animasyon yapımcılığına 2008 yılında amatör bir ruhla başladık. Bu süreç oldukça zorlu geçti ve birçok zorlukla karşılaştık. Animasyon sektörünün dijital dünyanın gelişmesiyle büyüdüğü bir döneme denk geldik, biz bu sürecin ilklerinden biri olduk. Yolculuğumuz boyunca birçok kez umutsuzluğa kapıldık ve zorluklarla mücadele ettik. Ancak, kararlılıkla devam ettik ve başarılı bir şekilde ilerledik. Bu alanda üretim yapmaktan son derece mutluyum. Animasyon yapımı benim tutkum ve hayalimdi. Bu yolculukta çok şey öğrendim ve kendimi geliştirdim. İlk başladığımızdan bu daha da genişletmek ve seyircilere unutulmaz deneyimler sunmak için sürekli olarak yeni projeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Her geçen gün kendimizi geliştirmeye ve daha yaratıcı projelere imza atmaya devam ediyoruz. Animasyon yapımına olan tutkumuz ve heyecanımız hiç azalmadı ve gelecekte daha da büyük başarılara imza atmayı umut ediyoruz.
Animasyon hayatımda bir tutku
Mesleki ve teknik anlamlarının dışında animasyon ve üretiminin hayatınızdaki karşılığı nedir?
Animasyon ve üretim hayatımda bir tutku. Her yeni başlayan proje, bir fikri ya da hikâyeyi gerçek hale getirme sürecinin parçası. Bu benim için çok heyecan verici. Her yeni proje yeni bir macera, yeni bir şeyler öğrenme fırsatı. Her yeni proje, güçlü bir ekiple motive olarak sınırları zorlama süreci. Tüm ekibimizle birlikte Animasyon üretirken, düşüncelerimizi ve hayal gücümüzü başkalarına aktarma şansı buluyoruz. Bu da bana inanılmaz bir mutluluk veriyor.
Asıl belirleyici olan ekip faktörü
Yüksek teknoloji, kodlamalar ve belki de yapay zekâ ve benzeri teknolojiler kullanıyorsunuz çalışmalarınızda. Filmlerinizde tüm bu süreci nasıl yönetiyorsunuz? Animasyon yapımcılığı zor bir alan mı? Teknoloji bilgisi olmadan bu iş olmaz mı?
Animasyon süreci, yüksek teknoloji, kodlama ve yapay zekâ gibi unsurları içerse de asıl belirleyici faktör hiç şüphesiz ekiptir. Teknoloji ve araçlar elbette önemlidir ancak asıl güç, deneyimli, yetenekli ve birbirine güvenen bir ekip tarafından gelir. Her projede, her bir ekip üyesinin yeteneklerini en iyi şekilde kullanarak hikâyemizi en iyi şekilde anlatabilmek için çaba gösteriyoruz. Animasyon üretimi elbette zor bir alandır ve teknolojik bilgi kesinlikle önemlidir. Ancak bunun yanında, çizgilerin ve renklerin ötesine geçip duygusal bir bağlantı kurabilme yeteneği, yani hikâye anlatma yeteneği de oldukça önemlidir. Teknoloji bilgisi olmadan bu iş olmaz, ama iyi bir ekip olmadan da olmaz. Özellikle de bir ekibin içinde farklı yeteneklere ve uzmanlık alanlarına sahip bireyler olduğunda, animasyon süreci daha da güçlenir ve başarıya ulaşır.
Teknolojiye hâkim olmak animasyon yapımı için sanki yeterli olarak görülüyor ama değil. Nasıl ki bir yönetmen senaryo yazımından kurgusuna, yönetmenliğinden ışığına tüm sürece hâkimse animasyon yapımcılığı da bundan geri kalır durumda değil, yanılıyor muyum? Bize biraz üretim pratiğinizden de bahseder misiniz bu bağlamda?
