Filistin Davası Animasyon Filmlerle Belgeleniyor

7 dakikada okunur

Nekbe, mülteciler ve dönüş hakkı gibi konuların işlendiği animasyon filmleri, Filistinliler’in yaşadığı trajedi ve işgalin Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamları gözler önüne seriyor.

Filistinliler’in endişelerini taşıyan ve yaşanan trajedileri gözler önüne seren eserler, işgalin Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamların yanında Filistin kimliğini ve direnişini teyit ediyor. İsrail işgali altındaki insanların acılarını animasyon filmlerle belgelemeye karar veren sinemacılar için farklı bir yaratıcı vaka niteliği taşıyor.
Hayal tarlası
Filistinli yönetmen Khalil Al-Muzayen, Filistinli mültecilerin çektiği acıların sembolik bir öyküsü olarak koruduğu topraklardan korkuluğun ya da tarlanın fantezisini sökme öyküsünü kullandı. Filistin’de gerçekleştirilen ilk üç boyutlu animasyon filmlerinden biri olarak kabul edilen filmin genç kahramanı Rima, ailesini Filistin sınırında bir trafik kazasında kaybettikten sonra, babasının onun için yarattığı alan hayal gücünü bir İsrailli asker onu yerinden ettikten sonra, o ve arkadaşları onu aramak için yolculuğa başlarlar.
‘Burj’daki Filistin Nekbesi
Fransız-İsveçli animasyon filmi ‘The Tower’ geçen yüzyılın son kırklı yıllardaki Filistin Nekbe tarihi ile Filistin davasındaki farklı istasyonlar ve sonraki nesiller için mülteci krizi etrafında dönüyor. Filmde Beyrut’ta bir mülteci kampında yaşayan küçük bir kızın, diğer mülteci akrabalarının anlattığı öykülerle ailesinin geçmişini öğrenmesi anlatılıyor.
Çok sevdiği büyükbabası Sidi, 1948’de evinden kovulduktan sonra kampa yerleşmiş ilk insanlardan biridir. Umudunu yitirdiği bir gün büyükbabası Warai’ye Galile’de terk etmek zorunda kaldığı eski evinin anahtarını verir. Dedesinin hikayeleriyle büyüyen Warai kamp çevresinde kayıp umutlarını ararken yaşadıklarını nesilden nesile aktaracaktır.
Wardi filminin kahramanı, olayların başında büyükbabasının Filistin’deki evin anahtarını kendisine vermeye karar verirken memleketine dönme umudunu yitirdiğini düşünüyor. Uzun süre direnişe katılan amcası ise işgal askerleri tarafından yaralandıktan sonra insanlardan uzak kalarak yaşıyor.
“Anahtar Öyküler”de dönüş hakkı
2007 yılında çekilen ‘Anahtar Masalları’, Filistin Nekbe’sini ele alan ilk animasyon filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Olaylar, her gece büyükbabaya farklı hikayeler anlatan Ali ve Hind ile başlar, ancak bir gün Ali’nin dedesine “vatandaş” ve “mülteci” nin anlamını sorması ve dedenin ona evlerinin anahtarını vermesiyle durum değişir.
Film, İsrail karşısında silahlarının zayıflığına ve yetenek eksikliğine rağmen erkeklerin ve gençlerin cesaretini ve direnişlerini doğrulamaya ve Filistin halkının topraklarından kaçmadığını ve onu terk etmediğini teyit etmeye çalışıyor. Ancak bazıları işgalin çocuklara, kadınlara ve yaşlılara baskı yapmasından korkarak ayrılmak zorunda kalıyor.
Bebek
Filistinli yönetmen Ahmed Habash, savaştan ve yıkımdan uzak, Gazze Şeridi’nde yaşayan ve vücudunda yayılan kanserden muzdarip bir kızın hikayesini anlattığı “Fatna” (2009) gerçek bir hikayedir. Elektrik kesintisi krizleri ve İsrail’in sınırları kapatması, Gazze sakinlerinin acı çekmesine neden olur.
Filistin’e ‘Capital Of Palestina’ animasyon filmiyle destek verdi
Medya ve iletişim bölümü öğrencisi, genç sinemacı Emine Yüksel Türkmen’in ‘Capital Of Palestina’ adlı animasyon filmi paylaşıldıktan kısa bir süre sonra sosyal medyadan ilgiyle izlenildi. Türkmen, 2 yıldır Hasan Bin Sabit Sinema Akademisi’nde eğitim aldığını dile getirerek, “Hepimizin ortak derdi Kudüs adına bir taş da ben atmak istedim. Gençler olarak ilgimizin yüksek olduğu sinema ve görsel sanatlar alanındaki heyecanımızı mazlumların sesini duyurmak ve farkındalık oluşturmak konusunda çok önemsiyorum” dedi. Filmi, tam kapanma dönemindeyken 5 gün gibi kısa bir sürede hazırladığını belirten Türkmen, şunları kaydetti: “2 bin 70 kareden oluşan ‘Capital Of Palestina’ animasyonunun bilgisayarımda 11 saat boyunca kaydolması bekledim. Kendi imkânlarımla oluşturduğum bu projenin ileriki dönemlerde HBS Sinema akademisinde açılacak olan animasyon atölyesinde, benim gibi bu alanda istekli olan öğrenciler ile tanışacağım için şimdiden çok heyecanlıyım. Bende bir taş vardı attım, elinde taşı olan tüm gençleri de bir taş atmaya davet ediyorum.”

Önceki Yazı

‘En Uzun İşgal’in Sesi

Sonraki Yazı

Batman Türkiye’ye Geliyor

Son Yazılar