Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
Sinemanın en sıradışı hikaye anlatıcılarından biri olan David Lynch, 78 yıllık hayatta kalanların ardında muhteşem bir miras bıraktı. "Mavi Kadife"den "Kayıp Otoban"a, "Twin Peaks"ten "Mulholland Çıkmazı"na kadar Lynch, yalnızca hikayeler değil, aynı zamanda hissedilecek dünyalar sundu. Onun sineması, karanlıkla aydınlığın, gerçeklikle hayalin sürekli çatıştığı bir evrendi. Şimdi bu eşsiz hayalperest, aramızdan ayrıldı. Ancak ardında bıraktığı eserler, sinemanın rüyasının devamını sağlayacak.
Lynch, sinemada cesur bir yenilik ve özgünlük ortaya koyan bir sanatçıydı. Onun filmlerini izlemek, bilinçaltının derinliklerine bir ilerlemekti bir nevi. Rutinlerin altında rahatsız edici gerçeklikleri, insanın doğasında saklı olan çatışmaları ve rüyaların büyüleyici karmaşasını izleniyordu. Lynch'in sineması, kolay anlaşılır olmak yerine, hissedilmeye yönelikti. Bu nedenle, onun eserleri sadece sinema salonlarında değil, yürütülenlerin zihinlerinde ve kalplerinde yankılanmaya devam ediyor.
David Lynch'in ölümü, sinema dünyasında büyük bir kayıp olsa da onun sanat anlayışı ve vizyonu sonsuza kadar devam edecek. Onun sahnesiyle, karakteriyle birlikte hayal gücünde zorlama cesareti veren bu büyük sanatçı, sinemanın en parlak yıldızlarından biri olarak kalacak. Bu sayıdaki dijital ekran tavsiyelerime geçmeden önce bu pasajı Lynch'in dünyasından bir sözle bitirmek istiyorum: "Rüyaların mantığına sahip hikayeler anlatmayı seviyorum; çünkü rüyalar, aynı anda hem tuhaf hem de güzel olabilir."
MUBİ
ABUK SABUK BİR FİLM
Hayatı boyunca hiç yüzü gülmeyen Ademoğlu, kızıyla birlikte köyde yaşar. Stabil bir hayatı varken yıllar önce yaptığı bir iyilik onun hayatını değiştirmeye vesile olur. Zengin bir Almanı donmaktan kurtarmak için yardım etmesinin mükafatını seneler sonra ona bırakılan mirasla alır. Âdemoğlu, artık ülkenin en zengin adamlarındandır. Hayatındaki bu büyük değişime rağmen yüzü gülmeyen Ademoğlu parasının bu uğurda harcamaya başlar. Bu durum basının ilgisini çeker ve bir yarışma düzenlenir. Âdemoğlu'nu güldürebilene büyük para ödülü verilecektir; ama yarışmaya katılanların hiçbirisi Âdemoğlu'nu güldürmeyi başaramaz. O da bu durumdan sıkılır ve verilecek para ödülünü binanın üst katından etrafa saçarak dağıtır. Bu sınavının sonunda onu güldürebilen bir çocuk vardır. Nasıl olduğu ise filmin çıkış noktalarından. Kemal Sunal’ın en özgün unutulmaz performanslarından biri olan “Abuk Sabuk Bir Film” şimdi Mubi’de…
POLIZEI
Hiciv ile toplumsal gerçekçiliği ustalıkla harmanlayan Şerif Gören imzalı bu sıradışı komedi, Almanya’daki göçmenlerin kimlik bunalımı üzerine düşünüyor. Türkiye’den Almanya’ya göçen Ali , Almanya’daki hayatını bir tiyatroda çöpçülük yaparak idame etmeye çalışır. Bu hayat telaşı içinde beklenmedik bi duygu olan sevgi ile karşılaşır ve garson olarak çalışan
Babett’e gönlünü kaptırır. Hislerine karşışık bulabilmek için bir oyun kuran Ali Ekber Babett’e kendisini polis olarak tanıtır. Kemal Sunal’ın olağanüstü performansıyla, hayaller ile göçmenliğin bitmek bilmez mücadeleleri arasındaki gerilime dair incelikli bir film olan “Polizei” şimdi Mubi’de…
