Gelenekli el sanatlarına dair bir yılın izleri: 2024

Güncel ALMANAK

 

Gelenekli el sanatlarında dünyada  modernize formlara temayül artarken Türkiye bu uygulama tarzının neresinde?


Sanatın tarihsel birikimi, insanlık hafızasını yansıtan en güçlü aynadır. Geleneksel el sanatları, bu aynanın zarif detaylarla süslenmiş köşeleridir; geçmişin ruhunu bugüne taşıyan, estetikle yoğrulmuş kültürel bir mirastır. Bu almanak 2024 yılı, tarihi mirasın  izlerini hem Türkiye’de hem de uluslararası platformlarda büyüteç altına aldı.

Bu yıl, Türkiye’nin geleneksel sanatlarını yeni nesillerle buluşturmayı ve onları dünya sahnesinde daha görünür kılmayı hedefleyen birçok sergi ve festival, yarışmalar düzenlendi. Hüsn-i hat, ebru, tezhip, minyatür ve çini gibi kadim sanat dallarında ustaların ve genç yeteneklerin bir araya geldiği etkinlikler ve yarışmalar  geçmişin mirasını sahiplenirken diğer yandan geleceğe dair umutların filizlenmesini sağladı.

2024’ün bir diğer önemli özelliği ise, el sanatlarının yalnızca bir estetik araç değil, aynı zamanda kültürler arası bir diyalog platformu olarak kullanılmasıydı. Japonya ile olan diplomatik ilişkilerin 100. yılı sebebiyle çeşitli etkinlikler düzenlendi bu bağlamda Türk sanatçılarının ebru ve tezhip atölyeleri büyük ilgi gördü. Özellikle geleneksel tekniklerin Asya kültürüne entegrasyonu, sanatın evrensel dilinin ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne serdi. Yurtdışında yer alan çeşitli müzayede evlerinde geleneksel sanatlarımıza ait antika parçalar talep gördü ve yüksek meblağalara alıcı buldu. 

Dünyada, özellikle Arap yarımadasında gelenekli el sanatları birbirinden farklı tarzlarda sergilendi. Kimi zaman modernize formlar kimi zamanda klasik figürler kullanılarak üretilen eserler sergilendiği  mekanlar ve reklam kaynakları sayesinde büyük ilgi gördü. 


Craft Istanbul  Uluslararası  El Sanatları  ve Tasarım Fuarı

  1. Uluslararası El Sanatları ve Tasarım Fuarı  sanatseverleri geleneksel sanatların büyülü dünyasına taşıdı. El sanatlarının modern tasarımlarla buluştuğu bu fuar, geçmişin dokusunu günümüz estetiğiyle harmanlayan eserlerle ziyaretçilerini etkiledi. Aynı şekilde, Asya’dan Ortadoğu’ya uzanan uluslararası katılımlar, Türk zanaatkarların eserlerini farklı coğrafyalarda tanıtarak bu sanatların evrensel bir değer taşıdığını bir kez daha kanıtladı.


Devlet  Türk Sanatları Yarışması

Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1986 yılından itibaren iki yılda bir düzenlediği  yarışma bu yıl yine genç yeteneklere odaklandı. 22. si düzenlenen yarışmanın geleneksel el sanatlarından hüsnü hat, tezhip, minyatür, çini, ebru, kalem işi ve katı’ kategorilerinde düzenlenen  yarışma ile özellikle gençlerin gelenekten yararlanarak özgün eserler üretmeleri teşvik edildi. Türk sanatlarını desteklemek, gelişmesi ve yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla köklü kültür mirasımızın en zarif çizgilerle geleceğe aktarılmasını hedeflemektedir. 48 eserin yer alacağı sergi, Ankara Resim ve Heykel Müzesi Mihri Müşfik Sergi Salonu’nda sanat severlerle buluştu.

Sharjah Hat Bienali 

Arap Yarımadası'ndaki Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) biri olan Sharjah'da 2004’ten bu yana düzenlenen Sharjah Hat Bienali 2024’te   11. baskısını tamamladı. Sharjah Kültür Dairesi ve Kültürel İşler Dairesi tarafından düzenlenen Sharjah Hat  Bienali, dünyanın dört bir yanından 200'den fazla sanatçının, araştırmacının, akademisyenin ve uluslararası alanda üne sahip kaligrafi sanatçısının işlerine  yer veriyordu. Merkezi Sharjah Art Museum ve Calligraphy Museum’da olan bienal şehrin farklı noktalarına dağılmıştı. Bu yıl  "Inscriptions”, ‘yazıtlar’ olarak seçilen tema son derece klasik  eserlerin yanında  mevcut hat sanatının çağdaş yorumları, üç boyulu işleri ve video gösterimlerini de barındırıyordu. Türkiye’den ise Hattat Davut Bektaş’ın kişisel sergisi yer alıyordu.

