Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
2024’te tiyatro salonları boş kalmadı. Farklı etkinliklerin olduğu ve dolu dolu geçen bir yılın ardından tiyatroda bir yıl içinde neler yaşandığını hangi oyunların öne çıktığını, tiyatro ödüllerini kimlerin aldığını ve festivallerin nasıl geçtiğini sizler için derledik. Sanatseverlerin coşkuyla, heyecanla geçirdiği 2024 yılının tiyatrosuna gelin, birlikte bakalım.
Koskoca bir seneyi geride bırakırken geçen sene içerisinde kültür sanat faaliyetleri dinamiğini koruyarak her alanda yeniliklerle varlığını sürdürdüğünü gördük. Geçen bu sene içinde tiyatro alanında da birçok değişiklikler, yenilikler varlığını sürdürmeye devam ediyor. Birçok yeni oyununu seyirciyle buluşturmaya ve sahnede devleşen oyuncu performanslarıyla salonlarını doldurmaya başaran tiyatrolar, 2024’ün en gözdesi olarak karşımıza çıkıyor. Gerek seyirci ilgisiyle gerek oyuncuların özenle sergilediği performanslarla senenin dolu dolu geçmesine vesile oluyor. Birçok konunun işlendiği bu oyunların her birinde bir dert anlatılıyor ve seyirci bu dertleriyle kendilerine derman buluyor. Aynı zamanda çıkan yeni oyunların seyirciyle buluşması tiyatro da artan devamlılığın sağlanmasında önemli rol oynuyor. Ayrıca tiyatroya geri dönen efsane isimlerde salonların doluluk oranlarını oldukça etkilediği görülüyor. Birçok türde sevenleriyle buluşan tiyatro, 2024 yılını hangi ödüllerle, oyunlarla, yeniliklerle bitirdiğine ve seyirci üzerinde iz bırakan, kültleşen hangi oyunların izlendiğine bir de birlikte bakalım dedik. 2024’ün tiyatrodaki enlerini sizler için derledik.
“Afife” perdeyle buluşuyor
2024’ün merakla en çok beklenen oyunu şüphesiz “Afife”ydi. Hatta beklenen tarihinden daha erken bir süreyle seyircisiyle buluşan “Afife”, sezonun en çok beğenilen oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Ekranların sevilen isimlerinden Demet Evgar, Tilbe Saran, Necip Memili ve Bora Akkaş gibi değerli oyuncuların sahnede gösterdiği performansıyla izleyenlerini adeta büyülüyor.
Tiyatronun ilk kadın oyuncularından olan Afife Jale’nin tiyatroya olan aşkını, kadının sahnede var olma çabasını ve geçmiş dönemde İstanbul’da yaşanan bazı toplumsal olaylara da değinerek geçmiş bugünde anlatılıyor. Bir kadının sahnede var olma mücadelesini, günümüze ışık tutan ve Afife’nin başarı hikâyesini en güzel şekliyle anlatan bu oyun seyircisini bir kadının başarı öyküsündeki zorlu yolculuğa davet ediyor.
Cem Yılmaz yeniden sahnede
Komedi ve güldürü denince ilk akla gelen isimlerden biri olan komedyen Cem Yılmaz 2024’le birlikte yeniden seyircisiyle buluşuyor. Yılın en çok merak edilen bu stand up gösterisi “CMXXIV” adıyla yeni sezona adeta imzasını atıyor. Herkesin büyük bir ilgiyle izlediği ve senelerce akıllara kazınan replikleriyle seyircisini sahnede etkilemeyi başaran Cem Yılmaz, stand up gösterisi ile izleyenlerini güldürmeye, güldürürken öğretmeye devam ediyor.
Sinema ve dijital dünyada da farklılığını her zaman öne koymuş ve sürekliliğini devam ettirmiş olan Cem Yılmaz, birçok değerli eserle sanatına imzasını kazmaya devam ediyor. Daha öncede birçok stand up gösterisine sanat hayatında yer vererek seyircinin güldürüye olan bakışını kendi bakış açısıyla harmanlayarak yenilikler ortaya çıkaran bir sanatçı olarak karşımıza çıkıyor. Sahnelerde görmeyi özlediğimiz Yılmaz’ın 2024’le birlikte yeniden dönmesiyle görmeyi istediğimiz güldürü anlayışıyla tekrar buluşuyoruz. Devam eden gösterimiyle seyircisiyle buluşmaya devam eden Cem Yılmaz 2024’ün tiyatrosuna damga vuran isimlerden biri olarak adını kazıyor.
Susmak yok “Filistin Hakkında Konuşmalıyız”
Filistin’in işgalini ve Gazze’de gerçekleşen zulmü dünyaca olduğumuz yerden takip ediyoruz. Yaşanan insanlık dramına bir nebze olsun dil olabilmek ve farkındalığını ortaya koymak amacıyla hazırlanan “Filistin Hakkında Konuşmalıyız” tiyatro oyunu seyirciyle buluşmaya devam ediyor. Fatih Kültür Sanat Merkezi’nde gösterilen ve İsrail’in Gazze’ye işgalini penceresi Mescid-i Aksa’ya açılan Meryem’in üzerinden anlatılıyor. Yaşanan felaketleri, işgalin insan üzerinde bıraktığı tahribatı ve travmaları seyirciye İsrail’in evini almak istemesiyle Meryem karakterinin yaşadıklarıyla seyirciyle bütünleşiyor.
