Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
Klinik Psikolog İrem Oturaklıoğlu Kaya’nın kaleme aldığı İyilik Bir Pusula, Timaş Çocuk etiketiyle raflardaki yerini aldı. Kitap, çocuklara yardımlaşma, paylaşma ve sevginin gücünü eğlenceli bir hikâye ile anlatıyor. Efnan ve Damla’nın gizemli bir pusulanın rehberliğinde çıktıkları macera, küçük iyiliklerin büyük farklar yaratabileceğini gösteriyor. Kaya, “İyilik, hayatımıza yön veren bir pusula olmalı” diyerek, çocukların dünyayı güzelleştirmek için küçük ama değerli eylemlerle katkı sağlayabileceklerini vurguluyor.
“Efnan ve Damla, festival hazırlıklarına yardım etmek için kumsala gitmişlerdi. Her yaz tatilinde yaptıkları gibi... Fakat kumsalda, bu iki arkadaşı bekleyen gizli bir görev vardı. Kum tanelerinin arasında parlayan bir şey gördüler. Bu, gizemli bir pusulaydı. Fakat bu pusula kuzeyi değil, iyiliği göstermekteydi. İyiliği gösteren bir pusulanın peşinden gittiğinde, nelerle karşılaşırsın? ‘İyilik, pusulamız olsun diye...’”
Klinik Psikolog İrem Oturaklıoğlu Kaya’nın kaleme aldığı, Sinem Halıcıoğlu’nun çizimleriyle İyilik Bir Pusula, kitabı Timaş Çocuk etiketiyle minik okurlarıyla buluştu. Kitap, çocuklara yardımlaşma, paylaşma ve sevgi gibi evrensel değerleri eğlenceli bir hikâye eşliğinde aktarıyor. İyilik Pusulası’nın rehberliğinde başlayan bu macera, küçük bir yardımın bile nasıl büyük farklar yaratabileceğini gösteriyor. Kitap, çocuklara sosyal sorumluluk bilinci kazandırırken, dostluk ve çevre sevgisi gibi önemli temaları da işliyor. Aynı zamanda dostluk ilişkilerinde dürüstlük ve destekleyici olmanın önemini vurgulayan kitap, çocukların hem kendilerini hem de dünyayı keşfetmelerine yardımcı oluyor. İyilik Bir Pusula, hem eğlenceli hem de öğretici bir okuma deneyimi sunarak, kalplere iyiliğin gücünü taşıyor. Litros Sanat olarak; Klinik Psikolog İrem Oturaklıoğlu Kaya ile konuştuk.
Pusula nasıl bir insan olmaları gerektiğini öğretiyor
İyilik Bir Pusula kitabınızın hikayesi nasıl ortaya çıktı ve bu kitapla çocuklara hangi mesajı vermeyi amaçlıyorsunuz?
Her bir eser, ihtiyaç ve yaşanılan sorunlardan sonra ortaya çıkar. Çocuklarla ilgili bir serüven başlattık. Simla’nın Serüveni, bu serüvende çocuklarda iyileştirici etki oluşturmasına inandığım bazı psikolojik içerikli konular yer alıyor. ‘’Can Sıkıntıma Ne Söyledim?’’ kitabımda çocukluk çağı depresyonu ve teknoloji bağımlılığını ve çocukların sürekli canının sıkılmasını ele aldık. “Kendine Sarılmak Nasıldı?” kitabımda çocukların kendisini başarısız, yeteneksiz hissettiği vakitlerde öz şefkat dilini öğrenmesi gerektiğini ele aldık. “Renklerimin Sırrı Ne?’’, “Travma Tramvayında Yolculuk’’ kitabımda macera dolu bir yolculukta çocuklar olası bir travma yaşadığında kendisini tramvayın sonundaki 4 kapının ardındaki atölyelerle nasıl rahatlatabileceğini öğrensin istedim. Şimdiye dek 3 eser oldu ancak daha birçok konuyu ele alacağız. Sonrasında da dedim ki çocukların kendisiyle ilişkisini, arkadaşlık ilişkisi, evdeki iyi oluş hali, hayata bakış açısı, geleceği ve hepimizin geleceğini etkileyen bir gerçek. İyilik ve iyi olma halini göz ardı etmemeliyiz. Hatta en çok iyiliği konuşmalıyız. İyiliği konuşursak bir şeyleri aşabilir, değiştirebiliriz.