Art Dubai

2007 yılında kurulan Art Dubai, Orta Doğu'daki en önemli küresel sanat gösterimlerinden biridir. Bölgenin, sanat sahnesinde yer alması için bir katalizör  olma görevi üstlenmiştir. Ayrıca sanat alanında yeterince  temsil edilmeyen coğrafyalardan galerileri ve sanatçıları bir araya getirerek keşif, öğrenme ve değişim için önemli bir kapı sağlar. Art Dubai bu sene  Souk Medinat Jumeirah’da gerçekleştirildi. Dünyanın hemen her bölgesinden toplam 72 galerinin katıldığı etkinlik sırasında yapıtların sergilendiği sanat fuarı dışında sanat dünyasından farklı kesimlerin temsilcilerinin katıldığı sohbetler, forumlar, canlı gösteriler ve çocuk atölyeleri 3 gün boyunca katılımcıların sanat dolu zamanlar geçirmesini sağladı. Genellikle çağdaş sanat eserlerinin yer aldığı galerilerde, gelenekli sanatları modern biçimlerde sergileyen galerilerde yer alıyordu. 

Tasarım Doha 

Tasarım Doha “Zanaat ve Sembol: Türkiye’de çağdaş sanatın evrimi” olarak başlıklandırdığı tanıtım  yazısında, Türkiye’deki tasarımın tarihsel bağlamını vurgulayarak, geçmişin, geleneklerin ve zanaatın reddedilmesinden sonra yerel kültürel unsurların tasarımda kullanılır olması ve entegrasyon olarak tanımladı. Osmanlı Devleti’nde sanatın, lonca sistemiyle yürütüldüğü ve  bir arayış içerisinde olduğu şeklinde tanımlarken günümüzde tasarım ve sanatın bireylerin eli ile yapıldığını bildirdi.

Desert X Alula

Desert X Alula, Suudi Arabistan'da küresel öneme sahip antik bir çöl bölgesi olan Alula'da gerçekleşen mekana duyarlı uluslararası bir sanat sergisidir. Bu sene  “Serap” teması üzerinden oluşturulan sergi de, çöl tarihi ve kültüre özgü yerleştirmeler yer aldı. Gelenekli el sanatları ile kayaların üzerinde oluşturulmuş ve İslam geometrisi kullanılarak üretilmiş eserler çölün büyülü havası harmanlaşmıştı.

100. yıl minyatürlerle kutlandı

Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı kutlamaları kapsamında “Minyatürlerle Türkiye: Dostluğun ve Kültürün Işığında Diplomasinin 100. Yılı Sergisi” Türkiye’nin şehirlerini tasvir eden minyatürleri Japon sanatseverlerle buluştu. Aralarında Japon kültürünün de yer aldığı pek çok medeniyetin ortak kültürel mirası olarak günümüzde varlığını sürdüren minyatür sanatı 2020 yılında, Türkiye’nin de tarafı olduğu dosyayla UNESCO'nun "Somut Olmayan Kültürel Miras" listesine girmişti. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılını sanatın birleştirici gücüyle kutlandı.

“Hilal ve Güneş” sergisi

Japon Çalışmaları Derneği, Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi ve Japon Sanat Merkezi işbirliğiyle düzenlenen sergi, iki ülke arasındaki bir asırlık kültürel değişimi kutladı. Sergi 1873'te Osmanlı dönemi ile başladı. Geçen yüzyılda Osmanlı dönemini takip eden cumhuriyetle birlikte meydana gelen birçok farklı olayı ve bunların arasındaki en önemli bağları tanıttı. Bu bir gazete tasarımıyla yapıldı ve yüzyılda meydana gelen tüm olaylar hakkında toplanan  fotoğraf, görüntü ve bilgiler  ziyaretçilerin daha önce hiç duymadıkları veya görmedikleri olaylara yer verilerek oluşturuldu.

