Şehrin kaosuna sanat arası

8 dakikada okunur

        Litros Sanat’ın sayısında da sanat ve kültür etkinliklerini sizlerle beraber takip edeceğiz. Beyoğlu Kültür Yolu’ndaki etkinliklerden geçtiğimiz sayıda bahsetmiştik. Bu sayıda Beyoğlu’ndaki gittiğim etkinliklerden bahsedeceğim sizlere. Kültür Yolu kapsamında Galata Mevlevihanesi’nde Fatih Çıtlak’ın Mesnevi sohbetleri icra ediliyor. Ben de Mesnevi sohbetlerinden bir tanesine katıldım, Şişhane’nin keşmekeşine ara verip Mesnevi’den payıma düşeni aldım, çokça tefekkür ettim. Bir diğer etkinlikte Şişhane’deki Derya Türkan konseriydi. Konserde çok az kişinin olması dikkatimi çekti. Söz konusu kaliteli müzik olunca talebin olmaması beni hayli düşündürdü. Sergilerin de nabzını tuttum elbet. İş Sanat Galerisi’ndeki  Mustafa Pilevneli’nin “Mavilerde 60 Yıl” sergisinin de açılışına katıldım. Kulelerin altında yer alan galeride Pilevneli’nin eserleri ile modern zamana ve şehir kaosuna ara verdik, mavinin tonlarına doyduk.

Sayın okuyucu, Litros Sanat’ın yeni sayısına hoş geldin. Bu bölümde kültür ve sanatın nabzını tutuyoruz. Kimi zaman etkinliklerden haberdar ediyor kimi zaman da gittiğimiz etkinlikler üzerine konuşuyoruz. Bu sayıda biraz dertleşmek istedim sizlerle. Yakınmak değil kastım, gittiğim etkinliklerdeki gözlemlerimi aktarmak. Dolu dolu geçirdiğim günlerde elbette sanata ve kültüre yine doydum. Galata Mevlevihanesi’nde Fatih Çıtlak’ın Mesnevi sohbetine katıldım. Şişhane Meydanı’nda Derya Türkan’ın sesi ile soluklandım. İş Sanat Galerisi’nde Mustafa Pilevneli’nin eserleri ile gözümü ve gönlümü dinlerdim. 

Tünel kaosuna Mesnevi arası

Beyoğlu Kültür Yolu’ndaki etkinliklerden geçtiğimiz sayıda bahsetmiştik. 23 Ekim’e kadar Beyoğlu’nda adım başı kültür sanat etkinliği var. Bende işten çıktıktan sonra Kültür Yolu’nun sosyal medya hesabından “Bugün acaba ne var?” diye etkinliklere bakarken Galata Mevlevihanesi’ndeki Mesnevi dersini gördüm. Düştüm yola. Önce Tünel’de güzel bir kahve içtim, sonra da dersi dinlemek üzere Galata Mevlevihanesi’ne gittim. Gittiğimde salonun hayli kalabalık olması beni şaşırttı. Modern insan soluklanmak istiyor, Mevlana’dan nasibine bir şeyler düşürmek istiyordu. Dersi yapmak üzere salona Fatih Çıtlak geldi. Oradakilerin nasibine ise Mesnevi’nin sayfalarından “Bildiklerinizi hayatına tatbik edin, din yol üzerine olmaktır. Bildiklerini uygulamaktır.” dersi düştü. Hepimiz pür dikkat Çıtlak’ın ağzından çıkanları dinledik. Çıtlak bazı konularda hayli dertliydi. Tasavvufun “kalbimiz güzelciler” tarafından yanlış anlatıldığından yakındı. Bu tarz sohbetlerde herkesin payına farklı bir ders düşer. Yani herkes ihtiyacına binaen duyar söylenenleri. Benim de payıma “Kimileri Celal ile kimileri de Cemal ile pişer” öğüdü düştü. Siz de modern dünyadan bunaldıysanız ve durup tefekkür etmek istiyorsanız Galata Mevlevihanesi’ndeki etkinlikleri ziyaret edin. Hazır gitmişken de Şeyh Galip’e bir Fatiha okuyun, Hamuşan’da da biraz vakit geçirip sessizliği idrak edin. Galata Mevlevihanesi demişken Şeyh Galip’ten bir söz ile verelim mesajımızı: “Durma sefer et diyâr-ı Kalb’e.” Kalbinizi keşfettiğiniz nice seferlere sayın okuyucu. 

Kaliteye ilgi neden az?

Kültür Yolu kapsamındaki bir diğer etkinlik Şişhane Meydanı’ndaki Derya Türkan konseriydi. İş çıkışı tünelden Galata’ya doğru yol alırken fark ettim konseri. Derya Türkan adını görünce mutlu oldum. Hayli yorgundum da. Biraz soluklanmak hele ki Derya Türkan ile soluklanmak iyi gelecekti. Konser alanına girdim. Bir de baktım ki toplasanız yirmi kişiyiz. Yoldan geçip gidenleri saymıyoruz. Bir avuç insan gelmişti, kaliteli müziğe doyacakları konsere. Şişhane meydanda birçok konser oluyor. Pop müziği söyleyen şarkıcıların konserinde tıka basa olan meydan bu konserde sinek avlıyordu. Durup düşündüm. Neden kaliteli içeriğe ilgimiz az? Şairin dediği çalındı hemen kulağıma: “Ah kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya” bir şiir mısrası sosyolojik analizlere konu olacak olayı hemen özetledi aslında. Bundan sonraki yorum sizde sayın okuyucu.

 

“Mavilerde 60 yıl” İş Sanat’ta

Her zaman çok gezdiğim söylenir. Çok gezenin ve çok okuyanın yani meraklının çok şey bildiğine inanırım. Benim mottom da bu. Yukarıdaki etkinliklerle ruhumu doyurduktan sonra bir de sergi açılışı ile gözümü doyurmak hedefi ile İş Sanat Galerisi’ne yolumu düşürdüm. Mustafa Pilevneli’nin “Mavilerde 60 Yıl” sergisinin açılışına katıldım. Serginin olduğu yer İstanbul’un en kaotik ve en gökdelenlerle ruhunuzu bunaltan yerinde. Sergi sayesinde bu kaostan kurtulup sanatın şefkatli kollarına kendimi bıraktım. Pilevneli 60 yıllık sanat hayatı boyunca yaptığı eserleri sergiliyor bu çalışmasında. Teması ise mavi. Mavinin, maviliklerin insan ruhuna şifa verdiğine inanırım. Sergiyi gezince bunu bir kez daha idrak ettim. Pilevneli’de eserlerinde maviye yer vererek yaşam ve kendisi ile hesaplaşmış. Ressam adeta şiiri boyamış. Çağdaş Türk resminin önemli temsilcilerinden olan Pileveneli’nin “Mavilerde 60 Yıl” sergisi ile de gözümü ve gönlümü doyurmuş oldum. Etkinlik avcınız Selva’nın bu sayı için gözlemleri bu kadar sayın okuyucu. Sanatla kalın.

 

Önceki Yazı

Yusuf İslam konserine neden bilet bulamadım?

Sonraki Yazı

Müziğimiz özünü koruma sınavında

Son Yazılar