Litros Sanat
Türkiye'nin Dijital Kültür Sanat Gazetesi
Sadri Alışık, rollerine kattığı özgünlük ve gözlem yeteneği sayesinde vermiş olduğu sahicilikle; döneminin aktörlerinden her zaman bir adım önde olmayı başardı. Türk sinemasının ilk jönlerinden olan Alışık, kendisiyle özdeşleşen Turist Ömer rolünü dahi bir minibüs yolculuğunda tanıştığı genç bir delikanlıyı gözlemleyerek oluşturmuştu. Jön ve jön adamların aynı sesle varlık gösterebildiği bir dönemde beyaz perdeden kendi sesiyle seyircisine ulaşan sanatçı, reji koltuğuna geçmese de kendi sinemasını oluşturmayı çoktan başarmıştı. Söylediği şarkılar ve okuduğu şiirlerle de edebiyata ve müziğe olan yatkınlığını ispat etmişti. Sadri Alışık’ın sinemamızdaki önemini değerlendiren sanatçılar Selma Güneri ve Behzat Uygur ile Sinema yazarı Serdar Arslan, “Her rolünde gerçek bir insan vardı; ne abartılı ne de yapaydı. Belki de bu yüzden halâ izlediğimizde bize çok tanıdık geliyor. Sinemamızın en sahici oyuncularından biriydi. Oynadığı karakterleri sadece canlandırmadı, onlara ruh kattı. Bazen tek bir bakışıyla, bazen ince bir esprisiyle izleyiciyi yakalamayı bildi. Her karakterde ayrı bir durumu ve duyguyu seyircinin hafızasına kazıdı. Sadri Alışık kalitesinde, ustalığında bir oyuncu bir daha asla gelmeyecektir.” şeklinde yorumlarda bulunuyorlar.
Tiyatrocular Dönemi adını taşıdığı ilk zamanlarından bu yana Türk sineması; ulusal ve uluslararası alanda elde ettiği sayısız başarıyla, kendisini önemli bir noktaya taşımayı başardı. Hemen hemen her dönemini belirli adlar içerisinde geçiren Türk sinemasına damga vuran yılları, 1952 yapımı Lütfi Ömer Akad filmi Kanun Namına ile başlayıp 1980’lerin sonuna kadar devam eden dönem olmuştu. Başlangıçta ‘Sinemacılar Dönemi’ adını taşıyan bu süreç, ‘Yeşilçam’ adını da almış ve hem kendi içerisinde film türlerini hem de yıldızlarını seyirciye sunmuştu. Öyle ki bu yıldızların da zamanla kendi sinemaları oluşmuştu. Bu isimlerden birisi de; kendi sesiyle oynayan ilk aktörlerden birisi olarak tarihe geçip Ofsayt Osman, Turist Ömer gibi pek çok kült karakteri seyircisine sunan Sadri Alışık’tı. Vefat etmeden önce rol aldığı son filmi Yengeç Sepeti’ne kadar ki süreçte, eşi sanatçı Çolpan İlhan ile birlikte hem sanat kariyeri hem de evlilikleriyle daima olumlu bir karşılık bulan Sadri Alışık; mütevazi kişiliğinin yanında filmlerinde yansıttığı duygusal, edebiyatla iç içe, halktan ve samimi karakterleriyle de sevgi kazanmıştı. Vefatının ardından eşi Çolpan İlhan ve oğulları Kerem Alışık tarafından kurulan Sadri Alışık & Çolpan İlhan Tiyatrosu sayesinde adı yeni nesillere de duyurulan sanatçı adına, uzun bir süredir ödül töreni de düzenleniyor. Bu gün Çolpan İlhan da aramızda değil. İki değerin adını yaşatma görevinde Kerem Alışık bayrağı, oğlu Sadri Alışık’la paylaşıyor.
Vefatının yıldönümünde Sadri Alışık’ı; kendisiyle birçok filmde başrolü paylaşmış olan sanatçı dostu Selma Güneri, tiyatromuzun büyük değerlerinden Nejat Uygur’un oğlu ve çocuk yaşlarından bu yana Sadri Alışık’ı tanıyan sanatçı Behzat Uygur, sinema yazarı Serdar Arslan ile Litros Sanat için konuştuk.
Sadri Alışık dünya çapında bir yetenektir
Selma Güneri (Sanatçı): Sadri Alışık, (Benim canım Sadri Ağabeyim) Türk sinemasının yetiştirdiği en büyük ve en sevilen oyuncularından birisidir. Renkli kişiliği ve ustalığı ile değişik karakterleri başarıyla canlandırmıştır. Önce kötü adam tiplemeleri ile başlayıp çeşitli karakterleri oynamış sonunda, halkın da içerisinde yetişen ‘Turist Ömer’ karakteri ile gerçek bir fenomen olmuştur. Turist Ömer karakteri onu halkın sanatçısı yapmış ve onun en sevilen, en beğenilen, en başarılı tiplemelerinden biri olmuştur.