“Minyatürlerle Fakrnâme” sergisi

  1. yüzyılda yaşamış olan Hoca Ahmet Yesevi’nin “Fakrnâme” adlı eseri, minyatür sanatıyla buluşturan “Minyatürlerle Fakrnâme” sergisi Taksim Camii Kültür Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Türkler arasında İslamiyet’in ve tasavvufun yaygınlaşmasına öncülük eden Hoca Ahmet Yesevi’nin tasavvuftaki inceliklerini, tarikât adabını, usulünü, erkânını anlattığı ‘Fakrnâme’yi minyatür sanatıyla buluşturan “Minyatürlerle Fakrnâme” sergisine Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslam Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliği ve Esenler Belediyesi katkılarıyla  minyatür sanatçısı Jahongir Ashurov’un yürütücülüğünde ortaya çıkan 20 eser bu sergi vesilesiyle sanat severlerle buluştu.


“Lalenin  Çini İle Dansı”

“Lalenin Çini İle Dansı” sergisi Türkiye ve Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında İstanbul Lale Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu. Sergide, lale desenli eserlerin yanı sıra 41 yıl boyunca Çini Ustası İsmail Yiğit tarafından üretilen, yurt içi ve dışında çeşitli malikanelerde, villalarda, camilerde, mabetlerde, hamamlarda yer alan duvar çini süslemelerinin örnekleri de sergilendi. 250’den fazla eserin yer aldığı sergide İsmail Yiğit tarafından elde üretilen objeler, tabaklar, panolar yer alıyordu. Yiğit, bu sergi için, Türkiye ve Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. Yılı nedeni ile Türkiye ve Japonya’nın milli sembolü Lale ve Sakura çiçeklerinin yer aldığı ayrı  bir koleksiyon da hazırladı.

Saray Koleksiyonları Müzesi sergileri

Milli Saraylar Klasik Türk Sanatları Merkezi usta öğretici ve öğrencilerinden oluşan  "Müstesna" isimli sergisi, hat, tezhip, minyatür ve ebru sanatlarını bir araya getirerek sanat severleri  ağırladı. Sergi, hat, tezhip, minyatür ve ebru gibi gelenekli sanatların güzel ve çeşitli  örneklerini bir arada görme ve  Türk sanatının derinliklerini keşfetme imkanı sağladı. Hattat Gürkan Pehlivan ve öğrencilerinin klasik ve özgün hat eserlerinden oluşan “Sonsuz Akıştan İzler” sergisi evrendeki sonsuz akışa eşlik ederek özü anlamaya davet etti. Hattat Mustafa Cemil Efe’nin de 13. kişisel sergisi “Tecelli” ziyaretçilere açıldı. Üç yıllık üretim aşamasından sonra birbirinden kıymetli 170 eser ortaya çıkaran Efe’nin eserlerinin yanı sıra padişahların kullandığı makas, hokka ve sandık gibi antika parçalar da sergilendi. Sergide  zulüm altındaki Müslüman ülkelerin anlatıldığı “Mazlumlar Köşesi”nde yer buldu. Filistin, Arakan ve Yeni Zelanda gibi ülkelerdeki zulme dikkat çeken eserlerin geliri bu coğrafyalara bağışlandı.

Geleneksel sanatlar ışığında Samsun

Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Samsun İlkadım Belediyesi tarafından tezhip, hat, minyatür ve ebru sergisi düzenlendi. Samsun Müzesi’nde ise “Besmele-i Şerif” hat sergisi sanatseverlerin ziyaretine açıldı. Yaşayan Mirasın Ustaları Geleneksel El Sanatları Atölyeleri ve Yaşayan Mirasın Ustaları Geleneksel El Sanatları Çocuk Atölye etkinlikleri, Samsun Olgunlaşma Enstitüsü Kültür Sanat Merkezi’nde “Mozaiklerle Atatürk’’ atölye çalışmasının yanı sıra seramik, tahta baskı-ebru-çiçek tanzim atölye çalışmaları gerçekleşti.

Erzurum Kültür Yolu Festivali’nde gelenekli sanatlar rüzgarı esti

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında, Erzurum Kültür Yolu Festivali etkinlik programında, Geleneksel Sanatlar Derneği çeşitli etkinlikler düzenledi. “Coğrafya Geleneğin Kaderi: Oltu” sergisi,  “Erzurum’un Geleneksel Dokuması Ehram” sergisi,  “Gelenekten Sanata: Erzurum Yöresi Halı-Kilim” sergisi ve “Biz-den Ebru” sergileri Erzurum’un çeşitli tarihi mekanlarında ziyaretçileri ağırladı. 

