Tiyatronun zarif insanı Kenan Işık

/
13 dakikada okunur

Kenan Işık geçirmiş olduğu elim bir kaza sonucu komaya girmişti ve tam 10 yıldır yaşam mücadelesi veriyordu. Çok kısa bir süre önce vefat eden Kenan Işık; ekranda yer aldığı işlerin çok dışında, tiyatroya vermiş olduğu büyük emeklerle unutulmaz isimler arasına yerleşti. Kenan Işık’ı anlatan sanatçı Ayşen İnci, “Sadece oyunculuk ve üretmeyle ilgili zaman ve efor harcayan, çalışkan, disiplinli, zarif ve çok kaliteli bir insandı.” ifadesini kullanıyor.

Bazı sanatçılar vardır onların ismini anınca akla belki; onlarla özdeşleşmiş olan tek bir projeleri gelir ancak onlar aslında o tek bir projenin çok çok üstünde bir isimlerdir. Hayatlarının temeline yerleştirdikleri mesleklerinde ürettikleri işleri, sundukları performansları, kişilikleri ve tutkuları; onların bugünkü kimliklerinin oluşmasında büyük birer adımdır. İşte Kenan Işık da tam olarak böyle bir isimdi. Malatya’da dünyaya gelen Işık, amatör olarak başladığı oyunculukta hayallerinin peşinden gitti ve hiçbir akademik eğitimi olmamasına rağmen tiyatronun en büyük aktörleriyle aynı sahneyi paylaşacak, oyunlar yazıp yönetecek ve Şehir Tiyatroları’nda Genel Sanat Yönetmenliği yapacak ustalığa erişti. Onunla aynı sahneyi paylaşmış sanatçı dostlarından Ayşen İnci ve Gazeteci Gülcan Tezcan Litros Sanat’a Kenan Işık’ı anlattılar. Ayşen İnci ve Gülcan Tezcan Kenan Işık için, “Tiyatro adına oyuncu, yönetmen ve yazar olarak yapacağı çok şey, katacağı çok değer vardı. Ciddi bir tiyatro geçmişi olmasına rağmen rol aldığı diziler ve sunduğu yarışma programlarının getirdiği popülarite birçok önemli tiyatro sanatçısı gibi onun da ekrandan tanınmasına sebep olmuştu. Kenan Işık, Kim Milyoner Olmak İster yarışmasının sunucusu olmaktan çok daha fazlasıydı. Bu yüzden, yeni neslin onun tiyatrocu kimliğini tanımaya ihtiyacı var.” yorumunda bulunuyorlar.

Bugünkü Kenan Işık’ın öncüsü Macide Tanır’dı

Kenan Işık’ın kariyerinde, yerini asla dolduramayacağı önemli bir isim vardı. O isim; Işık’ın daima şükran duyduğu duayen tiyatrocularından Macide Tanır’dı. Konservatuvar eğitimi yoktu ama o, sahne tozunu yutarak kendisini geliştirmişti. Onun bu çabasına karşı kayıtsız kalmayıp elinden tutan Macide Tanır için Kenan Işık, şu ifadeleri kullanmıştı: “Eğer ben bugün tiyatrocuysam, bu yaşıma kadar da mesleğime devam ediyorsam; Anadolu’dan gelmiş tiyatro meraklısı bir çocuğa el vermiş, ona göz kulak olup onun bugüne gelmesini sağlayan bir ustamdı benim Macide Tanır. Ona şükran borçluyum ama şöyle bir şey var, çok büyük bir tiyatrocuydu. Yani bugün bence gelmiş geçmiş en büyük tiyatro sanatçılarından biriydi.”

Türkçe’yi her zaman özenli kullandı

Her oyunculuk performansında ve sunuculuk çalışmasında Türkçe’yi kullanım şekli ve dilimize vermiş olduğu özen ve değerle dikkati çekti.

Kenan Işık, televizyondan da uzak kalmadı. Onun ismini anınca Kim Milyoner Olmak İster yarışması dışında, Dadı ve Belalı Baldız sit-com dizilerindeki başrollerini hatırlamadan olmazdı. Işık bu projeler dışında rol aldığı bir başka dizi olan Fikrimin İnce Gülü’nde; alışılagelmiş Kenan Işık rollerinin dışına çıkmış ve seyirci karşısında katı, sert ve otoriter bir figürle çıkmıştı.

Televizyon seyircisine bilgi yarışmalarını sevdirdi

Kim 500 Bin İster’le başlayan süreç devamında Kim Milyoner Olmak İster’le sürdü. Yarışmacılarla ikili diyalogları, doğal tavırları, karşısındaki hikayelerle empati kurup yarışmacıların heyecanlarına ortak olmaları; onu seyircinin gözünde her zaman özel ve evlerinden birisi kıldı. Güzel ve içten sunum şekli de, bilgi yarışmasına olan ilgiyi arttırdı. Bir bilgi yarışması programı, reyting mücadelesinde dizilerle eş kulvarda gider hale geldi. Bu başarıda Kenan Işık’ın rolü yadsınamazdı.