Sette onun performansını hayranlıkla izlerdim
Sanat yaşamı boyunca; aile yaşamından ve karakterinden asla taviz vermeyen bir kişiliktir. Benim de kendisiyle birlikte oynadığım çok güzel filmlerimiz vardır. Hatta inanın film setlerinde, çekim esnasında bile onun performansını hayranlıkla izlerdim. Ayrıca kendisi inanılmaz esprili bir kişiliğe sahipti. Güler, eğlenirdik.
Eşi Çolpan İlhan'a karşı da ayrı bir sevgim vardı. Eşim ile birlikte ailecek görüşürdük. İzmir Fuarı yıllarında birlikte de sahne çalışmalarımız olmuştur. Ailecek çok eğlenceli ve güzel yıllarımız geçti. Sadri Alışık kalitesinde, ustalığında bir oyuncu bir daha asla gelmeyecektir bana göre. Dünya çapında bir yetenektir. Sevgili Sadri Ağabey; seni rahmetle, sevgi ve saygıyla anıyorum. Ruhun şad olsun.
Yeşilçam’ın samimi dünyasını en güzel taşıyan isimlerdendi
Behzat Uygur (Sanatçı): Sadri Alışık denince insanın aklına hemen o sıcak gülümsemesi, kendine has duruşu ve ekrana yansıyan samimiyeti geliyor. Turist Ömer’le güldürürken, dram sahnelerinde içimizi burkan bir ustaydı. Her rolünde gerçek bir insan vardı; ne abartılı ne de yapaydı. Belki de bu yüzden halâ izlediğimizde bize çok tanıdık geliyor. Sinemamızın en sahici oyuncularından biriydi. Oynadığı karakterleri sadece canlandırmadı, onlara ruh kattı. Bazen tek bir bakışıyla, bazen ince bir esprisiyle izleyiciyi yakalamayı bildi. Yeşilçam’ın o sıcak, samimi dünyasını en güzel taşıyan isimlerden biriydi. Onu izlerken hep şunu hissediyoruz: Evet, Sadri Alışık vardı ve iyi ki vardı!
Her rolüyle seyircinin hafızasında
Serdar Arslan (Sinema Yazarı): İyi oyuncu, canlandırdığı karaktere dönüşür zamanla. Bu, her ne kadar komedide gördüğümüz ve tiplemeler üzerinden geçerli bir durummuş gibi görünse de daha çok, işin aslı bir tipleştirme olayı değil iyi oyunculuğun getirdiği bir durumdur. İyi oyuncu zamanla karakterine dönüşür. Asıl adı hep ardından gelir.
Bu duruma sinemamız açısından en iyi örneklerden biri şüphesiz Sadri Alışık. Zira onun kimliğinin önüne geçen birden fazla karakter var: Ofsayt Osman, Turist Ömer ve Haşmet İbriktaroğlu.
Bugün bir deyim olarak dilimize dolanan “Bu da mı gol değil?” repliğini söyleyen Ofsayt Osman, yıkılan medeniyete yaktığı ağıdın bir ‘ah’ta yankılandığı Haşmet İbriktaroğlu, verdiği selamı görür görmez gülümsemeye başladığınız Turist Ömer; hepsi Sadri Alışık’ta hayat bulan efsane karakterler.
Her karakterde ayrı bir durumu ve duyguyu seyircinin hafızasına kazıyan sinemamızın efsanelerinden, büyük bir oyuncu Sadri Alışık… Rahmet olsun.
Turist Ömer nasıl doğdu?
Şarkısı da vardır hani, öyle ki kostümü de sabittir asla o aksesuarların dışında göremezsiniz. Fötr bir şapka, gömlek, kolye, pantolon ve ayakkabı… Nev-i şahsına münhasır tarzıyla tam 10 filmde kendisine yer bulan bu karakterimiz seyirci karşısına ilk kez, Hulki Saner’in yönettiği 1963 yapımı Helal Olsun Ağabey filmiyle çıktı. 1973 yılındaki Turist Ömer Uzay Yolunda ise onun son hikayesiydi. Peki ama Turist Ömer karakteri, nasıl ortaya çıkmıştı?
Bunun için 1960’lı yıllarda Alışık’ın yaşadığı bir minibüs yolculuğuna yakından bakmak gerekiyor. Canının sıkkın olduğu bir günde minibüse binen Alışık, o gün hiç tanınmamak istemez. Ama pek tabii onu tanıyan birisi çıkacaktır. Tam da Turist Ömer tarzında bir genç, Alışık’ı tanır ve yol boyunca onunla sohbet etmek ister. Sanatçı her ne kadar ‘Ben o değilim’ dese de, karşısındaki genci ikna edemez. Bu kısa süreli tanışma Alışık’ın o gencin tavır ve konuşma üslubundan bir kurgu karakter oluşturmasına vesile olur. Ve işte Turist Ömer hayatımıza, böylelikle dahil olmuş olur.
Yorum Yaz