İstanbul’da her adımda sanat var!

10 dakikada okunur

Sanat Ajandası’nın bu sayısında; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanının izini sürdüğümüz Kürşat Çelik mihmandarlığında gerçekleşen Kitaplı Yürüyüş, Refik Anadol’un Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gösterilen yapay zeka ürünü Rönesans Rüyaları sergisi, AKM’de şair-yazar Balkan Naci İslimyeli anısına düzenlenen kitaplarından ve eserlerinden parçaların olduğu sergi ve ayrıca sosyal medyada da sıkça rastladığımız Zeyrek’te bulunan Tarihi Çinili Hamam’daki Kalıntıların Şifası sergisi var.

Sanat Ajandası’nın bu sayısında yine kültüre ve sanata doyacaksınız. Sanat Ajandası etkinliklerin izini sürdü. Etkinliklerdeki detayları sizler için derledi. Ajanda’nın bu sayısında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanında geçen rotanın izini sürdük. Dünyaca ünlü sanatçımız Refik Anadol’un sergisinde soluklandık. Geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz yazar, ressam Prof. Dr. Balkan Naci İslimyeli’nin eserlerinden oluşan sergisine gittik. Sosyal medyada sıkça gördüğümüz 500 yıl sonra tekrardan hamam olarak açılan ve şu sıralar Kalıntıların Şifası sergisine ev sahipliği yapan Zeyrek Çinili Hamamı da bu sayıda sizlerle…

Tanpınar’ın izini bu yürüşle sürüldü

Sosyal medyada denk geldiğim bir afiş dikkatimi çekti. Fatih Belediyesi Kütüphaneleri, Kitaplı Yürüyüş Yolu adında bir etkinlik düzenliyordu. Etkinliğin rotası da harikaydı. Beyazıt- Mahmut Paşa arasında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur romanının izi sürülecekti. Hemen etkinlik başvurumu yaptım. Etkinlik gününü beklemeye koyuldum. Ahmet Hamdi Tanpınar Türk edebiyatı için önemli bir isim, benim de kendisine şahsi merakım olduğundan bu etkinlik beni heyecanlandırdı. Etkinlik günü Tanpınar’ın izini sürecek ekip Beyazıt Sahaflar’ın girişinde buluştu. Araştırmacı Kürşat Çelik, ekibin mihmandarıydı. Huzur romanın ilk kısmında ana karakter Mümtaz, ayrıldığı Nuran’ı unutmak üzere, kendini Nuran ile vakit geçirdiği mekânlara atar… Mümtaz’ın tarihi yarımadaki rotasının bir diğer nedeni ise Mahmut Paşa’daki kiracısından kirayı alabilmektir. Bu sebeple de Mümtaz, Beyazıt Camii’ndeki güvercinleri selamlayarak başladığı yürüyüşüne Sahaflar Çarşısı, Çadırcılar’dan geçerek Mahmut Paşa’da sonladırır. Mihmandarımız Kürşat Bey de bizim için bu rotayı çizmişti ve Tanpınar’ın izinden bizi hem tarihte hem de İstanbul’da bir yolculuğa çıkardı. Kürşat Bey, Huzur‘daki geçen mekanlarda bizleri durdurdu. Tanpınar’ın yazdığı pasajları bizlere okudu ve kitaptaki pasajları yorumladı. Yaş aralığının 18-30 yaş olduğu güzel bir programdı. Edebiyatı etkileşimli bir şekilde yaşamak hafızalarda ve damakta harika bir tad bıraktı. Öğrendiğim kadarı ile Kitaplı Yürüyüş Yolu’nun farklı kitap ve rotaları da olacakmış. Siz de mutlaka katılın. Takipte kalın.

