Sercan AKSU
Bu sayıda, ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil ile bir araya geldim. Değerli sanatçı, birbirinden samimi sorularıma bakalım nasıl yanıtlar vermiş hep birlikte okuyalım.
-Merhaba Hikmet Hocam, nasılsınız?
– Hamdolsun, çok şükür.
Hazırsanız keyifli sohbetimize başlıyoruz!
– Eyvallah.
Yeteneğinizi ilk ne zaman keşfettiniz?
– 5 yaşımdayken tavuk kesip anneme götürmüşüm.
En sevdiğiniz renk?
– Mavi.
Türkçede en sevdiğiniz kelime?
– Muhabbet.
Çay mı? Kahve mi?
– Çay.
Geleneksel sanatların olmazsa olmazı nedir?
– Gelene ek.
Sizi en çok etkileyen kişi ya da olay nedir?
– Hocam Emin Barın.
Farklı bir sanat dalıyla uğraşsanız bu ne olurdu?
– Resim.
En sevdiğiniz şehir?
– İstanbul, Üsküdar.
Sanat hayatınızda unutamadığınız an?
– “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülü.
Dünyada bir şeyi değiştirmek isteseniz bu ne olurdu?
– Her şey yerli yerinde.
Bir esere başlamadan önce sizi ne motive eder?
– Ebru duası.
Türkü mü? Klasik müzik mi?
– Her ikisi de.
Birinden aldığınız en güzel iltifat?
– İltifatları hiç dinlemem.
Türk sinemasında en sevdiğiniz film?
– Sinema ile hiç aram yok.
En büyük tutkunuz?
– Sanatla mest olmak.
Neyi affetmezsiniz?
– Affetmek Allah’a aittir.
Yapmaktan en çok keyif aldığınız ebru tekniği?
– Barut ebrusu.
Geleneksel sanatlara yeni başlayanlar için 3 önemli tavsiye?
– 1. Geleneksel zanaatları iyice öğrenin.
2. Tefekkür (fikir üretmek) ederek yenilikler arayın.
3. Gelene ek yapıp zanaattan sanata ulaşmaya gayret edin.
Ve sıra son sorumuzda hocam; hayatta örnek aldığınız kişi?
– Prof. Ahmet Yüksel Özemre ve Prof. Asım Barut.
Ayak Üstü’nde bambaşka bir konukla, eğlenceli bir sohbetle bir sonraki sayıda yine Litros Sanat’ta olacağım, hoşçakalın.