İlker Şaguj’un kaleme aldığı “Nedircik” masalı geçtiğimiz günlerde Ketebe Genç etiketiyle okurlarıyla buluştu. “Güzel resimler yapan bir kız çocuğuna, kendisinin de içinde olduğu bir masal yazmayı düşündüğüm için masal, yetenekli bir kız çocuğu etrafında dönüyor” diyen Şaguj, okuyucuları hayal gücünün sınırlarını zorlayarak bilinmeyen diyarlara doğru büyülü bir yolculuğa çıkarıyor. Becerikli bir kız çocuğu, onun etrafında toplanan bir arkadaş grubu ve bu grubun macerasını Şaguj, masalın sayfaları arasında “tavrıyla insanları mutlu eden” ya da “güldürücü ve tuhaf sözler söyleyen” karakterlerle karşılaştırıyor.
YAZAN: DİLBER DURAL
d.dural@litrossanat.com
Adını kimsenin doğru söyleyemediği bir köyde, şimdiye kadar kimsenin rastlamadığı beceriklilikte bir kız çocuğu dünyaya gelir. Bu kız, öylesine özel bir karaktere sahiptir ki, kuşlar bile ne uzaklara göç ederken ne de geri dönerken huyu bu kızın huyuna benzeyen bir kuşla karşılaşmışlardır. Bu fantastik evrende, şarkı söyleyen uğultular, gıcırdayan yıldızlar ve esneyen ansiklopediler gibi hayal gücünü zorlayan unsurlar, Zencef’in büyülü dünyasını oluşturur…
İlker Şaguj’un “Nedircik” isimli kitabı geçtiğimiz günlerde Ketebe Genç Yayınları tarafından okurlarıyla buluştu. Kitap, fantastik olaylarla dolu bir dünyaya kapı aralarken, okurları birbirinden renkli ve benzersiz karakterlerle tanıştırıyor. Masalın sayfaları arasında ilerlerken, “tavrıyla insanları mutlu eden” ya da “güldürücü ve tuhaf sözler söyleyen” karakterlerle karşılaşacak, hayal gücünüzün sınırlarını zorlayarak bilinmeyen diyarlara doğru büyülü bir yolculuğa çıkacaksınız. “Nedircik” masalı, Şaguj’un derin hayal gücünün ve özgün anlatım tarzının bir yansıması olarak, genç okurların ve fantastik edebiyatseverlerin ilgisini çekecek nitelikte. Masal, zengin karakterleri ve sürükleyici olay örgüsüyle, okurlarını sıradanlıktan uzak, eşsiz bir maceraya davet ediyor. İlker Şaguj ile bir şair olarak masal yazmaya nasıl başladığını ve “Nedircik” kitabını konuştuk.
İlhamım hayal gücüm ve dalgınlığım
Şiir ve masalın anlatımda sınır tanımayan iki edebi tür olduğunu dile getiren İlker Şaguj, bir şair olarak, edebi türler arasında özellikle masallara olan ilgisiyle dikkat çekiyor. Şaguj’un bu ilgisi, edebiyat dünyasında masalsı ve fantastik ögeler barındıran yazarlar olarak tanınan Italo Calvino ve Dino Buzzati gibi isimlere duyduğu sevgiyle pekişmiş. Masal yazma fikri, Şaguj’un “Binbir Gece Masalları” ile başlayan, ardından Batı edebiyatından okuduğu masalsı eserlerle devam eden bir sürecin sonucunda ortaya çıkmış. Şaguj, bu süreçte fantastik metinler üreten yazarlarla kurduğu yakın ilişkilerin, masal yazma arzusunu pekiştirdiğini belirterek, “İlhamım, okuduğum çeşitli metinlerden ve çocukluğumdan beri pençesinde olduğum hayal gücüm ve dalgınlığımdan” sözleriyle ifade ediyor.
Masal, yetenekli bir kız çocuğunun etrafında dönüyor
Şaguj, Ketebe Yayınları etiketiyle okuyucularıyla buluşan “Nedircik” masalını da resme ilgi duyan ve bir arkadaşının yetenekli çizimleriyle tanınan kızına özel bir armağan olarak kaleme almış.
“Nedircik” kitabında yer alan Zencef, Abuzambak ve Ebu Parola karakterleri Şaguj’un zihninde masal dünyasının kapılarını aralayan ilk figürler olmuş. Masalın merkezine yetenekli bir kız çocuğunu yerleştirmeye karar vermiş olan Şaguj, “Bu karakter, masalın kalbinde yer aldı ve masal onun etrafında döndü ve ana kahraman oldu” diyor ve masalı şu sözlerle anlatıyor: “Güzel resimler yapan bir kız çocuğuna, kendisinin de içinde olduğu bir masal yazmayı düşündüğüm için masal yetenekli bir kız çocuğu etrafında dönüyor. Gündelik hayatta arkadaşlar arasında geçen maceralarda olduğu gibi masal, bir arkadaş grubu arasında geçiyor. Kitaptaki karakterler bu arkadaşların gündelik hayattaki ilgilerinin, davranışlarının abartılı hâllerine sahip olunca da olay örgüsü ortaya çıkıverdi. Becerikli bir kız çocuğu var, birlikte güzel vakit geçiren bir arkadaş grubu var ve bunların başına bir şeyler geliyor. Öncesindeyse uzun zamandır birbirini görmeyen bu arkadaşlar bir araya geliyor.” İlker Şaguj, bu yeniden birleşmeyi bir anlamda bir araya gelmenin, arkadaşlığın, dostluğun ve ortak deneyimlerin değerini vurgulayan bir an olarak kurgulamış.
Hayallerde sınır yok
“Ben bir kitabın, çocukların ve gençlerin hayal gücünü tetikleyip kendi dünyalarında farklı yollar açmasını sağlamanın daha önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullanan İlker Şaguj, “Hepimiz bir yerde kendi dünyamızın unsuruyuz ve bir zamanların çocukları olarak zihnen her türlü hayale, saçmalığa açık bir yaşam sürdük belli bir dönem, bazılarımız hâlâ sürüyor. O nedenle hayallere dalmanın, saçmanın eğlencesine kapılmanın en güzel sığınak, en maceralı yol olduğunu düşünüyorum. Okuyucuya her şeye rağmen hayallerde bir sınır olmadığını hatırlatıyorum belki, bilmiyorum” diyor.
Gerçek adını hiçbir zaman bilemeyeceğiz
Şaguj, kitaba “Nedircik” isminin koymasının sebebi ise, “Nedircik, halk dilinde ne olduğu söylenmek istenmeyen şeye verilen ad olarak tanımlanıyor ve masalda da adını kimsenin doğru söyleyemediği bir köyden bahsediliyor. Dolayısıyla kitap da kendi adını söylemiyor, o adı sürekli yanlış söylendiği için gerçek adını hiçbir zaman bilemeyeceğimiz köy gibi kitap kapağında öylece duruyor” sözleriyle açıklıyor.