KATIRCILAR
Bulunduğu dönem ve coğrafaya da toplumun iyi analiz etmesiyle bilinen Şerif Gören’in seyircisini iyi tanıdığına ikna olduğumuz filmlerinden biri daha: Katırcılar. Rüstem, Abdurrahman ve Ramazan geçimlerini zor bela yaşadıkları bir sınır köyünde katırcılık sağlarlar. Hayatta kalma mücadeleleri onları zor koşullarda riskli işleri yapmaya mecbur bırakır ve yaşadıkları coğrafyada en yaygın olan işi yapmaya çalışırlar. Çay, tütün vb. malları sınırdan kaçak olarak geçirmek onlar için artık bir rutin haline gelmiştir. İşlerinde profesyonel olduklarını düşünen üç arkadaş için her şey yolunda giderken bir aksilik onları bulur ve jandarmaya yakalanırlar. Tesadüfen o sırada gazeteci Ayşegülünde kaçakçılık üzerine haber yapmak için aynı köyde bulunması filmin seyrini doğrudan etkiler. Yönetmen koltuğunda Şerif Gören’in oturduğu Bingöl’de çekilen filmin başrollerinde Kadir İnanır’a Ayşegül Aldinç eşlik ediyor. “Katırcılar” şimdi Mubi’de…
TABİİ
GÜZEL ADAM SÜREYYA
Eyüp'te doğan, çocukluğu ise Zeytinburnu'nda geçen Süreyya Soner, daha 8 yaşındayken çok sevdiği dayısı onu Beşiktaşlı yapar. Daha çocuk yaşta ailesi tarafından futbolla tanışması onu bu belgeselin başrolü yaptı belkide. Aileden gelen bu futbol sevgisi içinde büyür ve semt takımlarında kalecilik yapmaya başlar. Bu hevesi gittikçe hayale dönüşür ve en büyük hayali de Beşiktaş'ta futbolcu formasını giymek olur. Bunun üzerine Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde malzeme sorumlusu olarak çalışmaya başlar ve yaşamını bu kulübe adar. Günümüzde unutulmuş bazı değerlerin tekrar hatırlanması ve bir teşekkür mahiyetinde yapılan bu proje bazı hayatları tanımamız için fırsat oluyor. Süreyya Soner'in hayatının anlatıldığı bu belgesele Fikret Orman, Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Les Ferdinand, Gordon Milne, Ricardo Querasma gibi birçok isim konuk oluyor. Gökçe Kaan Demirkıran’ın yönetmen koltuğunda oturduğu “Güzel Adam Süreyya” şimdi Tabii platformunda…
DENİZ SEVİYESİ
Damla sekiz sene önce Ayvalık'ı terk edip Amerika’ya yerleşir. New York'ta kendine yeni bir hayat kurar beraberinde amerikalı bir adamla evlenerek başarılı bir iş kadını olur. Hayatında her şey istediği gibi giderken beklenmedik bir anda hamile olduğu öğrenir. Bu duruma hazır
olup olmadığına dair düşünceler deyken bir haber alır ve kocasıyla birlikte Ayvalık’a gelir. Bu geri dönüşte Türkiye'de ve geçmişinde bıraktıklarıyla yüzleşeceğini tahmin ediyordur ve öylede olur. Yıllar önce açıklama yapmadan terk ettiği Burak ile yüzleşmek isteyen Damla, Burak'ın onu hayatından tamamen çıkardığını görür. Her şeyle yeniden barışabilmek için senelerce sakladığı sırrını anlatmak zorunda kalan damla ve özüne dönüş serüvenine eşlik ettiğimiz filmin başrolünde Damla Sönmez yer alıyor. Yönetmenliğini ve senaristliğini Nisan Dağ , Esra Saydam’ın paylaştığı “Deniz Seviyesi” şimdi Tabii’de…
ARCTIC