Filistin halkının yaşadığı zulme karşı bilincimizi en açık tutacak oyunlardan biri olan “Filistin Hakkında Konuşmalıyız” 2024’e adını kazıyan bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. Bir bilincin gelişmesine vesile olan ve yaşanan insanlık dramını anlamak için yazılan bu oyun seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.
Müzikalin en güzel hali
Müzikalin en güzel halini seyirciyle buluşturan “Amadeus” müzikali 2024’ü de en çok sevilen tiyatrolar alanına girerek kapatmayı başarıyor. Dünya müzik tarihinin en öne çıkan ve müzik tarihine yön veren isim olarak bilinen Mozart’ın hayat hikâyesini konu edinen bu müzikal seyirci tarafından oldukça beğeniliyor. Mozart’ın sıradışı ve gizemli hayatının akışında müzikle buluşmasını anlatan bu tiyatro aynı zamanda Mozart’ın Salier ile ilişkisine de odaklı bir müzikal olarak karşımıza çıkıyor. Yönetmenliğini Işıl Kasapoğlu’nun üstlendiği ve ekranların en sevilen isimlerinden olan usta sanatçı Selçuk Yöntem’in oyunculuğuyla sahnede buluşuyor. Kalabalık oyuncu kadrosuyla seyirciyle buluşan bu müzikal aynı zamanda 2022 yılında Haldun Dormen Özel Tiyatro Ödülünün de sahibi oluyor. 2024’e ve geçmiş yıllara damga vuran bu eserin 2025’te hangi başarılara imza atacağı şimdiden merak konusu olarak bizleri karşılıyor.
Nevra Serezli yıllar sonra sahnede
İspanyol yazar Alejandro Casona tarafından yazılan “Ağaçlar Ayakta Ölür” oyununda; İspanya iç savaşı ardından yaşanılan yalan dünyanın içinde iyiliğe sığınmanın önemi vurgulanıyor. Çocuklarını yaşanan bir uçak kazası felaketinde kaybeden bir babaannenin geriye kalan tek varlığı torunları oluyor. Oyun babaannenin ölmeye yakın bir dönemde torununu son kez görme isteği üzerinden şekilleniyor. Seyircisini etkileyen ve 2024’ün de gözdesi olmayı başaran bu oyun usta oyuncu Nevra Serezli’nin eşsiz performansıyla hayat buluyor. Nevra Serezli’nin 11 yıl ara verdiği sahneye geri döndüren oyun olarak aklımıza kazınan bu hikaye birçok açıdan seyirciye hitap etmesiyle göz doldurmaya devam ediyor. Nevra Serezli’ye bu eşsiz eserde eşlik eden bir diğer usta sanatçı ise Aziz Davran oluyor. İki usta oyuncunun bir savaşın ardından yaşanan aile dramını gözler önüne serdiği bu eser aynı zamanda birçok ödülünde sahibi oluyor. Yeni yılda da usta isimlerle can bulan bu oyunun tiyatro salonlarını doldurup taşması da beklentiler arasında yer almaya devam ediyor.
Ödüller sahiplerini buldu!
Bu sene yirmi altıncısı düzenlenen ve Türkiye’nin en özel tiyatro ödüllerinden biri olan Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri sahiplerini buldu. Görkemli bir törenle 11 Haziran 2024’te sahipleriyle buluşan törende yılın En İyi Tiyatro Ödülünün sahibi ise “Yaşamak Mı Yoksa Ölmek Mi” adlı oyunuyla Kocaeli Şehir Tiyatroları oldu. Oyun 1939’da Varşova’da geçen ve Nazilerin Polonya işgalinin hemen öncesini anlatıyor. Oyun gerek oyuncularıyla gerek konusuyla izleyenlerine yaşanan trajik durumu sahnede adeta yaşayarak anlatıyor. Bu senede Afife’nin sahibi olarak iyi bir başarıya imza atıyor. 2025’te neler yapacağı hangi ödülleri kazanacağı şimdiden merak konusu olan bu tiyatro, 2025’te de seyircisinde derin izler bırakacak tiyatrolar arasına girmeyi şimdiden başarıyor. Aynı zamanda yine Afife Tiyatro Ödülleri kategorisinde bulunan Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’nün sahibi ise Ayşegül Yüksel oluyor. Haldun Dormen Özel Ödülü ise başrollerini Emre Kınay ve Pınar Altuğ Atacan’ın paylaştığı “Mutlu Aile Tablosu”nun oluyor.
