TRT 2’yi İzleme Kılavuzu

11 dakikada okunur

M. EMRE YAPRAKLI
Türkiye’nin kültür sanat kanalı olan TRT 2 denildiğinde zihnen ve ruhen beni mutlu eden bir tablo ortaya çıkıyor. Kültür sanatın farklı renkleriyle dolu bu kanal hem öğretici hem de keyifli içerikleriyle kendinden söz ettiriyor. Adeta bir kültür sanat kanalının kültür sanat okuluna dönüştüğünü gözlemliyoruz. Bu kanalı izlerken peki neredenve nasıl başlamalı?

Son günlerde TV kanallarının arasında kendimi pin pon topu gibi hissediyorum. Bir türlü bir yerde karar kılamıyorum. TV kanallarının da özel sektör ayağı fecaat durumda. Reyting prangasından kurtulamayan kanallar topluma da ciddi haksızlık ediyor. Topluma adeta 150 dk dizileri ve korku filmini andıran TV programlarını istiyormuş gibi muamele yapılıyor. Bu çerçevede devletimiz de kendi kanallarını daha nitelikli hale getirmeye çalışarak arzı karşılıyor. TRT 2, kültür sanat yayınlığı anlamında ciddi bir boşluğu dolduruyor.
Bir kültür sanat okulu
TRT 2 kurulmadan önce yıllarca “Ahh nerede o eski TRT 2” diye hayıflandık. “Selim İleri ve Attila İlhan gibi isimlerin olduğu yıllardı” nostaljisinde bulunurlardı. 2019 yılında dönemin TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’in yaptığı atılımla çok şık bir kanala kavuştuk. Şu anda benim için TRT 2 bir kültür sanat okulu. Bu okul öyle geniş gönüllü ki Yılmaz Erdoğan’dan senaryo dersi alabilirken diğer taraftan Teoman Duralı’dan felsefe dersinde notlar tutuyorsunuz. Dünya müziğinden halk müziğimize kadar geniş bir yelpazede duran kanalda Hülya Koçyiğit’in sohbet programını görürken heyecanlanıyor, Fuat Güner’in müzik maceralarında ritmimiz artıyor.
TRT 2, ben oldum demeyen ve kendini daima yenilemeye açan bir kanal. Nazar değmesin. Sizlere TRT 2’deki izlenmesi gereken programları önerip onların içeriklerini kısa kısa anlatmak istiyorum. TRT 2 izleme kılavuzumuza buyurun…

Teoman Duralı ile Felsefe Söyleşileri’ne katılın
TRT 2’yi bir okul haline getiren ve kendinizi Efes’te yüzyıllar öncesinde bir sınıfta hissettiğiniz bir atmosfer sunuluyor. Felsefe bilimci Prof. Dr. Teoman Duralı hocayı bu söyleşilerde geniş geniş izleme fırsatı bulmak ilgilisine büyük keyif verecektir. Duralı hoca programda, felsefe-bilim geleneğinin doğuşunu, serüvenini ve bu geleneğin nasıl bugünlere geldiğini konuklarıyla birlikte tartışıyor. Batı ve Doğu düşünce dünyalarının hangi merhalelerden geçerek bugüne geldiğini hepimizin anlayacağı bir dille anlatıyor. Felsefe meraklıları için tadına doyulmaz bir program…

Yılmaz Erdoğan ile Öğrence bir sinema atölyesi
Tiyatro ve sinema sanatçısı Yılmaz Erdoğan’ın TRT 2’de program yaptığını duyduğumda çok heyecanlandım. Devlet kanalının yıllar önceki hantal halinden çıktığının resmiydi belki de… Bir de programın ismi heyecanlandırdı: “öğrence”. Hayattaki tüm kurgumuz bir öğrence değil mi? Öğrenmek ve ders kavramları en güzel bu kelimeyle ifade edilebilirdi sanki.
İlk derslerde bu programın ülkemizin sanatseverleri için bir şans olduğunu gördüm. Senaryo yazımını tüm aşamalarıyla örnekler vererek anlatan Yılmaz Erdoğan’dan ders almak şahane bir imkan. Anadolu’nun en ücra noktasında senaryoya ilgili biri için bu program çok keyifli bir öğrence!
Yılmaz Erdoğan senarist kişiliğinin yanında kendi yönettiği filmlerin hikayeleriyle de uygulamalı bir süreç vaat ediyor. Senaryonun dışında yönetmenlik ve oyunculuk üzerine yapılan konuşmalar da ilgilisine ilham veriyor.

