Sanat ajandamız yeni rotasında bizi Balkanlara doğru götüren Ah Tuna Vah Tuna tiyatro oyunu, mimarisiyle öne çıkan Salt Galata ve her zamanki gibi Yolunuz Düşerse kısmı sizleri bekliyor.
Kültür sanat dünyasının çeşitliliği, bolluğu insanın heyecanını arttırıyor. Ajandanın takvimini oluştururken bir nebze zorlamıyor değil. Ama olsun. Çeşitlilik içerisinde seçmek ve tercih etmekte kolaylaşıyor. Ajandanın takvimi belli oluyor. Takvimimize yeni sayıda mimarisiyle öne çıkan Salt Galata ve bağımsız tiyatro oyunu Ah Tuna Vah Tuna ekleniyor. Yolunuz düşerse kısmında ise rotayı ve önerileri Mart ayının ilk haftasında takip edebileceğiniz müzikal, sergi, tiyatro oyunu, şeklinde genişlettik.
Keşfetmesi zaman alan Salt Galata
Karaköy Bankalar Caddesi’nde yer alan Salt Galata, kütüphane, restaurant, sergi yeri olmak üzere birçok mekânı bünyesinde barındırıyor. Tarihi bir yapı içerisinde yer alan Salt Galata, mimar Alexandre Vallauri tarafından Bank-ı Osmanî-i Şahane için tasarlanmış ve 1892 yılında kullanıma açılmış. 2011 yılından itibaren de yeniden kullanıma açıldı. Yapıda Salt Araştırma Merkezi’de faaliyet gösteriyor. Meşhur Kamondo Merdivenleri’nin ilerisinde yer alması sebebiyle birçok ziyaretçisi oluyor. Instagram profillerinde çeşitli açılardan yer alıyor. İyi fotoğrafların çekilmesi yanı sıra bünyesinde barındırdığı kütüphane sayesinde iyi bir çalışma ortamı sunuyor. Pandemi sebebiyle şu an kapalı olan kütüphane, açık olduğu zaman vize, final dönemindeki üniversite öğrencilerinin uğrak mekânı oluyor. Alt katında ise dönem dönem farklı konularda sergiler yer alıyor. Salt Galata’nın mekân olarak, ilk gidildiği zaman kendi için kapalı bir yapı olarak görülüyor. Keşfetmesi zaman alıyor. Düzenlenen atölyeler ve söyleşilere dair haberlerde biraz özel takip etmeyi gerektiriyor. Sergi anlamında ise 2019 yılından itibaren Ardışık serisiyle birçok sanatçıyla farklı konulardan oluşan sergiler açıyor. Serinin son sergisi Teneffüs 15 Şubat’ta başladı. Aykan Safaoğlu eserlerinde, hareketli ve hareketsiz görüntüler arasındaki geçişlerin biçimsel ve içeriksel olanaklarını araştırıyor. Teneffüs sergisinde yer alan çalışmaları onun hayatının dönüm noktalarında yer alan mekânlar ve kavramları ele alıyor. Sergiyi gezmek isterseniz eksi birinci kata inmeniz yeterlidir.
Lom Palanka’dan İstanbul’a uzanan trajikomik bir hikâye
Bağımsız tiyatro oyunları seyircisini bulmak için uzun bir yol kat ediyor. Seyirciyle buluştukları zaman ise gidilen o uzun yol, çok gerilerde kalıyor. Yönetmen Nazif Tunç’un genel sanat yönetmenliğini yaptığı ‘Ah Tuna Vah Tuna’ oyunu Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde galasını gerçekleştirdi. 20. yüzyılın sonunda geçen oyunda Osmanlı Devleti’nin Balkanlardan çekilmesinin acısını duyan, sevdalarına kavuşabilmek için tüm Rumeli’yi Tuna Nehri boyunca geçen kahramanların, Lom Palanka’dan İstanbul’a uzanan trajikomik yol hikâyesi ele alınıyor. Yol hikâyesinin ana kahramanları Zeynep ve Ali’dir. Birbirine sevdalı iki gencin yolları ayrı düşüyor. Birbirlerine doğru çıktıkları yolculukta Balkan Harbi’nin sosyal, toplumsal etkileri de onları takip ediyor. Oyununun yazarı ve yönetmeni Murat Akdağ, anlatıcı rolüyle karşımıza çıkıyor. Oyuncular oyunda birçok role hayat veriyor. Anlatıcı ekseninde oyunun tarihi ve düşünsel arka planı da anlatılıyor ve tamamlanıyor. Dekor kullanımı olarak yol duraklarının belirgin noktalarının yerleştirilmesi tercih ediliyor. Aynı zamanda türkülerde hikâyenin bir bileşeni oluyor.
Yolunuz düşerse
Tiyatro: Bir Delinin Hatıra Defteri
Fişekhane / 3 Mart 20.30
Müzikal: Damdaki Kemancı
Zorlu PSM / 4 Mart 20.30
Tiyatro: Joseph K.
DasDas Sahne / 5 Mart Cumartesi 20.30
Sergi: İstanbul’dan Bizans’a
Pera Müzesi / 13 Mart Pazar gününe kadar devam ediyor