Zamanın İçerisini Doldurmak İstiyorum

Röportaj

2021yılında kültür sanat üretiminde ve yayıncılığında iz bırakan en önemli kurumlardan birinin TRT Müzik olduğuna inanıyorum. TRT Müzik’in hangi köşesini dönsek ayrı bir armoni ile karşılaşıyoruz. Yeni sezonda yapılan farklı konseptler, yeni programlar, anlayış farklılığı kültür sanat yayıncılığı anlamında çok kıymetli bir yerde duruyor. Kültürel birikimin gündelik olmadığını ve yüzyıllar sonrasına dönük olduğunu bilen ve ona göre politikalar üreten TRT Müzik Kanal Koordinatörü Kenan Bölükbaş ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Kültür sanat yayıncılığının devlet desteği olmadan adeta ayakta kalamadığını görüyoruz. Reklam pastasında kültür sanatın yeri yok gibi. Geleceğe dair umudunuz var mı?

Devlet desteği olmasa ne TRT Müzik ne TRT 2 ne de TRT Belgesel yaşayamaz. Bir an için desteğin olmadığını ve reklam baskısı altında olduğumuzu düşünelim. Reklam baskısı altında olduğumuz anda kültür sanat faaliyetleri üzerine mi odaklanalım yoksa reklam alabilmek için magazine doğru kayalım mı çelişkisine götürecektir. Özellikle kültür sanat alanında kaliteli ve prestijli işin destekleyeni yoksa maalesef magazine doğru kayma riski içerisinde kalıyor. Bu durumu bazı ticari basın yayın kuruluşlarında da görüyoruz. Devletin, STK’ların ve belediyelerin bu tür faaliyetleri desteklemesi ve bunu yapanların önünü açması çok önemli. Özellikle kültür sanat hayatımızda bir kalite kaybı yaşanıyor. Bu durumu aşmak için maddi meselelerin yarattığı baskıdan kültür sanat insanlarını kurtarmalıyız.

Kalite kaygımız var

Peki TRT bu noktada nerede duruyor?

Açıkçası biz izlenme meselesi odaklı bakmıyoruz. İzlenmeyi bizler de çok istiyoruz. Sonuçta aynı zamanda TRT popüler bir iş yapıyor. İzlenmek istiyoruz ama her şeye rağmen izlenmek istemiyoruz. Kalite kaygımız var. Belli bir seviyenin üzerinde olma kaygımız var. TRT Müzik özelinde söylemek gerekirse de kanalın izlenmesini çok istiyoruz ama bunun için yapılması gereken her şeyi yapmıyoruz. Çünkü önceliğimiz bu değil. Önceliğimiz vergisini aldığımız ve vergisinden faydalandığımız halkımıza bir fayda üretmek için odaklandığımız işimizde gerçekten o faydayı yaratmak.

Bu çok ince bir denge değil mi?

Bu çelişki olarak gözükebilir. Ford otomobillerinin kurucusu Henry Ford “sadece insanları dinleseydim çok iyi atlar yetiştirebilirdim ama ben farklı bir şey denedim” diyor. Bugün hepimiz o otomobilleri kullanıyoruz. Yalnızca insanların beklentileriyle iş yaparsanız yapacağınız fayda sınırlı kalıyor. Bize düşen ise “beklentiyi karşılamak ama beklentiyle de sınırlı kalmamak” diye tarif etmek gerekiyor.

Kültür sanat üretiminde bulunurken anlık fayda oluşturmuyoruz. Siz yalnızca bugüne değil ileriye de iz bırakıyorsunuz. Belki yüzyıllara uzanan bir birikim oluşturuyoruz. Bu durumu insanlara anlatırken zorlanmıyor musunuz?