Her bir kitap, çocuğun ruhsal dünyasına giren bir anahtar gibidir. Çocuklar üç şeyle iyileşir, iyi hisseder: Oyun oynamak, resim yapmak ve hikâye okuyup dinlemek. Çocuklar hikâye okudukça kitaptaki karakterlerin duyguları, yaptıklarıyla kendi duyguları arasında bir köprü oluşturur. Aslında ”İyilik Bir Pusula’’ kitabım günlük yaşamda iyilik yapmanın basit ama güçlü etkileri üzerine düşünmekten doğdu. Çocukların, dünyayı güzelleştirmek için küçük ama değerli eylemlerle nasıl katkı sağlayabileceğini ve iyiliğin sadece büyük eylemlerle değil, günlük küçük jestlerle de yapılabileceğini ve bu jestlerin büyük değişimler oluşturabileceğini anlatmak istedim. Amacım, çocuklara yardımseverlik, paylaşma, dostluk ve sevgi, empati, anlayış gibi temel değerleri öğretmek ve bu değerleri onların yaşam biçimi haline getirmelerine yardımcı olmaktır. Hepimiz iyi düşünürsek, iyiliği düşünürsek bize de iyilik dokunabilir nihayetinde. Denizdeki dalga, okyanustaki damla misali…
Kitapta, Efnan ve Damla’nın bulduğu İyilik Pusulası, kuzey yerine iyiliği göstermesiyle dikkat çekiyor. Pusula çocuklar için neden bu kadar özel bir araç?
Kitapta iyilik pusulası, çocuklara iyiliğin ve paylaşmanın hayatlarındaki yön belirleyici bir unsur olabileceğini gösteriyor. Geleneksel bir pusula, fiziksel yönleri gösterirken, “İyilik Pusulası”, çocuklara iyiliğin yönünü belirleyerek başkalarına yardım etme, sevgi gösterme ve paylaşma gibi olumlu davranışları teşvik ediyor. Efnan ve Damla için iyilik pusulası özel bir araç çünkü hikâyenin ilerleyen aşamasında bu pusula onlar için bir nevi rehber oluyor. Onlara sadece nereye gitmeleri gerektiğini değil, nasıl bir insan olmaları gerektiğini de öğretiyor. Çocuklar için özel olmasının en büyük sebebi de bu bence. Çünkü iyilik özellikle de büyürken birçoğumuz için soyut bir kavram gibi görünebilir ama bu pusula sayesinde çocuklar onu somut bir şekilde deneyimleyebiliyor. Bir nevi, onlara “Doğru yolu bulmak için içindeki iyiliği takip et” diyen büyülü bir araç diyebiliriz.
Bu hikâyede pusulanın iyilik yapmanın bir yön bulma aracı olması, onların çevrelerinde daha dikkatli ve duyarlı olmalarını sağlıyor. Pusula, aynı zamanda çocukların kendi değerlerini keşfetmelerine ve bu değerleri yaşamlarına entegre etmelerine yardımcı oluyor. İyilik Pusulası, basit ama derin bir sembol olarak, çocukların hem kendilerine hem de topluma olan katkılarını anlamalarını kolaylaştırıyor. Bu da onların sosyal sorumluluk bilincini geliştiriyor.
Küçük bir iyilik dünyayı değiştirebilir
“İyilik Pusulası, basit ama derin bir sembol olarak, çocukların hem kendilerine hem de topluma olan katkılarını anlamalarını kolaylaştırıyor. Bu da onların sosyal sorumluluk bilincini geliştiriyor” dediniz. Hikâye boyunca da İyilik Pusulası’nın rehberliğinde yapılan küçük yardımlar büyük farklar yaratıyor…
Bu hikâye, Efnan ve Damla’nın pusula rehberliğinde yaptıkları küçük yardımlarla örnekleniyor, çocuklara iyiliğin büyüleyici bir zincir gibi yayıldığını çok güzel bir şekilde anlatıyor. Bu basit ama etkili eylemler, çocuklara sosyal sorumluluğun ne kadar erişilebilir olduğunu gösteriyor. Çocuklar için en etkileyici nokta da bu: Küçük bir iyiliğin bile dünyayı değiştirebileceğini görmek. Bir çocuğun, bir başkasına yardım ettiğinde sadece o kişiye değil, aslında kendine de iyilik yaptığını fark etmesi çok değerli. Çünkü iyilik yapmak insanın ruhunu besleyen bir şey. Hikâye, çocuklara bunu gösterirken, aynı zamanda yardımlaşmanın sadece büyük işler yapmakla ilgili olmadığını, ufak bir gülümseme, bir arkadaşına destek olmak ya da doğa için faydalı ve anlamlı etkinliklerde bulunmak gibi küçük eylemlerle de dünyayı güzelleştirebileceklerini öğretiyor.Bu yüzden İyilik Pusulası sadece hikâyenin değil, çocukların hayatında da bir metafor haline gelebilir diye düşünüyorum. İyilik yönümüzü bulduğumuzda, her zaman doğru yoldayız demektir.