“Utsushi” ilk kez festivalde
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından bu sene yirmi sekizinci kez düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali Türkiye’den ve yurtdışından olmak üzere 19 tiyatro oyununa ev sahipliği yaptı. 22 Ekim başlayan ve 19 Kasım’a kadar süren festivale yoğun ilgi vardı. Birçok oyunun sergilendiği bu festivalin açılışını Melih Cevdet Anday’ın nadiren sahnelenmiş ve oldukça önemli olan “Müfettişler” oyunuyla izleyiciyle buluştu. Festivale özel hazırlanan oyunlar da seyirciyle buluştu. Onlardan biri de “İstanbul Mon Amour/ Senden Bana Fayda Gelmez Güzel İstanbul” oyunuydu. Başrollerinde Salih Bademci, Bülent Şakrak ve Funda İlhan’ın bulunduğu oyun seyircisini çıkardığı İstanbul yolculuğunda büyülüyor.
Birçok tiyatronun, performans ve dans gösterisinin gerçekleştiği bu festival 30 bine yakın seyirciyle buluşuyor. Dünyada deyim yerindeyse fırtınalar estiren grup Sankai Juku ilk kez festivale gelerek “Utsushi” ile sevenleriyle eşsiz bir performans sergiliyor. Ayrıca “Yalnız”, “Ölüyor Mu Ne?”, “Macbeth”, “Martı Mıyım?” gibi birçok tiyatro, sevenleriyle buluşuyor. Tiyatroseverlerin etkinliklerle ve sanatçılarla buluştuğu bu festival ülkemizde önemli bir yere sahip olmaya devam ediyor. Geçen yıllarda her ne kadar bekleneni karşılamasa da bu sene çizdiği önemli başarı tablosu ile bir sonraki senelere ışık tutmaya devam ediyor.
Köy köy Gazze’nin “İşgal”i
Elazığ’da bir tiyatro atölyesi “İşgal” oyunuyla İsrail’in Filistine yaptığı zulmü köy köy gezerek anlatıyor. Yaşanan insanlık dramına kayıtsız kalmayan öğrenciler 11 köy gezerek insanlara ellerinden geldiğince hazırladıkları bir tiyatro oyunuyla zulmü gözler önüne seriyor. Tiyatro sorumlusu olan Mahmut Yıldırım Anadolu Ajansının yaptığı bir haberde “Oradaki çocukların, yaşlıların, kadınların zulüm görmesini istemiyoruz. Elimizden ne gelir diye düşündük. Tiyatro oyunu hazırladık. Tiyatro oyuncuları olarak en iyi yaptığımız sanatla Gazze'de yaşananları anlatıyoruz. Herkesin bu konuda elinden geleni yapması gerekir. Masum insanların, annelerin, babaların, çocukların nasıl çile çektiğini anlatmaya çalıştık. Gittiğimiz her yerden olumlu tepkiler aldık. Bu konuları işlemeye devam edeceğiz.” sözleriyle yaşanılan zulme kayıtsız kalmadıklarını ve topluma tiyatro oyunuyla bilinç kazandırmaya çalıştıklarını anlatıyor.
Tek kişilik oyunlarda öne çıkan
Tek kişilik oyunların revaçta olduğu bir dönemde tiyatroya adını altın harflerle yazdırmış en çok beğenilen oyunlardan birisi olarak “Sevgili Arsız Ölüm Dirmit” karşımıza çıkıyor. Seneler boyunca tiyatroseverlerle buluşan bu oyun Nezaket Erden’in büyüleyici oyunculuğuyla perdede büyüleyici performansını sergiliyor. İlk çıkış tarihi 2018 olan oyun aynı yılda üçü oyunculuk olmak üzere toplam dört ödülün sahibi oluyor. Konusunu köyden şehre göç eden bir ailenin en küçük üyesi olan Dirmit üzerinden izliyoruz. Köyden gelen ve şehrin düzene ayak uydurmaya çalışılan bu yolda kızımız Dirmit’in merakı ve heyecanını karşısına çıkan zorluklarda nasıl kullandığını izliyoruz. Onun şehre olan merakını fark eden ailesi Dirmit’i durdurmak istese de bir türlü mümkün olmuyor. İşte Dirmit’in durmak bilmeyen yılmayan ve bir kadın olarak tüm kadınlara hitap eden hikâyesini izlemiş oluyoruz.
2025’e geçerken neler bekliyoruz?
Dopdolu tiyatroyla geçen seneyi geride bırakırken bir yandan da yeni yılın gelişinde bizi nelerin karşılayacağını merak ediyoruz. Tıpkı geçen seneki tiyatronun sevenleriyle daha çok buluştuğu, yeni oyunların daha fazla çıkmasını, başarı ve performansların en üst seviyede olmasını diliyoruz. Eski sanatçıların tiyatroya geri döndüklerini de görmek isteyeceğimiz bir yılın bizi beklediğinden hiç şüphe yok. Tüm halkımızın tiyatro gibi bir sanatı daha çok izlemesini umut ederek 2025’i güzel dileklerle, sevgiyle ve tiyatro ile karşılayacağımızı söylemek isterim. Yeni yılda daha çok tiyatro başarısı görmek dileğiyle…
Yorum Yaz