Her şeye rağmen kültür sanat!

/
23 dakikada okunur

Milliyet Sanat Dergisi Editörü Seray Şahinler, Yeni Şafak Gazetesi Kültür Sanat Muhabiri Halime Kirazlı, Karar Gazetesi Kültür Sanat Editörü Saliha Sultan ve Akşam Gazetesi Cumartesi Eki Muhabiri Merve Yılmaz Oruç “2023 yılını bir sanatsever olarak ve kültür sanat gazetecisi olarak nasıl özetlersiniz?”  ve “Bu seneden kültür sanat anlamında aklınızda neler kaldı?” sorularını Litros Sanat için cevapladı.

Günler, aylar yıllar akıp geçiyor. Ne ara bir yıla başlıyoruz ne ara o yılı bitiriyoruz? Zaman su gibi geçerken bir hesap kitaba oturuyoruz yılın son ayında. Kişisel defterlerimizi, iş defterlerimizi açıyoruz. Nasıl geçti, neler yaşadık diye bakıyoruz? 2023 yılı hem ülkemiz için hem de dünya için kolay bir sene değildi. Şubat ayında Kahramanmaraş merkezli depremde 11 ilimizde acı kayıplar verdik. Yaşamamızın, yaptıklarımızın amacını yeniden sorguladık. Çaresizliğimizi iliklerimizde hissettik. Kültür sanat ile hasbihal ettiğimiz alanlarla yaralara az da olsa merhem olmaya çalıştık. Depremin acısını, felaketin büyüklüğünü hayatın akışına girerek geride bıraktık. Baharla, yazla birlikte yeniden başladık. Tam kışa hazırlanırken Ekim ayında İsrail’in Gazze’ye uyguladığı soykırımla tekrardan insanlığımızdan utandık. Tüm dünya el birliğiyle ayağa kalktı, kalkmaya devam ediyor. Ama İsrail’in körlüğüne hiçbir çare bulunamıyor. Gözlerimizin önünde bir soykırım yaşanıyor. Bizde kalben buğz ederek, boykot diyerek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Saydığımız felaketleri yazarken de yaşarkende kültür sanat nerede durmalı sorusu aklımıza geliyor. Bir yandan yaraları sarma yeri olurken kültür sanat, ilk reflekste bir boşluğa düşülen yerde oluyor. Biz kültür sanat muhabirleri, editörleride aslında haberleri, yayınları o boşluktan çıkmak için yol bulmak üzerine kuruyoruz. Bu haberide yapma düşüncem tam bu gayeden ortaya çıktı. Kültür sanat gazeteciliğinin emekçileri için 2023 nasıl bir yıldı sorusu aklıma düştü. Bende Milliyet Sanat Dergisi Editörü Seray Şahinler’e, Yeni Şafak Gazetesi Kültür Sanat Muhabiri Halime Kirazlı’ya, Karar Gazetesi Kültür Sanat Editörü Saliha Sultan’a ve Akşam Gazetesi Cumartesi Eki Muhabiri Merve Yılmaz Oruç’a “2023 yılını bir sanatsever olarak ve kültür sanat gazetecisi olarak nasıl özetlersiniz?”  ve “Bu seneden kültür sanat anlamında aklınızda neler kaldı?” sorularını yönelttim. Onlarda 2023 yılını kendi perspektiflerinden anlattılar.

2024’te yeni bir hikaye yazalım

Seray Şahinler ( Milliyet Sanat Dergisi Editörü):

Pandemiye veda ettiğimiz 2022, sanata bereket getirmiş ve uzun süren sessizlikler yeni kitaplarla, sergiler, oyun ve filmlerle son bulmuştu. 2023’ten ise aynı verimi aldığımızı söylemek zor, bu yıl sanat dünyasında yeni gelişmeler olsa da “yıla damga vurdu” diyebileceğimiz somut projelere işaret etmek zor… 

