Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
“Durak durak yürüyüş sınırlı uzaklara
Kaybolmak dizge dizge; dizgelerde yaşamak!
Yaşamak, nokta-çizgi ulaşmak meraklara
Erimek çizgilerde; çizgilerde yaşamak!”
D.Mehmet Doğan
Giden yıla güle güle demek mi gelen yılı karşılamak mı zor olan? Bilineni bilinmeyenle eşitlemek sıkı bir cesaret ister… Bunun hesabını yapmak da hesabını yapmamak için kaçmak da zaman kaybıdır aslında. Akan zamanın eteklerinden sıkı tutunup, uçurumlarına, dağlarına, tepelerine, kırlarına, ovalarına, bataklıklarına; inancın /umudun harman olduğu resimleri çizebilme çabasıdır hayata dair en büyük katkımız!
Katkı demişken vefanın olmadığı bir ömür, cepleri delik ceket sancısıdır! Bu yüzden gideni de geleni de anmak için vefa kelimesinin soluğunu mutlaka hissettirmeliyiz ki insan olmanın felsefesinde harman olabilelim. Evet bu yıl kültür/sanat/edebiyat camiamızda yaprak dökümü yine vardı ama içlerinden iki isim vardı ki edebiyat dünyamızın kıymetli ağabey ve beyefendileriydi… D. Mehmet Doğan ve Mario Levi…
Savaşların gölgesinde geçen bir 2024’ü uğurlamaya hazırlanırken, gelecek olan yeni yılın genzinde göverecek olan kıpırtıları beklemek ve payımıza düşen virgülü, noktayı, üç noktayı ya da ünlemi karşılamak için biriktirmek eksiklerimizi… Eksikleri biriktirirken çoğalmak; evet… Eksildiğimiz yerden başlamaz mıyız en iyi hikâyemize?! Zayıf kaldığımız, unuttuğumuz ve kaybettiğimiz bizi biz edene yeniden sarılmak için yeni bir şans deyip, müstakbel bir çizginin ensesinde erimek… D. Mehmet Doğan Hocam/ız “Erimek Çizgilerde” derken, içinde hangi kelimenin buzunu çözüyordu bilemeyiz ama şunu iyi biliyoruz ki o, “yaşamak berzahımızı” Türkçenin sözlüğünde yeniden yeniden dirilterek ölümün avlusunda bekleyen hakikati müjdeliyordu bize…
2024 yılında en çok dikkatimizi çeken adımlardan biri, Fuzuli’nin eserleri ve kültürel mirası üzerine çeşitli etkinlikler düzenlenmesi ve bu sayede Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kültürel bağların daha da güçlenmesiydi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, 2024 yılında 16 şehirde, toplamda 144 gün süren etkinliklerle gerçekleştirildi. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kapsamında çeşitli tiyatro oyunları ve performanslar sahnelenmesi, bu yılın kültür/edebiyat/sanat adımlarının önde gelen ayrıntılarındandı.
2024 senesinde dünya genelinde yazarlar ve sanatçılar, İsrail sansürüne uğradığı için müzeler protesto merkezleri gibi oldu. Ki bence bu adımlar koskoca yılın en büyük ve en cesur adımlarıydı!.. Savaşa, masum insanların katledilmesine, çocukların bombalar/kurşunlar eşliğinde ölümle tanıştırılmasına karşın, sanatın/sanatçının bu kanatlanışı evrensel dilin hakikat ile buluşmasının en şık duruşlarından biriydi.
Ülkemizde ki büyük sessizlik ise cevabını önümüzdeki kısır kıvranışlarda bulacak… Ve bunun müsebbibi de aranmayacak, çünkü herkes bilecek ki elbirliği ile kapattığımız pencerelerimiz bir gün bizlerden hesap soracak! Evet, “Durak durak yürüyüş sınırlı uzaklara…” sınırlı uzaklar derken hudutsuzluğu çizgilerin eriyen cephesine alan D. Mehmet Doğan/ımızın yaşamaya göz kırpan ölümlü kokusu, hangi kelimenin hangi hecesindeydi?
Yorum Yaz