Arctic, zorlu doğa koşullarında hayatta kalmaya çalışan bir adamın hikayesini anlatıyor. Genç bir adam olan Overgård’ın hayatı, çıktığı uçak yolculuğundan sonra alt üst olur. Overgård’ın uçağı, kutup bölgesinden geçtikleri sırada düşer. Uçaktan sağ çıkmayı başaran Overgård’ın,
ekiplerin gelip kendisini kurtarmasını beklemekten başka çaresi yoktur. Bu süreçte çetin hava koşullarından korunmak için kendisine sığınacak bir yer yapar. Kurtarılmasına az bir zaman kala yaşanan trajik bir kaza Overgård’ın kurtarılma şansını yok eder. Hiçliğin ortasında, sert doğa koşulları ile başbaşa kalan Overgard’ın önünde iki seçenek vardı. Ya görece güvenli olan sığınağında kalıp amansız doğa felaketlerinden kendisini koruyacak ya da sonunu bilmediği ölümcül bir yolculuğa çıkacaktır. Joe Penna’nın ilk uzun metrajlı filmi olan “Arctic”in başrolünü Mads Mikkelsen üstleniyor. Dram türündeki filmin senaryosunda yönetmen ile birlikte Ryan Morrison’ın imzası bulunuyor. “Arctic” şimdi Tabii platformunda…
BLUTV
GÜVENDİĞİM DAĞLAR
Anadolu coğrafyasında yüzlerce hatta binlerce efsane, masal ve halk hikâyeleri mevcut. Binlerce yıldır insanların ayak bastığı bu topraklarda, farklı dönemlerde yaşayan farklı toplulukların bu kültürel mirası günümüze kadar gelmiş olması mucizevi birşey. Metropol yaşamından bunalan ve kendini rehabilite etmek isteyen belgeselin kahramanı bu coğrafyada bu mucizevi halk hikâyelerinin peşine düşer. Bu hikayelerin hayat bulduğu yerlere gider, kahramanlarıyla empati kurar ve bazen de bu hikayelerin içine girip kahramanlarından biri olur. Aynı zamanda bir folklor derlemesi niteliğinde olan “Güvendiğim Dağlar”ın eşliğinde gittiğimiz her dağda, sığındığınız her mağarada yada bir su başında, orada daha önce yaşamış insanların hikayelerini buluyor, konuk oluyoruz. Kültür bakanlığının da yapım desteği verdiği belgeselinin yönetmen koltuğunda Mehmet Bükülmez oturuyor. “Güvendiğim Dağlar” şimdi BluTV’de…
TAPINAK
Konteyner parkında gece bekçisi olan Mevlüt’ün diğerlerinden farklı olmadığını düşündüğü stabil ve heyecansız bir hayatı vardır. Geceleri kimsenin olmadığı bir şantiye alanında ona eşlik eden bekçi köpeğiyle birlikte sabahı bekler ve aynı rutini her gece tamamlar. Bu sakin hayatına bir gece yaşayacağı ilginç deneyim eklenir. Gece yarısı bir otobüs dolusu yaşlı turistin konteyner parkını ziyarete gelir. İlk gün bunun tesadüf veya rüya olduğuna inanmak isteyen Mevlüt diğer günlerde tekrarını yaşayınca gizemler artar ve Mevlüt’ün bastırdığı duygular ortaya çıkar. Murat Uğurlu’nun yazıp yönettiği bu kısa filmin siyah beyaz olması miskin havasına hizmet ediyor. Feridun Koç, Furkat Hakimov, Çiğdem Aygün gibi isimlerin yer aldığı oyuncu kadrosuyla “Tapınak” kısa filmi şimdi BluTV’de…
EL FENERİ
Önder ailesiyle beraber yaşamını devam ettirebilmek için kendine uygun bir iş aramaya başlar. Bu arayışında ona süpriz bir iş teklifi gelir. Başvuru yaptığı market sahibi, eğer marketteki ürünlerin fiyatını ezberlerse, barkod makinesi yerine onu işe alacağını söyler. Ona sunulan bu teklif etik olmasa da Önderin başka bir seçeneği olmadığı için kabul etmek zorunda kalır. Tüm barkodlu ezberlemeye çalışırken eşi ona yardım eder. Oğlu ise bir el feneriyle çalışmaya eşlik eder. Önder’in bu çalışmadaki son gecesini izlediğimiz kısa film gerçek bir haber küpüründen esinlenilmiş. 2018 yapımı olan kısa filmin yönetmen koltuğunda Engin Korkut yer oturuyor. Salih Usta, Fevziye Beste Tunçay, Emir Zahteroğulları’nın oyuncu kadrosunda olduğu “El Feneri” şimdi BluTV’de…