‘Aramızda Müzik Var’ ya sizin?
MFÖ’nün Fuat Güner’ini bilirsiniz. Ben hem bilir hem de çok severim. TRT 2’de Fuat Güner’in yapmış olduğu Aramızda Müzik Var programı enfes bir iş. Yaptığı müzik Doğu müziği ve Batı müziği arasında köprü olan Fuat Güner’in bu programı yapması çok isabetli olmuş. Dünya müziği anlamında çok iyi üretimler ortaya koyan sanatçıları bu kadar yakından tanımak çok güzel.
Fuat Güner’in bazen Dhafer Youssef ile Viyana’da buluştuğunu görüyor, Luz Casal ile Sevilla’da müzik yaptıklarına şahit oluyorsunuz. Belgesel gibi bir müzik programı istiyorsanız Amızda Müzik olsun!

‘Kısa Bir Ara’ versek ne olur?
Başarılı oyuncu Derya Beşerler ile Gripin grubunun solisti Birol Namoğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Kısa Bir Ara” programında aklımıza takılan önemli soruların yanıtları buluyorsunuz. Alanında dünyaca ünlü bir çok ismi renkli ve keyifli bir anlatımla izleyici ile buluşturan ünlü çift Beethoven’dan Salvador Dali’ye kadar alanında başarılı bir çok duayen ismi anlatıyor.
Gri bir fonda tatlı bir rüya görüyoruz. Yönetmen koltuğuna oturan çift farklı hayatların portrelerine ışık tutuyor. Efsanevi müzik grubu The Beatles’ın üyelerinden müzisyen John Lennon’dan “korku ve gerilim türünde en çok eser veren yazar” unvanına sahip Stephen King’e, klasik Türk müziğinin unutulmaz ismi Safiye Ayla’dan İtalyan yönetmen Federico Fellini’ye kadar farklı isimleri yakından tanıyoruz.

‘Karalama Defteri’ne ne yazarsınız?
Karalama Defteri tamlaması birçoğumuz için özeldir. İlkokuldan bu yana yanımızdadır bu defterler. TRT 2’de yer alan Yazar Doğan Hızlan’ın hazırlayıp sunduğu programına bu ismin verilmesi belki de bu deftere yapılan sanatsal ve edebiyata ilişkin çalışmalardır. Karalama Defteri hep özgür düşünceyi anımsatmıştır bana. Yazar, eleştirmen ve gazeteci Doğan Hızlan yaklaşık 70 yıldır Türk edebiyatının takip ediyor ve güçlü bir hafızaya da sahip. Hızlan bu programda kendi hafızasını tarihselleştirirken izleyicilerle cumhuriyet dönemi edebiyat arasında güçlü, neşeli ve entelektüel bağlantılar kuruyor. Program bu zamana kadar; Mustafa Çiftçi’den Uğur Derman’a’, Ercan Kesal’dan Gülper Refiğ’e kadar çok değerli konukları ağırladı.

Hülya Koçyiğit ile Film Gibi Hayatlar’a konuk olun
Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit hem Yeşilçam’dan hem de günümüz Türk sinemasından oyuncular, yönetmenler, yapımcılarla sinema söyleşileri yapıyor. Programın temelinde hatıralar, anekdotlar ve yaşanmış ilginç hikayeler yer alıyor. Bir kültür sanat kanalında Türk Sineması’nın en önemli sanatçılarından Hülya Koçyiğit’i ve onun eşsiz sohbetini izleyip farklı hayatlara kapı aralamak şahane.

Film Önü var Film Arkası da…
Bir futbol programı öncesinde ve sonrasında saatlerce konuşuluyor da bir sinema programıyla ilgili neden konuşulmasın? Sinema eleştirmenleri Alin Taşçıyan ve Mehmet Açar, dünya sinemasının ve Türk sinemasının en seçkin filmlerinin hazırlık süreçlerini ve senaryo, sinematografi, oyuncu performansları gibi teknik konuları gösterim öncesinde ve sonrasında detaylı olarak inceliyor. Sanatsal olarak sevdiğiniz bir yapıtın içerisine daha detaylı olarak dahil oluyorsunuz.

TRT 2 kurulmadan önce yıllarca “Ahh nerede o eski TRT 2” diye hayıflandık.
“Selim İleri ve Attila İlhan gibi isimlerin olduğu yıllardı” nostaljisinde bulunduk.

Önceki Yazı

Altın Koza’nın Ardından…

Sonraki Yazı

1-15 Ekim Ajanda

Son Yazılar