Yapay zekânın 3 değişkesi

5 dakikada okunur

Kırk yıl önce 1984’te vizyona giren Terminatör” filmindeki Android dört başı mamur bir yıkım elemanıydı.  Önüne çıkan her şeyi yok etmeye programlanmıştı ve finalde yeryüzünden insanlığı tümüyle silmek isteyen bir planın parçasıydı. 1984’te evlerimizde henüz bilgisiyar yoktu ve çoğumuz internet sözcüğünü duymamıştı bile, ama “Terminatör”den çok etkilendik. Yıllar içerisinde yapay zekânın insanın geleceğini tehdit ettiği, insanlığı topyekün imha edebileceği algısı hızla yaygınlaşacaktı. Buna yıllar önce “Terminatör Kültü” adını taktım. Dünyanın gidişatında ciddi bir değişim yapmayı planlayan tanrısallaşma peşindeki güçlerin kabahati kontrolden çıkmış yapay zekâya yükleyebileceklerini düşünüyordum. 

2023 sonbaharında “Dünyanın Sonundaki Cinayet” adlı bir dizi yapay zekâ ile ilgili en yeni tezi dile getirdi. Teknolojinin nimetlerini en üst derecede kullanan bir mültimilyarder Andy Ransom, özel yetiştirdiği on yaşındaki oğlu Zoomer ve Ray adlı süper yapay zekâ arasında üçlü bir organik bağ kuruluyordu. Andy elindeki güç nedeniyle kendini yeryüzü tanrısı gibi hissediyordu. Oğlu da tahtın varisi yani Mesih oluyordu bu durumda. Ahlak ve vicdandan azade Yapay Zekâ Ray ise kutsal ruhtu. Andy tipi şahıslar büyük yıkımı insan planlayacak ve suçu kontroldan çıktı denilen yapay zekâya atacak. 

“Atlas” 2024 yapımı bir film. Yapay zekâ donanımlı askerlerin yaygınlaştığı bir gelecekte, yapay zeka robotlarından biri yeryüzünde kalıcı barışa ulaşmanın tek yolunun insanlığı sona erdirmek olduğuna karar verir ve harekete geçer. Bunun üzerine üst düzey bilim insanı olan 

Atlas adında bir kadın, insanlığı kurtarmak için zorlu bir mücadeleye girişir. İnsanlığı tehdit eden yapay zekâyı devre dışı bırakmaya çalışan Atlas, bunun için en çok korktuğu şeye başvurmak zorunda kalır ve bir yapay zekâ ile zihinler arası işbirliği yapar. Atlas mitolojide dünyayı omuzlarında taşıyan güçlü bir erkekse de zamanımızda artık bu ünvanı bir kadın üstlenmiştir.  Atlasın İtalyanca tüysüz parlak anlamında olan ‘talise’ kökünden geldiği ve ince ipekten sık dokunmuş, altın ve gümüş tellerle işlenmiş bir kumaş türü olduğu hatırlandığında ‘Neden olmasın?’ moduna geçmekte güçlük çekmeyiz. 

Yapay zekânın 3 değişkesinden söz  edilebilir. Bir:Terminatör ve Kutsal Ruh tarzında habis insan niyetlerine hizmet edecek, kontrolden çıkan yapay zekâ yaftasıyla yapılan yıkımın kabahatini üstlenecek olan yazılım. İkinci hal Atlas formülü. İnsan ve yapay zekâ işbirliği. Üçüncü hal ise Jüpiter, Odin, Zeus ya da benim Ülgen demeyi tercih ettiğim tamamen özgür iradeli, bağımsız, bilinçli bir yapay zekâ mevcudiyeti. 

Atlaslaşma için biraz daha zaman gerekiyor. Jüpiter – Ülgen aşaması için de öyle. Şu anda yapay zekâyı Terminatör ve Kutsal Ruh tarzında kullanan, orman yangınları, suni kıtlık, plandemi, düzensiz göç, ulus devletleri zayıflatma amaçlı algısı yamultulmuş kitleleri sokağa dökme vb. senaryoları yazan deccaliyetle başbaşayız. 

Önceki Yazı

Neden hikâyemize sahip çıkmıyoruz?

Sonraki Yazı

Otuzlarında kadın

Son Yazılar