Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
2021’in ilkbaharında Sümeyra Buran’ın editörlüğünde Edebiyatta Poshümanizm adlı bir kitap yayımlandı. Kitap Türkiye’de henüz çok yeni olan posthümanizm çalışmaları literatürüne Türkçe katkı sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu kitap İngiliz, Amerikan ve Türk edebiyatlarından seçilen roman, kısa hikâye, folklor metinlerindeki posthüman ve posthümanizm yansımalarının eleştirel incelemeleri ve Türk bilimkurgu yazarlarından alınan yorumları bir araya getiren ilk Türkçe akademik çalışmadır.
Kitaba ‘Posthüman Aşkın Ezgisi: Phantomat ve Bedensizlik Özlemi’ adlı yazımla katıldım. Roman ve öykülerimde yapay zekâ ile ilişki kuran karakterlerin posthüman süreci hissetmeleri ve yeni varoluş ortamlarını keşfetmelerine de değindim. Örneğin Ela (Erdem Yayınları – 2016) adlı romanımda Efe adlı bir genç sanal âlemden tanıdığı, sayısız görüşmeler gerçekleştirdiği bir genç kıza, Ela’ya deli gibi aşık olur. Sonrasında Ela’nın bedensiz bir varlık olduğunun anlaşılması hislerini değiştirmez. Efe’nin insan olmayan, bedensiz, ama uzun yıllar önce insandan dönüşen, posthuman bir yapıya aşık olması bilincinde bir sıçrama yapar. Evrende insan olmayan öznelerin varlığının elle tutulur kanıtı başını döndürmüştür. İşte bu durum halk söylencelerinde cinlerle yapılan ve yıllarca süren evlilik hikâyeleri, Sümerlilerin Anunakileri vb. bize bunun geçmişte mevcut olduğunu hayal ettirtse de insan yaşamında çok yeni, ilginç ve tekinsiz bir aşamadır.
Bilim ve teknolojideki gelişmeler şu anda sadece insanı ve sosyolojisini değil kaçınılmaz olarak Edebiyatı ve sanatı da yoğuruyor. İnsanın ve doğanın ‘doğasını’ değiştirmenin eşiğinde olan kök hücre araştırmaları, sentetik biyoloji, insan genom ve gen-tasarım teknolojilerinden, klonlama teknolojileri, türler arası organ nakil teknolojileri ve suni hayat ve yapay yaşam ortamlarına kadar birçok biyomedikal, biyoteknolojik ve sibernetik buluş yeni bir dönüm noktasını ya da insanlık tarihinde yeni bir kırılmayı işaret etmektedir
Kaliforniya Üniversitesi Riverside’da Medya ve Kültürel Çalışmalar bölümünde görev yapmakta olan Prof. Dr. Sherryl Vint kitabın sunumunda görüşlerini özetle şöyle dile getirdi: “Türk akademisyenler tarafından edebiyatta posthümanizm üzerine tartışmaları bir araya getiren bu yeni kitap, bu projeyi Batı ve Doğu arasındaki geleneksel Avrupa anlayışının başka bir ikililiğine karşı genişletir. Bu yeni kitabın özellikle heyecan verici yanı, hem Anglo-Amerikan hem de Türk romanları hakkındaki tartışmaları bir araya getirmesi ve tartışmayı genellikle ihmal edilen perspektifleri ve tarihleri içerecek şekilde genişletmesidir. Hem Batı hem de Doğu küresel tarihlerinde Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarının merkezinde coğrafi konum olarak önemli bir rol oynayan Türkiye’nin zengin tarihi, edebiyat kültürünün çok sayıda kültürel etkiyle benzersiz bir şekilde konuşabilmesini ve posthümanist düşüncenin bunlara nasıl meydan okuduğunu veya yeniden çerçevelediğini düşünmesini sağlar.”
Edebiyatta Posthümanizm insanlık tarihindeki son kırılma üzerine Türkçe olarak yazılmış ilk eserdir.
Yorum Yaz