Animasyon yapım süreci, büyük ölçüde detaylara dayanır ve genellikle beş ana aşamadan oluşur: Hikâye oluşturma, öncesi üretim, üretim, post-üretim ve dağıtım. Hikâye oluşturma, animasyonun temelini oluşturur. Bu aşamada, hikâye taslağı ve senaryo yazılır ve karakterler tasarlanır. Bu, hikâyenin genel yapısını ve animasyonun ilerlemesini belirler. Öncesi üretim aşamasında, storyboard oluşturulur. Bu aşama, hikâyenin her sahnesinin görsel bir temsili olan ve animasyon ekibinin takip edeceği bir yol haritası oluşturur. Ayrıca bu aşamada karakter tasarımları, arka planlar ve renk şemaları da tamamlanır. Üretim aşaması, animasyonun aslında oluşturulduğu aşamadır. Karakterler ve arka planlar animasyona dökülür, ses efektleri ve diyaloglar eklenir. Bu aşamada ekip, önceden belirlenen storyboard ve tasarım dokümanlarına bağlı kalarak çalışır. Post-üretim, animasyonun son halini almasını sağlar. Bu aşamada düzenleme, renk düzeltme, son ses mikslemesi ve efektlerin eklenmesi gibi işlemler gerçekleştirilir. Son olarak dağıtım aşaması gelir. Bu aşama, animasyonun hedef kitleye ulaştırılmasını içerir. Bu, çeşitli platformlarda yayınlama ve pazarlama stratejilerini içerir. Ekibimiz, tüm bu aşamalarda birbirine yakın çalışır ve her bir aşama, diğerine sorunsuz bir şekilde bağlanır. Bu nedenle, animasyon yapımı, sadece teknolojiye hâkim olmakla değil, aynı zamanda her bir aşamanın inceliklerine hâkim olmayı da gerektirir. Bu, yalnızca birbirimizi anlamakla ve birbirimize güvenmekle mümkün olur.
Sıra dışı bir dünyaya davet ediyoruz
“Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi”nde nasıl bir hikâyeye tanık olacağız?
“Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi” animasyon filminde, izleyicilerimizi sıra dışı ve büyüleyici bir dünyaya davet ediyoruz. Kaptan Pengu ve arkadaşlarının Buzul Diyarında geçen bu macerası, sadece bir hikâyeden ibaret değil, aynı zamanda izleyicilere fantastik bir evrenin kapılarını açıyor. TRT ortak yapımı bu filmde, teknik anlamda da sınırları zorladık. En son teknolojileri kullanarak ve animasyon sanatındaki en yeni trendleri takip ederek hem çocuklar hem de yetişkinler için etkileyici, ilham verici ve unutulmaz bir deneyim oluşturmayı hedefledik. Bu film, sadece yerel değil, uluslararası bir kitleyi hedef alıyor ve tüm dünyada izlenebilecek kalitede bir yapım. Bu film, “Kaptan Pengu ve Arkadaşları” serisinin önceki filmlerine bir devam niteliğinde, ama her filmi tek başına da anlaşılabilir ve keyif alınabilir bir hikâye olarak tasarladık. Dolayısıyla, daha önce serinin diğer filmlerini izlememiş olanlar bile “Buz Manda Efsanesi”ni tam anlamıyla takip edebilir ve keyif alabilirler.
Filminizin yapımı ne kadar sürdü? Kimlerle birlikte çalıştınız?
Animasyon filmleri üretmek oldukça zaman alıcı bir süreç. “Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi”nin yapım süreci yaklaşık 18 ay sürdü. Bu süre zarfında birçok aşama vardı, hikâyenin oluşturulması, karakterlerin ve dünyanın tasarlanması, senaryonun yazılması, seslendirme, animasyon, post prodüksiyon ve daha pek çok aşama. Projede, çok yetenekli ve deneyimli bir ekip ile çalıştık. Bu ekip içinde deneyimli yazarlar, tasarımcılar, animatörler, ses mühendisleri ve daha pek çok uzman bulunuyordu. Onların desteği ve işbirliği olmadan bu filmi gerçekleştiremezdik. Hepimiz, en iyi sonucu elde etmek için çok çalıştık ve bu süreçte birbirimize çok şey öğrettik.