Fakat global ölçeğe baktığımızda sanat dünyasında 2023’e imza atan en önemli gösterge, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı sesini yükselten sanatçılar… Özellikle de Avrupa’daki sanatçılar ve sanatseverlerin protestosu… Gazze’de yaşananlara karşı suskunluğun hakim sürdüğü bir dönemde gerek Almanya’da documenta’da yükselen İsrail karşıtı sesler, gerek Bangladeşli küratör Shahidul Alam’in Filistin’e desteğini açıklamasıyla iptal edilen Almanya’nın 4. Çağdaş Fotoğrafçılık Bienali, sergiler ve söyleşilerde sanatçıların tutumunu çok önemli buluyorum. Bu noktada en önemli çıkış ise Sloven yazar ve filozof Slavoj Zizek’in Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki açılış konuşması 2023’te en simge olaylarından biriydi. Fuarın Filistinli yazar Adania Shibli’nin ödül törenini iptal etmesi de yılın utanç verici gelişmesiydi…

Türkiye’ye baktığımda ise şehrin hayatına katkı sağlayan yeni mekanlar öne çıkıyor. İstanbul Modern’in yeni binasıyla yıllar sonra yeniden Tophane’ye dönüşü, İş Bankası Resim Heykel Müzesi ve son olarak kapılarını açan kitap-kafe konseptli Minoa Pera kentin sanat hayatını hareketlendiren gelişmeler…

Arkeoloji dünyasında yaşanan gelişmeler de yılın en önemli ve mutluluk veren gelişmelerinden. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından dünyanın birçok yerinden tarihi eserler ait olduğu topraklara geri döndü, dönmeye devam ediyor. ABD Manhattan Bölge Savcılığı ile yapılan iş birliği neticesinde nisan ayında Türkiye’ye dönen ve Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sahnelenen 12 eşsiz parçanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Son olarak geçtiğimiz hafta yine ABD’den Boubon Antik Kenti kökenli heykel başı, büst ve antik parçaların iadesiyle Cumhuriyet’in 100. yılında yurda dönen eser sayımız 3 bin 59’a ulaştı. 

2023’te kaybettiğimiz sanatçıları da anmak gerek… Bu yıl kaybettiğimiz Özkan Uğur, Erkin Koray, Can Gürzap, Safa Önal, Jeyan Tözüm, Hıfzı Topuz gibi hepimizin zihninde ve kalbinde özel yeri olan isimlere veda ettik… Hepsini sevgiyle ve saygıyla anıyorum.

2024’ün dünyaya barış ve hepimize güzellikler getirmesi temennisiyle…

Planlı bir kültür sanat sezonu geçirdik

Halime Kirazlı (YeniŞafak Gazetesi Kültür Sanat Muhabiri): ​​ 

Pandeminin etkilerini unuttuğumuz bir yıldı. Bu nedenle çoğu organizasyon, sergi, konser ve etkinlik büyük ölçüde eski düzenine döndü. Daha planlı bir kültür sanat sezonuydu. Özellikle Kültür Yolları ile kültür ve sanatın yaz boyunca aktif olması, hem bizim işimizi kolaylaştırdı, hem de vatandaşın sanatla iç içe olmasına olanak sağladı. Özetle her ne kadar yoğun zamanları olsa da yıl içine kültür sanatın yayıldığını görmek ve çeşitlilik arasından seçiyor olmak önemliydi. Çok kıymetli mezatlar yapıldı. Dünyada da güzel işler vardı. Birçok sanatçının düşündüren eserlerini izledik. Yurtdışında kültürümüze ait sergilerle gururlandık. Bunlar çok kıymetliydi benim için. Yapay zeka bayağı ilgi çekti. Üzerine çok düşündük, yazdık, çizdik ve anlamaya çalıştık. O öğrenmeye biz anlamaya devam ediyoruz. Sanatçıları çok konuştuk bu sene. Sanatçının halka karşı görevini çok sorguladık. Bu nedenle de önemli bir yıldı bence. Başta Esenler Belediyesi olmak üzere bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki yerel yönetimimizin etkinlikleri bu yılın konuşulması gereken temel meselesi bence. Halkın sanatla buluşmasında Kültür Yolları ne kadar önemliyse, yıl boyunca ulaşabilmesi ise ancak mahalli yönetimler sayesinde olacak. Bu konuda bize de yönetimlere de büyük görev düşüyor. Litros Sanat’ın yaptıkları bu kapsamda çok kıymetli. 