Yapay zeka artık sanatı da tarihi de dönüştürdü

Refik Anadol, benim yakından takip ettiğim ve gurur duyduğum sanatçılarımız arasında. Anadol’un yaptığı her eseri de imkânım oldukça takip ediyor ve ziyaret ediyorum. Anadol’un bu topraklara ait bağlılığı ve pergeli Türkiye’de sabitlemesi de çok hoşuma gidiyor.  Refik Anadol’un yeni işlerinden Rönesans Rüyaları, Atatürk Kültür Merkezi’nde sergileniyor.  Anadol, ünlü Rönesans uzmanı Stephen Greenblatt’ın çalışmalarında öne çıkan ve Rönesans düşünürlerinin de tartıştığı o sorudan etkilenir: “Bilgi bolluğu insan belleğinde nasıl muhafaza edilebilir?”  Rönesans’tan beri binlerce metin, eser, bilginin aktarılması pek mümkün gözükmüyordu ta ki yapay zekaya kadar. Refik Anadol da yapay zekayı kullanarak o soruya bir cevap vermiş Rönesans Rüyaları eseri ile… Refik Anadol’un Rönesans kültür arşivlerine yapay zeka merceğinden bakarak yarattığı eser Rönesans Rüyaları dönemin yaratıcılık tarihini bambaşka bir açıdan okumamıza önayak olan bir yapay zeka veri heykeli. Anadol ve ekibi, Rönesans eserleri bağlamında türünün ilk örneği olan bu proje için 14. ve 17. yüzyıllar arasında üretilmiş milyonlarca sanat eserinin görsel verilerinden oluşan bir veri seti topladı. Bu veri kümeleri, Rönesans stil ve içeriklerini yansıtmada yetkin hale gelen GAN algoritmaları aracılığıyla işlendi. Makinenin zihnindeki gizli Rönesans evreninde benzersiz, sürükleyici bir deneyim yaratan Rönesans Rüyaları, sanat tarihinin ebedi izleriyle bağlantımızı tazelemenin yeni ve şiirsel bir yolunu sunuyor.

“Sanat bilgiyi bilgelik katına çıkarmaktır”

Sözün sahibi ressam, yazar Prof. Dr. Balkan Naci İslimyeli, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen İslimyeli’nin eserlerinden oluşan sergi ile anıldı. Sanatçının tablolarından, kitaplarından, şiirlerinden oluşan sergide usta sanatçının bir de kendi sesi ile seslendirdiği İstanbul şiiri  vardı…  Sanatseverler sergiyi İslimyeli’nin sesi ile gezdi. “Geçti hepsi ya da geçiyor sanki o giden beyaz vapurun içinden, ufka dalan gözlerimden görüyorum gidişimi geçerek bir hiçliğin içinden” mısralarının sahibi Balkan Naci İslimyeli’ye rahmetle..

Çinili Hamam’da kalıntıların şifası arandı 

Zeyrek Çinili Hamam, 500 yıl sonra yeniden hamam olarak faaliyet gösterecek. Hamam olarak açılmadan önce Çinili Hamam’da  5 Kasım 2023’e kadar sürecek olan Kalıntıların Şifası sergisi var. Serginin küratörlüğünü Anlam de Coster üstlenmiş. Türkiye ve yurt dışından 22 sanatçının eserinin olduğu sergide eserler mekanı yansıtıyor. Bireysel ve kolektif bellek kalıntılarını gün yüzüne çıkaran sanatçılar psikanalizden simyaya uzanan pek çok referansla Çinili Hamam’ı zihinsel kazı alanlarına dönüştürüyor. Sergide yer alan işler de bizi cennet, cehennem, arınma ve günah, mahremiyet, kamusal alan, iyi- kötü gibi zıtlıklar arasındaki muğlak suları ve ateşten damlaları keşfetmeye davet ediyor. Sergi 5 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Serginin bitmesi ile beraber 2024 yılında da The Marmara Group bünyesinde Çinili Hamam hamam olarak kullanılacak.

 

Önceki Yazı

Sinemanın büyük acısı: Festival kayıpları

Sonraki Yazı

Sınırların ötesinde var olmak: Ayı Yok

Son Yazılar