Filmimizin ana teması dostluk ve cesaret
Bu filminizle çocuklara nasıl öğretiler ve mesajlar vermek kaygısındasınız?
“Kaptan Pengu ve Arkadaşları 3: Buz Mandası Efsanesi”, izleyicilerine, özellikle de çocuklara, bir dizi önemli mesaj vermek için tasarlandı. En temelde, filmin ana teması dostluk, cesaret ve kararlılık. Bu değerler, hikâyenin her anında ve karakterlerimizin her eyleminde yansıtılıyor. Bunun yanı sıra, filmdeki hikâye ve karakterler aracılığıyla çocuklara, hayatın zorluklarıyla başa çıkmak, karşılaştıkları engellere rağmen hedeflerine ulaşmak ve kişisel gelişimlerini sürdürmek için gerekli olan cesareti, kararlılığı ve pozitif tutumu geliştirmeleri konusunda ilham vermeyi amaçlıyoruz. Ancak en önemli nokta şu ki, ‘eğlendirirken öğretme’ prensibine sadık kalıyoruz. Animasyonun bir sanat formu olduğunu ve temel hedefimizin izleyicilere etkileyici ve keyifli bir deneyim sunmak olduğunu unutmamak önemli. Bu yüzden, hem keyifli bir izlenim deneyimi sunarken, hem de değerli yaşam dersleri verme hedefimizi gerçekleştirmek için çaba gösteriyoruz.
Hayal edin ve o hayal için çalışın
Animasyon yapmaya başlamak isteyen gençlere neler söylemek istersiniz? Kendilerinde hangi sorulara yanıt verdikten sonra bu sürece dâhil olmalılar?
Kendinize şu soruları sorun: “Gerçekten animasyon yapmayı mı seviyorum? Bu, benim için bir tutku mu, yoksa sadece hoşuma giden bir şey mi? Bu alanı tamamen anlamak ve yeteneklerimi geliştirmek için gereken zamanı ve çabayı gösterebilir miyim?” Animasyon yapmayı gerçekten seviyorsanız ve bu konuda tutkuluysanız, bu yolculuğa başlamak için hiçbir zaman geç değildir. İlk adımınız, animasyonun temellerini öğrenmek olmalıdır. Bu, çeşitli çevrimiçi kaynaklardan, kitaplardan ve kurslardan öğrenebileceğiniz bir şeydir. Kendinizi sürekli geliştirmeye ve öğrenmeye açık olun. Animasyon, sürekli gelişen ve değişen bir alandır. Bu yüzden yeni teknikler, araçlar ve yaklaşımlar konusunda güncel kalmak önemlidir. Her zaman yeni şeyler öğrenmeye ve denemeye istekli olun. Başarısız olmaktan korkmayın. Başarısızlık, öğrenmenin ve gelişmenin bir parçasıdır. Hatalarınızdan ders çıkarın ve bunları kendinizi geliştirmek için bir fırsat olarak kullanın. En önemlisi, kendi hikâyelerinizi anlatmaktan korkmayın. Animasyon, hikâyenizi anlatmanın yaratıcı ve güçlü bir yoludur. Kendi sesinizi bulun ve dünyaya duyurun. Ve unutmayın, dünyayı çizgi filmler değiştirecek. Kendi çizgi filminizin dünyayı nasıl değiştireceğini hayal edin ve o hayali gerçeğe dönüştürmek için çalışın.
Trt ortak yapımı olmasi filme değer katıyor
TRT ortak yapımı bir filmde çalışmak üzerine konuşacak olursak neler söylemek istersiniz? Filme veya yapım sürecine katkıları nelerdir?