Kitap, dostluk ve yardımlaşma gibi temaların yanı sıra çevre sevgisi ve doğaya saygı gibi konulara da değiniyor. Neler söylemek istersiniz?
Hikâyede geçen olaylar, çocuklara çevre bilincini kazandırmak açısından oldukça etkili çünkü doğaya saygı sadece sözlerle değil, karakterlerin eylemleriyle de vurgulanıyor. Kitapta, iyilik ve paylaşma temaları, doğaya ve çevreye saygı kavramlarıyla birleştirilerek işlendi. Bu, çocuklara sadece insanlar arasındaki ilişkilerde değil, doğa ile olan ilişkilerinde de sorumluluk taşımanın önemini öğretiyor. Böylelikle çocukların, doğa sevgisini ve çevre bilincini daha erken yaşta kazanarak çevrelerini koruma bilinciyle büyüyeceğine inanıyorum. Ayrıca, hikâyenin macera dolu yapısı sayesinde çevre bilinci çocuklar için sıkıcı veya eğitici olmaktan çok, doğal bir şekilde anlatılıyor. Çocuklar, karakterlerle özdeşleşerek doğayı korumanın sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda keyifli ve anlamlı bir eylem olduğunu öğreniyor. Bu da onların ileride daha bilinçli bireyler olmasına katkı sağlıyor.
İyiliği oyunlaştırmak, çocuklara iyiliği öğretmede etkili bir yöntem
Çocuklara iyilik yapma alışkanlığının kazandırılması için bir psikolog olarak ebeveynlere neler tavsiye edersiniz?
Çocuklara iyilik yapma alışkanlığını kazandırmak, onların empati duygusunu geliştirmesi ve sosyal ilişkilerinde daha duyarlı bireyler olmaları açısından oldukça önemli bir adım. Bir psikolog olarak ebeveynlere ilk olarak önereceğim şey şu: Model olun. Çocuk yetiştiren genç ebeveynlere söylendiğini sıkça duyduğum bir cümle var: “Çocuk bomboş bir kitap olarak gelir dünyaya, sen içine ne yazarsan o da onu öğrenir.’’ Aslında bu cümle, çocukların çevresindeki yetişkinlerden öğrendiği davranışları ne kadar hızlı ve güçlü bir şekilde içselleştirdiğini gösteriyor bize. Bu yüzden, ebeveynler olarak çocuğunuza iyilik yapmayı öğretmek istiyorsanız, önce kendi davranışlarınızla örnek olmanız gerekiyor. İyiliği oyunlaştırmak çocuklara iyiliği öğretmede etkili bir yöntem olacaktır çünkü çocuklar için eğlenceli olan şeyler daha kalıcı olur. “Gizli iyilik melekleri’’ gibi bir oyun kurgulayarak çocuğunuza gün içinde kime nasıl iyilik yapabileceklerini düşündürebilirsiniz. Ayrıca, çocukları iyilik yapmaya teşvik etmek için onları küçük yardımlara dahil etmek, paylaşma fırsatları sunmak ve ödüller yerine içsel motivasyonlarını geliştirecek yollar aramak önemlidir. Böylece çocuklar, iyiliği sadece dışsal ödüller için değil, içsel bir değer olarak yapmayı da öğrenirler. Son olarak, şükran ve takdir kültürünü geliştirmek çocuklara iyiliğin karşılıksız yapıldığını öğretirken aynı zamanda teşekkür etmenin ve takdir etmenin önemini de vurgulayarak çocukların bu davranışı içselleştirmesini sağlar.
Sonuç olarak, çocuklara iyiliği sadece bir kural gibi değil, yaşamlarının doğal bir parçası olarak benimsetmek gerekir. Bunu eğlenceli, anlamlı ve içselleştirilebilir bir hale getirdiğinizde, iyilik yapma alışkanlığı zamanla kalıcı bir karakter özelliği haline gelecektir.
Yorum Yaz