Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
“Minyatürlerle Fakrname” sergisinin önemini, hikâyesini, amacını minyatür sanatçısı Cihangir Aşurov, akademisyen ve yazar Musa Yıldız, ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, ressam Hülya Yazıcı, akademisyen Betül Bilgin ve tezhip sanatçısı İstanbulzade M. Kutsal Litros Sanat’a anlattılar.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslam Sanatları Uygulama Ve Araştırma merkezi ile Esenler Belediyesi’nin katkılarıyla yürütücülüğünü Cihangir Aşurov’un üstlendiği “Minyatürlerle Fakrname” sergisi ilgilileriyle buluştu. Kültür coğrafyamızın en önemli isimlerinden olan Hoca Ahmet Yesevi’nin “Divan-ı Hikmet” ve “Fakrname” eserlerinden yola çıkılarak onun tasvirlerini, erkânını ve tasavvuftaki incelikleri minyatürlerle buluşturularak eşsiz eserler ortaya koyuldu. Biz de Hoca Ahmet Yesevi’nin eserlerini minyatürlerle harmanlandığı bu sergiyi ilk olarak
Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi’nde gezdik. Sergi 17 Aralık tarihinden itibaren de Dr. Kadir Topbaş KSM’de sanatseverlerle buluşacak. Serginin önemini, hikâyesini, amacını minyatür sanatçısı Cihangir Aşurov, akademisyen ve yazar Musa Yıldız, ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, ressam Hülya Yazıcı, akademisyen Betül Bilgin ve tezhip sanatçısı İstanbulzâde M. Kutsal’ın yorumlarını Litros Sanat’ta sizin için derledik. Gelin birlikte bakalım.
Sergi sayesinde Hoca Ahmet Yesevi’ye ilgi artıyor
Cihangir Aşurov (Minyatür Sanatçısı): Sergimiz Hoca Ahmet Yesevi’nin “Fakrnamesi” ve “Divan-ı Hikmet” eserinin içerisindeki “Fakrname” risalesiyle ilgiliydi. Esenler belediyesi’nin 2020 yılını Hoca Ahmet Yesevi kültür yılı ilan etmesinden sonra Belediye “Fakrname” ile ilgili minyatür eserler teklifinde bulundular ve biz bir yılı aşkın bir zaman içerisinde İslam Sanatları Merkezi nakkaşhanesindeki ekip arkadaşlarımızla birlikte bu eserleri yirmi adet olarak bu eserleri tamamlamış olduk. Eserlerde Hoca Ahmet Yesevi’nin hikmetleri, bilgileri tasvir olarak nasıl yansıtılabilir bunun üzerinde çalıştık. Klasik minyatür üslubunda çalıştık. Hoca Ahmet Yesevi’nin sade ve çok anlaşılır bir dili olduğunu da düşünerek minyatürlerin kompozisyonlarını seyirciye daha kolay ulaşabilmesi için buna göre bir kompozisyonlar seçtik. Umarım gelen arkadaşlar ve seyirciler bu eserler ve özetlerini okuyarak Hoca Ahmet Yesevi’ye olan ilgisi daha da artacak diye düşünüyorum.
Beş yıl önce bir fikir olarak başladı
Prof. Dr. Musa Yıldız (Akademisyen): Esenler Belediyesi 2019 – 2020 yıllarında Hoca Ahmet Yesevi’yi kültür sanat sezonu olarak ilan etmişti. O zaman ben de ayda bir sefer Esenler Belediyesi Kadir Topbaş Kültür Merkezi’ne “Divan-ı Hikmet” okumaları için Ankara’dan geliyordum ve “Minyatürle Fakrname” fikri, projesi aklımıza geldi. Esenler Belediyesi’ne bu fikrimizi önerdik ve onlarda bu fikri nasıl yapabileceğimizi söyledi. Cihangir Aşurov hocamızla zaten daha önceden tanışıyorduk. Ben de bu konuya danışmanlık yaptım. Belki bir beş yıllık süre aldı ama sonucunda güzel bir eser ortaya çıktı. Bugün burada yirmi eserin yirmi minyatürün sergilendiğini gördük. Eserler aynı zamanda da bir katalog haline getirildi. Bir fikir olarak 2019 yılında başlayan bir projenin bugün ete kemiğe bürünmesi, hem bir katalog hem de bir sergi olarak görülmesi bizi çok mutlu etti. İnşallah hoca Ahmet Yesevi’nin diğer eserleri de bugünkü “Fakrname” gibi yine minyatürlerle çalışılır. Daha yeni eserler ortaya çıkar. Hoca Ahmet Yesevi kültür coğrafyamızda daha çok tanınır diye düşünüyorum.