Çok zor tabi ki. 21 Ağustos’ta yeni yayın dönemine girdik. 1 yıl çalıştık. Salgına rağmen bir şeyler yapma kararı verdik. Türk müziğinin gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunalım istedik. Müzik birleştirici bir unsur olarak her türden insanı bir araya getirebiliyor. Toplumdaki kaynaşmayı sağlamak ve kalite algısını yükseltmek için bir derdimiz var bir de kocaman bir reyting baskısı var. Sayın Genel Müdürümüzün talimatıyla yeni yayın dönemine girdik. Arkadaşlar hemen izlenmelere bakmaya başladılar. 1 hafta sonra izlenmelerin aşağı yönde olduğunu gördük. Bu durum alışkanlıklardan kaynaklanıyor. Biz yaş ortalamasının yüksek olduğu bir kanalız. Yaşlılık da bir alışkanlıktır. Daha sonra farklı kesimlerden çok güzel geri dönüşler almaya başladık. 50 yaş altı izleyiciden dönüşler oldu. Sosyal medyada da çok özel geri dönüşler aldık. Tüm bunların sonunda eski döneme nazaran azalan izlenme oranları artık son 2-3 aydır yükselmeye başladı ve eski dönemin izlenme oranlarını da geçmek üzereyiz. İzleyicimiz buna da alıştı. İnsanımıza güzel şeyler verdiğinizde beklentilerinden farklı bile olsa eğer siz iyi yaparsanız ona da talip oluyor. O karşılığı bugün de almaya başladık. Muhattabımızın “iyi işler yapıyorsunuz devam edin” dediğini anlıyoruz. Sayın Genel Müdürümüz sağolsun bize inandılar. Ben ve ekip arkadaşlarım inandık ve sabrettik.

İnsan da arşiv oluşturuyor

TRT Müzik 2021 yılına kültür sanat yayıncılığı ve üretimi açısından damga vuran işler ortaya koydu. Böyle bir değişim gerçekleştirmek zor bir süreç gerektiriyor. Nasıl bir motivasyon ortaya koydunuz?

Ben bu değişim riskini aldım diyebilirim. Mevcut işleri biraz renklendirerek devam edebilirdik. Fark yaratabilmek için başarısızlık riskini göze almak gerekiyor. Diğer türlü idareci olmuş oluyorsunuz. Ben idareci olmak istemedim. TRT gibi insan da arşiv oluşturuyor. İnsan hayatında bir iz kalsın istiyor. Radyo müdürlüğü yaparken orada bir müze kurmuştum. Ben olmasam da yüz yıl sonra orada olacak o müze. İz bırakmadan geçilen yolların gereksiz olduğunu düşünüyorum. Ben zamanı doldurmak istemiyorum, zamanın içerisini doldurmak istiyorum.

TRT Müzik’in yeni döneminde yayınlanan içeriklere baktığımızda ciddi bir planlama görüyoruz. Türk Halk Müziği’nden popa kadar farklı alanda içerikler mevcut. Bu planlamayı nasıl yapıyorsunuz?

Biz bu planlamayı tesadüfen yapmadık. Hangi müziğin ne kadar seyredildiğine dair araştırmalar var. Bizler de ayrıca araştırma yaptırıyoruz. Halk müziği gençler arasında hala çok dinlenen ve takip edilen bir tür. Rap gençler arasında çok yaygın ama türkülerin ve pop müziğin ciddi bir karşılığı da duruyor. Biz bunlara yüzde yüz uyacağız demedik ama bu gerçeği de unutmayacağız dedik. Türkiye’de caz dinleyicisi yüzde 1 ile 3 arasında değişiyor. Bu ihmal edilebilir bir oran gibi gözükse de ihmal edilmemesi gerektiğini düşündük. En az dinlenen müzik türünü takip edenler de bu kuruma vergi ödüyor. Patronumuzun bize vergi veren insanlar olduğunu unutmamamız gerekiyor. Biz onların hizmetçisi olmalıyız.