TRT ortak yapımı bir filmde çalışmak, animasyon filmlerimiz için önemli bir değer katıyor. Pedagog ekip desteği, filmlerimizin çocuklara uygun mesajlar ve eğitici değerler sunmasını sağlıyor. TRT’nin filtrelemesi sayesinde daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşıyoruz ve izleyicilere güven veriyoruz. TRT’nin sağladığı finansal destek ve teknik altyapı, film yapım sürecini güçlendiriyor. Yayın platformu ise filmlerimizin TRT kanallarında ve diğer platformlarda yayınlanabilmesini sağlıyor. Bu sayede projelerimiz daha fazla kişi tarafından keşfedilip izlenebiliyor. TRT ortak yapımı bir filmde çalışmak, yapımcılar olarak daha geniş bir etki ve tanınırlık elde etmemizi sağlıyor. Topluma değerli ve eğlendirici bir içerik sunarken, çocukların eğitimine katkıda bulunma fırsatı veriyor.
Hedefim coğrafyamızın hikâyelerini çocuklara ulaştırmak
Zirvem dediğiniz bir nokta var mı, animasyonda daha başka neler yapmak istiyorsunuz?
Zirve kavramı, animasyon dünyasında kişisel hedeflerinize ve vizyonunuza bağlı olarak değişebilir. Benim hedefim, kendi kültürümüzü anlatan ve coğrafyamızın hikâyelerini çocuklara ulaştıran filmler yapmaktır. Coğrafyamızın köklü kültürü ve zengin hikâyeleri, çocuklara anlatabileceğimiz değerli öğretileri barındırır. Bu projelerle çocuklara hem eğlenceli bir deneyim sunarak, hem de kendi kültürlerini, geleneklerini ve değerlerini keşfetmelerine olanak sağlayarak katkıda bulunmak istiyorum. Planlarım arasında, coğrafyamızın eşsiz masallarını, destanlarını ve hikâyelerini animasyon filmleri olarak hayata geçirmek var. Bu filmlerde, renkli karakterler ve büyülü dünyalar aracılığıyla çocuklara değerli öğretiler vermek, kültürel mirasımızı gelecek nesillere aktarmak ve aynı zamanda evrensel mesajlar ile dünya çocuklarının da ilgisini çekmek istiyorum. Kendi kültürümüzü anlatan ve coğrafyamızın hikâyelerini çocuklara ulaştıran filmler yaparak, hem çocukların eğlenceli bir şekilde öğrenmelerini sağlamak, hem de kültürel değerlerimizin yaşatılmasına katkıda bulunmak istiyorum.
Filmlerimizdeki ortak öğreti empati
Peki, tüm filmlerinize baktığımızda çocuklara kazandırmak istediğiniz ortak öğreti nedir?
Tüm filmlerimiz boyunca, çocuklara kazandırmak istediğimiz ortak öğreti; empati, cesaret ve dayanışma gibi değerlerin önemidir. Bu temaların her biri, hikâyelerimizin ve karakterlerimizin içinde gömülüdür ve seyircilerimize, isterlerse her türlü zorluğun üstesinden gelebilecekleri ve hayallerini gerçekleştirebilecekleri konusunda ilham vermek istiyoruz. Buna ek olarak, biz de eğlendirirken öğretme prensibine inanıyoruz. Bu yüzden, her bir filminde hem eğlenceli ve ilgi çekici bir hikâye anlatmayı, hem de çocuklara hayatın önemli derslerini öğretmeyi hedefliyoruz. Bu dengeyi sağlamak hem çocukların keyif almasını, hem de öğrenmesini sağlar. Bu çalışmalarda aslında takip ettiğimiz bir motto var: “Dünyayı çizgi filmler değiştirecek.” Çünkü biz, hikayelerimiz ve mesajlarımız aracılığıyla, çocuklarımızın bakış açılarını, anlayışlarını ve tutumlarını olumlu bir şekilde etkileyerek dünyayı değiştirebileceğimize inanıyoruz.