EXXEN
KAYIP ZAMANLAR
Faysal Soysal’ın EXXEN platformundaki bir diğer işi olan bu belgesel insanlık tarihinin büyük soyırımlarından olan Srebrenica’yı konu ediniyor. 20 küsür sene evvel Bosna savaşıyla Srebrenica’nın anneleri ve Prijedor toplama kamplarının hayatta kalanlarının kayıp yıllarını araştırırken, Mladić ve Karadžić liderliğindeki milliyetçi güçlerin sıradan hayatlarını nasıl paramparça ettiğine şahit oluyoruz. Bu kayıp hayatlardan biri Hatice Mehmedovic’nin oğlu. 1995'te kaybettiği çocuklarının kemiklerine 10 yıl sonra ulaşan Hatice eksik parçalar nedeniyle gömmek istemese de 5 yıl sonra çaresiz kabul ediyor. Çok benzer hayatı olan Mirsad Duratovic ise Prijedor katliamında ailesini kaybettikten sonra ölüm kamplarından kurtulup Almanya'ya gitmiş. Şimdi ise yıllar sonra babasının cesedini bulmak için katilleriyle yüzleşmeye gelmiş. Her biri birer film gibi olan inanması güç savaşın izlerinin devam ettiğini gösteren belgesel “Kayıp Zamanlar” şimdi EXXEN’de…
CEVİZ AĞACI
Küçük bir kasabada edebiyat öğretmeni olan Hayati eğitimci kimliğinin yanında yazardır. Tek kitabıyla ün almış Hayati’nin geçmişinden kaynaklı hayatına karşı pek umudu yoktur. Parçalanan evliliği, hasta annesi, çürüyen bir ceviz ağacı ve babasının anısı omuzlarına yük olmuştur. Hayatına yön vermek ve kontrolü ele almak yerine, olan biteni kabullenir ve yalnızca geçmişi kurcalamakla ilgilenir. Tercihleriyle kendi düzeninde kurduğu hayatında beklemediği bir düzenle karşılaşır. Bir keşif, onu zayıflığıyla yüzleşmeye ve kötülüğe sessiz kalmanın sonuçlarını sorgulamaya iter. Kendi zayıflığıyla yüzleşmeye ve şu soruya cevap vermeye mecbur kalır. İzleyiciyi ise bu filmde bir soru bekler. Kötülüğe tanık olup sessiz kalmak, onu yapmak kadar büyük bir günah mı? 2020 yapımı olan Faysal Soysal imzalı filmin oyuncu kadrosunda Sezin Akbaşoğulları Serdar Orçin, Ali Mert Yavuzcan, Kübra Kip gibi isimle var. “Ceviz Ağacı” şimdi EXXEN’de…
YAZGI
Hayatın içinde bulunduğumuz her yerde birbirinden habersiz olduğumuz hayatlar var. Gülen yüzler her zaman mutluluğu temsil etmiyor maalesef. Bu belgeselde tam olarak buna değiniyor. Her birinin kendi zorlu mücadeleriyle dolu buruk ve bir o kadar da gerçek insanların hayatlarına konuk oluyoruz. Bu konukluk izleyenlere empati kurma zorundalığıda sunuyor. İlk bölümünde; varlıktan yokluğa düşen , yirmi altı yıldır şehrin sokaklarını, parklarını ve kimsesiz köşelerini kendine ev yapmış Turgay’ın hayat hikayesi anlatılıyor. Devamında Halil, Medar, Emine, Orhan ve Turgay gibi mücadeleci insanların hayatlarına şahit oluyoruz. Kahramanların kendi ağzından dinlediğimiz hikayelerden oluşan Exxen orjinal yapımı olan “Yazgı” belgeseli şimdi EXXEN’de…
Yorum Yaz