Yusuf İslam konserine neden bilet bulamadım?

5 dakikada okunur

Yusuf İslam’ın 19 Ekim’de İstanbul AKM’de konser vereceğini duymam ile bilet alma girişimim arasında öyle çok da zaman geçmedi. Alırım, alacağım, alıyorum derken biletsiz kalmanın şokunu atlatır atlatmaz, belki basın mensubu olarak konsere girebileceğimi hatırlamış, o kontenjanın da anında tükenmiş olmasının şaşkınlığı içindeydim. Üstelik sadece ben değil birçok arkadaşım da aynı durumdaydı. Hal böyle olunca dost meclislerinde “Yusuf İslam’ı neden seviyoruz?” sorusu etrafında sohbet eder olmuştuk.

Bu sorunun birkaç cevabı vardı: İlk albümünden günümüze besteleri, tarzı ve sesiyle yaptığı müziği seviyorduk. Köken olarak Kıbrıslı Rum bir aileden gelme hikâyesi bizi yakalıyordu. Ve kendi ifadesiyle “Bir kapıdan geçip, Müslüman olacak kadar cesur”du. Bu cesaretinin sonucunda da bizimle yakinen kuvvetli bir bağ kurmuştu.

Bu öyle bir yakinlik ki, İngilizce bilmeyen babamın eve Yusuf İslam albümleri getirdiğini hatırlıyorum. Üstelik henüz İstanbul’da bile yaşamıyorduk. Bugünden bakınca Batı Karadeniz’in bir sahil ilçesine 90’lı yıllarda bu albümleri getirtmesi yeterince ilginç değil mi? On yaşlarındaydım, evimizde çalıp duran kasetlerden kulağımda kalan ezan sesi, huşu ile söylenen salavatlar ve Peygamberimizin İngilizce anlatılan hayatı ve duaları… Lise yıllarımda hem İngilizce hem Arapça öğrenmeye çalışırken kendime A is for Allah albümünü almış, Walkmanimle gece gündüz dinler olmuştum. Bunlar; 1977’de Müslüman olup Yusuf İslam adını alan Cat Stevens’ın, 1978 yılında son albümünü yaptıktan sonra müziği bırakmasının ardından hem kendi çocukları hem İngiltere’de Müslüman çocuklara açtığı okullardaki öğrencileri hem de tüm dünya çocukları için çıkardığı eğitici albümlerdi. Muslim Aid’i kurması; Balkanlar’da, Afrika’da, Endonezya’da yardım çalışmalarına katılması; İngiliz hükümetinden İslami eğitimin verildiği din okulları için güvence alması ve birçok insanın Müslüman olmasına vesile olmasını da sayarsak, onun sadece ülkemiz değil, tüm dünya Müslümanlarınca “neden seviliyor olduğu sorusuna” ayağı yere basan cevaplar vermiş oluruz.

Müziğine 28 yıl ara vermiş gibi görünse de eğitim çalışmaları için çıkardığı albümleri dinleyenleri Cat’a, onu 18 yaşında ilk çıkardığı plaklarından itibaren takip edenleri ise yeni çalışmaları Yusuf’a götürdü. Ve nihayet 2009 yılında kalbi mutmain bir şekilde müziğe geri dönen Yusuf İslam, Cat Stevens adıyla da barışıp kucaklaştı.
Yusuf İslam dünyaya hikâyesini gitarıyla anlatmaya devam ederken konserlerinin tüm kazancını yardım kuruluşu olan Peace Train’e bağışlayacağını açıkladı. Ülkemizde vereceği ilk konserde hepimiz için bir umut marşı olan aynı isimli şarkısını, Father & Son, Wild World gibi klasiklerinin yanında, yeni çıkaracağı albümünden eserlerini de seslendireceğinin müjdesini verdi.

Hasılı 90’lı yıllarda Londra’da yapılan bir albümün beni Batı Karadeniz sahil ilçesi İnebolu’da bulup, 2022 yılında yaşadığım şehre gelen Yusuf İslam’ın konserine bilet bulamamış olmam da “Yusuf İslam’ı neden sevdiğimiz” üzerine düşünmeme vesile oldu. Diğer bir avuntum da bu çok özel performansların TRT tarafından yayınlanmak üzere kayda alınacak olması… Benim gibi konsere bilet bulamayanlara müjdeler olsun!

Önceki Yazı

Hipodrom’u ihya etmek mümkün mü?

Sonraki Yazı

Şehrin kaosuna sanat arası

Son Yazılar