Özümüze dönmek için güzel bir vesile oldu
Hikmet Barutçugil (Ebru Sanatçısı): “Minyatürle Fakrname” sergisi bizim için oldukça önemli bir sergidir. Aynı zamanda bu projede önemli olan bir diğer mesele ise Türkistan bölgesi ve Hoca Ahmet Yesevi’dir diyebiliriz. Türkistan bölgesi bizim öz kaynaklarımızın ve ata yurdumuzun olduğu bir bölge olarak tarihimizde yer edindi. O bölgenin böyle bir vesileyle gün yüzüne gelmesinden çok büyük bir memnuniyet duyduk. Cihangir Aşurov hocamızla yaklaşık yirmi beş senedir tanışıyoruz ve kendisiyle birçok projemiz oldu. Bu sergide de hem kendi ebrularımı görmek hem Cihangir’in muhteşem minyatürlerini görmek beni son derecede mutlu etti. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Özümüze dönmek için güzel bir proje oldu. Biz biraz uzaklaştırıldık yakın tarihimizde ve bunlar özümüze dönmek için çok güzel vesileler, çok güzel gayretler. Allah devamını nicesini, ganisini, nasip etsin inşallah.
Bir serginin ortaya çıkması kolay değil
Hülya Yazıcı (Ressam): Her şeyden önce şunu söylemek isterim, Esenler Belediyesi’nin sanata verdiği önemin çok farklı olduğu görülüyor. Bunu üniversitelerle, vakıflarla, derneklerle işbirliği yaparak da sürdürmesi sanata büyük bir destek olduğunu düşünüyorum. Çünkü sanatın kendi başına hiçbir destek almadan ortaya çıkarılmasının günümüzde zor olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan baktığımızda çok anlamlı katılımı yüksek ve çok güzel bir sergiydi. Serginin yürütücülüğünü yapan Cihangir Aşurov Beyefendi’ye bu eserleri ortaya çıkardığı için teşekkür ediyorum. Çünkü birden fazla aşamadan geçtiği için bir serginin ortaya çıkması kolay değildir.
Gerçekleştirdikleri için kutluyorum, tebrik ediyorum. Sanatı asla geleneksel ya da güncel sanat, modern sanat diye ayırmıyorum. İyi olan her iş bizim kabulümüzdür ve baş tacı edilmesi gerekir. Bizim ülkemizde minyatür alanında yeni şeyler çok fazla üretilmedi. Bu yapılan sergilerde yeni bir şeyler ortaya koyuyor. Sergilerde yeni bir anlatım yeni bir hikaye var ya da eski hikayelerin güncelleştirmesini görüyoruz. Bu bakımdan çok anlamlı bulduğum bir sergi oldu.
Toplumumuz için çok önemli bir nokta
Betül Bilgin (Akademisyen): İstanbul Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde kurulan bir sergi olan “Minyatürlerle Fakrname” sergisinin başlangıcından beri içerisindeyim. Cihangir Aşurov hocamızda burada görevlendirildi. Akabinde bu projeyle birlikte ona gelen bir teklifti. Cihangir’e gelince bizde heyecanlandık. Çünkü bu anlamda bu değerli eserlerin görselleştirilmesi, özellikle kitap okuma kültürü oldukça zayıf olan toplumumuz için önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu görsel etki metni de daha anlamlı bir hale kılıyor ve açıkçası hep biliyoruz, saygı duyuyoruz bu eserlere ama farklı bir gözle, farklı bir anlatım diliyle yani görsel bir anlatım diliyle bu hikâyeleri anlamak çok daha güzel ve anlamlı oluyor. Sergiyi katalogla taçlandırdık ve kitap haline getirilmesine vesile olan Esenler Belediyesi’ne müteşekkiriz.
Eşsiz emeklerle dolu bir sergi
İstanbulzâde M. Kutsal (Geleneksel Türk İslam Sanatçısı): Geleneksel Türk İslam Sanatları ile ilgili olarak tezhip alanında çalışmalar yapmaktayım. Ben de tezhip sanatçısıyım. Bir tezhipçi nazarıyla sergiyi gezdim ve çok güzel buldum. Eşsiz emekleri gördüm. Daha çok minyatür denilince minimalist ebatlarda eserler beklenir ama alanında uzman olunca çapının daha ötesinde çalışmalar oluyor. Bu anlamda “Minyatürlerle Fakrname” sergisi çok güzel bir sergi olmuş. Tevfik Göksu başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Güzel bir çalışmaya imza atmış. Her birini ayrı bir enstantane olarak görüyoruz. Büyük bir emek büyük bir çaba harcanan bir sergi oldu. Renk renk, desen desen işlenmiş çok da güzel bir hikâyeleri olan bir sergi oldu ve ben de bu sergiyi keyifle gezdim.
Yorum Yaz