Türk müziğine ayrı bir ağırlık veriyorsunuz…

İşimiz öncelikle bilgilendirmek değil ama insanların müzik birikimine katkıda bulunmak istiyoruz. Türk müziği de oransal olarak baktığımızda toplam dinleyicinin yüzde 75-80’ini kapsıyor. İki sebepten dolayı ağırlık veriyoruz. Birincisi halkımız Türk müziğini dinlemek istiyor. İkincisi ise TRT dışında Türk müziğinin yer alacağı ciddi mecraların kalmaması.Diğer müzik kanalları daha çok klip yayınlıyor ve var olanı yayınlıyor, üretimde bulunmuyor. Türk Sanat Müziği çok kan kaybediyor. Biz Türk Sanat Müziği’nden yeni sesleri ortaya çıkaran bir yarışma yapmak istiyoruz. Kendi kültürümüzü yansıtıp gelecek kuşaklara taşımak arzusundayız. Gelecekte yeni solistler ve enstrüman sanatçıları oluşturmuş olacağız. Kimsenin para harcamak istemeyeceği noktalara müdahale edip kültürümüzü korumalıyız.

TRT Müzik olarak büyük üstatları ağırlıyorsunuz. Ne hissediyorsunuz?

TRT Arşiv’e girip Cem Karaca’yı, Zeki Müren’i ve Barış Manço’yu izliyorsunuz. Onlarla yapılan röportajları gördüğümüzde iyi ki yapılmış diyoruz. O anlamda Türk müziğine emek vermiş kişileri kayıt altına almış oluyoruz. Şuanda da portre belgeselleri çekiyoruz. Yaşayan müzik insanlarımızın portre belgeselleri. Şimdi AKM’de anma ve vefa konserleri gerçekleştireceğiz. Programlarımızda da değerli üstatları anmaya çalışacağız.

TRT Müzik’te sohbet programlarını görüyoruz. Sizce izleyenler müziğin sohbetini özlemişler mi?

Müziğin sohbeti çok güzel ve özel. Özlediklerini düşünüyorum. Hal hatırdan öte izleyenlere mesaj içeren sohbetler önemli duruyor. Gençler dijital çağda uzun sohbetleri ıskalıyor. Yapmamız gereken sohbetlerle müziği birleştirmek. Dengeli ve tadında yapmaya çalışıyoruz. Seyretmekten keyif aldığım isimler yayın yapıyor. Farklı isimleri de göreceğiz. Yalnızca duayen isimler olmayacak genç sanatçılar da aramızda olacak.

Dijital ile de bağ kuruyoruz

Dijital ile de bağ kurmaya çalışıyoruz. Dijital platformlarda kendini göstermiş ya da göstermeye çalışan ve bir yol arayan gençlerimize de umut olmak istiyoruz. Onların TV ile bağını kurmak, hem onları TV izleyicisi ile onları tanıştırmak hem de onlarla TV izleyicisini buluşturmak istiyoruz. Böyle de bir misyon üstleniyoruz.

Caz müziği ile Türk Halk müziği gibi farklı türleri daha çok bir arada görecek miyiz?

İlgi gördüğünü fark ettikçe ağırlık veriyoruz. Standartın dışına aniden çıkmak riskli olabiliyor. Bunu adım adım yapmak gerektiğini düşünüyorum.

Sanatçıları farklılığa davet ediyoruz

Yeni dönemde yeni isimler ve projeler var mı?

Türk Sanat Müziği ses yarışması yapmak istiyoruz. Müziğe meraklı oyuncularla yaptığımız özel işler var. Kadına yönelik şiddete karşı Kadının Senfonisi programına başladık ve çok ilgi gördü. Ahmet Özhan ile bir program projemiz var. Ahmet Özhan okul ve öğrenci konseptiyle gerçekleştirecek. Fettah Can ile güzel bir program yapacağız ve farklı bir şey deneyeceğiz. Sanatçıları farklı şeyler denemeye çağırıyoruz. Klasik müzikle ilgili Armoni adında bir program yapıyoruz. Bilgi ekranlarına yer vermeye başladık bunlara devam edeceğiz.

 

Yorum Yaz