Coğrafyamızın kültürünü ve sanatını korumalıyız

Üç etkinlik sayıp sonra genel değerlendirme yapacağım. İki oyun bir opera beni inanılmaz heyecanlandırdı, düşündürdü; estetik ve sanat zevkimi zirveye çıkardı. Denk gelenlerin muhakkak gitmesini isterim. İlki Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu’nun Küheylan’ı, ikincisi İstanbul Devlet Tiyatroları’nın Parmak oyunu. Diğeri de Sofya Opera ve Balesi’nin Tosca Operası temsiliydi. Bu sene çok güzel sergiler gezdik. Özellikle Filistin’de yaşanan İsrail zulmüne dikkat çeken işler gerçekten son iki ayda bize sanatın anlatım gücünü bir kez daha derinden hatırlattı. İş Bankası’nın Resim ve Heykel Müzesinin açılması ve birbirinden kıymetli eserleri bizlerle buluşturması da şehrin sanatına büyük bir katkıydı. Bir yandan şubat ayında yaşadığımız depremde zarar gören kültür miras içimi çok acıttı. Çalışmalar yürütülüyor, en kısa zamanda onları da ziyaret edebileceğiz. Bu sene şunu anladım, içinde bulunduğumuz coğrafyanın sanatını, kültürünü, mimarisini ve türlü mirasını vakit geç olmadan ziyaret etmek, anlamaya ve korumaya çalışmalıyız. Bazen çok geç olabiliyor.

Sanatçılar bu senede fildişi kulelerinden çıkamadı

Saliha Sultan (Karar Gazetesi Kültür Sanat Editörü):

2023 kültür sanat sezonunda mutlaka çok kıymetli çalışmalar yapıldı ancak sorunuzu yanıtlamak üzere masa başına oturduğum yılın bu son günlerinde ‘şu iş çok harikaydı’ diyebilecek bir durumda olmadığımı farkettim. 2023’ten geriye aklımda kalan daha çok hissettiğim acı, acılar… Şubat’ta 11 ilimizde onbinlerce canımızı yitirdiğimiz, yüzbinlerce canımızın hala çetin şartlarda hayatını sürdürme mücadelesi verdiği acı deprem. Ülkemizi sarsan bir sabaha uyanan ve gördükleri karşısında büyük bir sarsıntı yaşayan bir insan, diğer yandan her gün hazırladığım sayfama o gün ne üreteceğimi düşünen bir gazeteci olarak yaşadığım ikilem. Bir işe yarayayım, en azından tarihi eserlerimizin durumunu derleyeyim diye çabalarken, trajedinin tam ortasında, bir gazetenin depremden yansıyan acı dolu fotoğrafları ‘edebiyatçılara’ sipariş ettiği, onların da oturup ‘edebiyat parçaladığı’ o korkunç haber. 2023’ten benim aklımda kalan ilk olarak bu. Daha durumun vehametini kavrayamadığımız, bir hayat daha kurtulacak mı diye ekranlara kilitlendiğimiz, elimizi kolumuzu  kaldıramadığımız günlerde insanlığa inancımızı sorgulatan ‘edebi bir samimiyetsizlik’ özetle. 

Ve işte yılın son günlerinde, Ekim’in ilk haftasından beri İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarında bütün dünyanın gözü önünde soykırıma varan katliamlara imza attığı ve bu kez bütün dünyanın insanlığa dair samimiyetini sorguladığımız bir başka acı. İlk olarak Frankfurt Kitap Fuarı’nda Filistinli yazarın ödül töreninin iptaliyle kendini gösteren sanat dünyasındaki ‘iki yüzlülük’. Ardından Batı’nın bütün sanat kurumlarında Filistin yanlısı seslere uygulanan baskılar. İptal edilen sergiler, konuşmalar. Filistin yanlısı bildirilere imza atanları işten kovmalar. Kurulan ‘kanguru mahkemeleri’, başlatılan ‘cadı avları’. Kendi ülkemde ise sanat dünyasından yükselen cılız tepkiler, önde gelen bir yönetmen derneğinin ancak 15 gün sonra ne etliye, ne sütlüye dokunan bir ‘savaşa hayır’ mesajı paylaşmaya tenezzül edişi. Her gün sayfamı hazırlarken yaptığım araştırmalarda sanat dünyamızdaki samimiyetsizliği iliklerime kadar hissettiğim bir başka acı.

