Kazakistanlı kuyumcu ve koleksiyoncu Serjan Başirov’un ‘İşaret Bekçisi’ sergisi ziyaretçilere Kazak halkının eski göçebe yaşam tarzını tanıtıyor. Sanatçının özel koleksiyonundaki 17’nci yüzyıla ait sandıklar ve halılar ilgi odağı oldu. Dört asrı aşıp gelen sandıklar… Halılar ve el işi ürünler…
Kazakistan’lı kuyumcu Serjan Başirov 25 yıldır eski göçebe yaşam tarzına ait eserleri topluyor.
‘İşaretlerin Bekçisi’ sergisi
Sanatçının başkent Nur-Sultan’da açılan “İşaretlerin Bekçisi” sergisi salgına rağmen büyük ilgi görüyor. Sergide eski halılar, otağ kapıları, sandıklar ve Başirov’un yaptığı yaklaşık 70 eser yer alıyor. Eserler arasında en çok eski sandıklar dikkat çekiyor.
Eserlerinde eski Kazak metal işleme yöntemini kullanıyor
Serjan Başirov, kendi eserlerinde sadece yün, ahşap, kemik, deri gümüş gibi organik malzemeler kullanıyor.
Sanatçı, Kazak halkının göçebe yaşam tarzını anlatan tüm eserlerini eski Kazak metal işleme yöntemiyle yapıyor.
Başirov, uzun yıllardır ülkenin Devlet Müzesi’nde antik eserleri restore ettiğini ve bu sürecin kendi tarzını oluşturmakta etkili olduğunu dile getirdi.
Son Yazılar
Sanat Ajandası’nın bu sayısında da yine birbirinden eğlenceli ve sanatsal etkinliklerin haberini vermeye geldik. Bu
Savaş, en güçlü bağları bile paramparça edebilir; ancak bir annenin ailesini koruma içgüdüsü, bu yıkıcı
Eylül ayının neden romantize edildiğini pek anlayamazdım. Sonbaharın ilk ayı diye olabilir mi acaba diye düşünüyordum.
Emperyazlizmin fikri anlamdaki etkilerinden bahseden Atasoy Müftüoğlu ontolojik ve epistemolojik emperyalizmin sürdüğünü şu sözlerle anlatıyor: “
Türk ve dünya edebiyatında yolculuk temalı birçok eser bulunabilir. Yolda olma hali her zaman için insana