Yakutiye Medresesi Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi'nde; farklı iki ekolün buluştuğu, ebru sanatının büyük üstadı Hikmet Barutçugil ile klasik yağlı boya çalışmalarını Mukaddes mekanlara uygulamasıyla tanınan ressam Amine Sultan Tan'ın karışık teknikler ile Kudüs çalışmalarından oluşan, hem Filistin'de yaşananlar hem de Kudüs'ün tarihi, kültürel ve dini önemi ile ilham kaynağı olan “Suyun Üstündeki Rüya: Kudüs” sergisi yer aldı.

İstanbul Minyatür Festivali “Beyoğlu Minyatürleri” sergisi

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında, Geleneksel Sanatlar Derneğinin organize ettiği  İstanbul Minyatür Festivali’nde “Beyoğlu” konulu minyatür sergisi düzenlendi. Galata Kulesi’nde açılan “Kadraj Beyoğlu: Beyoğlu ve Galata Minyatürleri” sergisinde İstanbul’un en eski semtlerinden Beyoğlu’nun nostaljik tramvayı, ünlü apartmanları ve sokakları; Galata’nın ihtişamlı tarihi minyatür sanatı kadrajıyla hayat buldu. Sergi geçmişin ruhunu günümüze taşırken, minyatür sanatının çağdaş yorumuyla eski İstanbul’un ruhunu yeniden keşfetme imkanı sundu.

“Cumhuriyet’in 100. Yılında Bilim İnsanları Minyatür” sergisi

Yerli ve yabancı turistlerin İstanbul turlarındaki ilk adreslerinden biri olan Miniatürk, “Cumhuriyet’in 100. Yılında Bilim İnsanları Minyatür Sergisi”ne ev sahipliği yaptı. Diğer adresler ise;  İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Anadolu Adliyesi, Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi ve eğitim kurumları kapsamında 2 ilkokul, 2 ortaokul ve 2 lisede ortalama 2 hafta sergilendi, toplamda 25000 kişi ziyaret etti. Sergide başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ülkemize önemli katkılar sağlamış birçok önemli insanının minyatürü bulunmaktaydı.

“Dört Element Bir Gönül, Yolculuk” sergisi

Seramik sanatçısı Ahmet Nejat Birdevrim, 46 yıllık sanat kariyerini 50. sergisiyle kutladı. “Yolculuk” başlığıyla Nusret Çolpan Sanat Galerisi’nde açılan sergi sanatçının yıllar içinde biriktirdiği eserleri bir araya getirerek sanatseverlerle buluşturdu. Sanatçının sergisinde yer alan eserlerin birçoğu geleneksel Türk sanatının izlerini taşıyordu. Hat sanatından ilham alınarak şekillenen motifler seramiğin dokusu ve sanatçının geliştirdiği özel sır ile buluşarak izleyicilere zengin bir sanatsal deneyim sundu. Birdevrim, bu eserlerle sadece geleneksel motifleri yeniden yorumlamakla kalmayıp, aynı zamanda onları modern bir sanat anlayışıyla birleştirerek yenilikçi bir estetik sundu.

“Besmele-i Şerif Hat” sergisi

Sanatkârın kâğıt üzerinde kalemi tutuşuyla döndürüşüyle çizgilere verdiği ahenkle hayat bulan hat sanatı “Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla” anlamına gelen “Besmele-i Şerif” teması ile Türkiye Kültür Yolu Festivali’nde yer aldı Sergi klasik anlayışın yanında tarz-ı cedid denilen farklı üslupları da sanatseverlerle buluşmasını sağladı. 

Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında Van,  Şanlıurfa, Samsun, Trabzon ve Erzurum’da düzenlenen “Besmele-i Şerif Hat” sergisinde hattatlar Osman Özçay, Serkan Selalmaz, Majid Alyousef, Sami Naddah, Abdurrahman Depeler, Davut Bektaş, Mehmed Özçay, Muhammed Yaman, Aydın Kızılyar, Yusuf Mazı, Menaf Nam, İbrahim Şengül, Seyit Ahmet Depeler hat sanatına eserleri ile katkıda bulundu.

Yorum Yaz