Hem ülkemde, hem yanı başımızdaki topraklarda yaşanan bu iki acı ikliminde geçirdiğimiz 2023’ten aklımda kalan ne yazık ki sadece bu samimiyetsizlik. Büyük acılar karşısında acının insanlığa ne söylediğine değil, mahallesinin ne diyeceğine odaklanan zavallılar ordusu. Ve zihnimde sanatın çıkış noktası olan empati kabiliyetinden yoksun bu sanatçılar insanlığa ne aktarabilir, ne katkı sağlayabilir sorusu. 2023’ten benim aklımda kalan ne yazık ki sadece bu: Kişisel çıkarları söz konusu olduğunda gündemi yangın yerine çeviren, insanlığın gidişatı söz konusu olduğunda fildişi kulelerinden çıkamayan bir sanatçı ordusu.

Sanatın mutlu eden yanına inanıyorum

Merve Yılmaz Oruç (Akşam Gazetesi Cumartesi Eki Muhabiri):

Aslında 2023 yılı büyük bir üzüntü ile başladı. Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremde binlerce insanımızı kaybettik. Günlerce yas tuttuk. Yine son iki buçuk aydır Gazze’de yaşananlarda binlerce masum çocuk öldü. Bunlar yüreğimizi acıtsa da tüm yaşananları unutmadan ve tepkimizi ortaya koyarak hayatın akışında bizlerde yolumuza devam ettik. Sanatın her zaman insanı mutlu eden tarafı olduğuna inananlardanım. Bu anlamda sanatla birlikle iyileşmeye çalıştık. Dolu dolu programlar yapıldı. Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’ne özellikle değinmek istiyorum. Çünkü kültür ve sanatın her alanında binlerce etkinlik yapıldı ve sadece İstanbul ya da Ankara’da değil, Türkiye’nin birçok noktasına sanat insanların ayağına gitti… Doğudan batıya, kuzeyden güneye günlerce süren programlar yapıldı. Ulusal ve uluslararası sanatçıların ağırlandığı festivaller, dünyada da ses getirdi. Yine bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılı idi ve 29 Ekim’den itibaren hem devlet bünyesinde hem de özel kurumlar tarafından birçok sergi, kitap, zirve, konser yapıldı. 100. yıl için yeni marşlar bestelendi. Bu coşku sinemada da hissedildi. Zübeyde, Analar ve Oğullar filmi ile Son Akşam Yemeği filmi izleyicinin beğenisine sunuldu. Ayrıca animasyon filmlerinde çıta yükselmeye devam ederken biyografi filmleri de peşi sıra geldi. Aybüke; Ben Öğretmen Oldum filmi ile yılın son haftasında vizyona girecek olan Sadık Ahmet beni en çok heyecanlandıran yapımlar arasında yerini aldı. Konser maratonu yaz, kış devam ediyor. Özellikle açık hava konserleri yazın insanların tercihi ettiği etkinlikler arasında yerini aldı. Sergi konusunda ise mimar ve sanatçı Melek Zeynep Bulut’un Açık Yapıt’ı yılın en dikkat çeken işlerinden oldu. Londra Bienali’nde ödüller ile dönen Bulut’un eseri Atatürk Kültür Merkezi’nde sanatseverler ile buluştu. Yine asıl adı Jean-Baptiste Launay olan ünlü Fransız Pop Art sanatçısı Jisbar, Kalyon Kültür Taş Konak’ta ilk kez İstanbullu sanatseverlerle bir araya geldi. Son yılların en dikkat çeken sanat anlayışı pop art meraklılarının kesinlikle kaçırılmaması gereken işlerden oldu. 14 Şubat 2024 tarihine kadar da açık kalacak… Son olarak tiyatroya da değinmek istiyorum. 1923 Müzikali ve Aydınlıkevler sanıyorum sezonun yine en iyi yapımlarındandı. 2024 yılı umuyorum 2023 yılından her anlamda daha güzel bir sene olur. Kültür sanat herkese iyi gelir… Barış içinde nice yıllara… 

Önceki Yazı

Halk müziğinin modern zaman temsilcisi: Barış Manço

Sonraki Yazı

Kendi hikâyelerimize dönmemiz gerekiyor

Son Yazılar