Yerli oyunlara önem verdi

Kenan Işık ve tiyatro denilince akıllara belki ilk olarak Devlet Tiyatrosu bünyesinde oynamış olduğu oyunlardan Kral Lear ve O Güzelim Kaymaklı Dondurma Rengi Elbise gelebilir ancak o, yer aldığı tiyatro kurumlarında yönetmen ve yönetici olarak yerli oyunlara vermiş olduğu önemle dikkati çekti.

Türkmen Düğünü, Bozkır Güzellemesi, Huzur ve Aşk Hastası oyunları, sahneye koyduğu Türk yazarların eserlerinden sadece birkaçıydı.

“Tiyatro adına katacağı çok değer vardı”

Devlet Tiyatrosu’nda beraber çalıştığı meslektaşlarından sanatçı Ayşen İnci ve Gazeteci , Gülcan Tezcan, Kenan Işık’ın Türk tiyatrosuna katkılarını ve yerini, Litros Sanat’a anlattılar.

Ayşen İnci (Tiyatro Sanatçısı, Yazar): “Kenan Işık ile Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Basil Coleman’ın sahneye koyduğu Üç Kız Kardeş oyununda birlikte çalışmıştık. Ben en küçük kız Irina’yı, o da ağabeyimizi oynuyordu. Sadece oyunculuk ve üretmeyle ilgili zaman ve efor harcayan, çalışkan, disiplinli, zarif ve çok kaliteli bir insandı. Tiyatro adına oyuncu, yönetmen ve yazar olarak yapacağı çok şey, katacağı çok değer vardı. Kaybı; sanat dünyamız için de büyük bir kayıp oldu. Çok üzgünüm.”

“Yeni neslin tiyatrocu kimliğini tanımaya ihtiyacı var”

Gülcan Tezcan (Gazeteci ve Yazar): “İstanbul Şehir Tiyatroları’nda uzun yıllar ötelenen ‘yerli’ bakışa sahip bir genel sanat yönetmeni göreve geldiğinde hepimiz heyecanlanmıştık. Zira; şehrin tiyatrosu batılı klasiklere verdiği kıymeti, kendi tiyatrosundan esirgemişti yıllar yılı. Repertuardaki birkaç ‘yerli’ metin dışında ne yazık ki sahnede, bizden eserler görmek çok da mümkün değildi.  Kenan Işık Şehir Tiyatroları’na Genel Sanat Yönetmeni olduğunda yerli ve yabancı oyun dengesini, yerli oyunlar lehine arttırma gayreti içinde oldu.”

“Ciddi bir tiyatro geçmişi olmasına rağmen rol aldığı diziler ve sunduğu yarışma programlarının getirdiği popülarite birçok önemli tiyatro sanatçısı gibi onun da ekrandan tanınmasına sebep olmuştu. Oysa yönettiği, oynadığı sayısız başarılı oyun vardı. Şehir Tiyatroları’nda Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur’unu, ardından Şeyh Galip’in Hüsn-ü Aşk’ını Aşk Hastası adıyla tiyatroya uyarlamıştı. Tiyatro seyircisinin bu metinleri zor bulmasına içerliyordu. 2000 yılında yaptığımız bir röportajda, “Zor bir oyun değil ama tiyatro seyircisinin genel olarak sanattan, sanatsal estetik anlayıştan uzaklaştığını zannediyorum. Sadece seyirci değil, Türkiye’deki aydınların, eleştirmenlerin de ne yazık ki bir kısmı böyle. Bu acı verici bir şey.” diyerek sanat alanında ne kadar çoraklaştığımıza dikkat çekmişti.”

“Kenan Işık, Kim Milyoner Olmak İster yarışmasının sunucusu olmaktan çok daha fazlasıydı. Bu yüzden yeni neslin onun tiyatrocu kimliğini tanımaya ihtiyacı var.”

“Kenan Işık bizim ustamız, büyüğümüzdü”

Birçok önemli isimle yıllarca çalışıp tanışmış ve aynı sahneyi, seti, kulisi paylaşmıştı Kenan Işık… Vefatının ardından, onu çeşitli mecralar üzerinden anan birçok isim oldu. O isimlerden birisi olan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, katılmış olduğu bir yayında Kenan Işık için şu ifadeleri kullandı:

“Kenan ağabey hem Devlet Tiyatroları hem de İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda çok güzel işler yapmış bir ağabeyimizdi. Bizim ustamız, büyüğümüzdü. Geçirmiş olduğu bu şanssız kazadan dolayı çok zor bir durumdaydı. Çok üzülüyorduk, vefat haberi daha da üzdü.”

Önceki Yazı

İndim Filibe yoluna

Sonraki Yazı

Gözlerin ardındaki hikâye: İsa Terli ile foto muhabirlik üzerine

Son Yazılar