Doğayı tahrip ediyoruz

/
8 dakikada okunur

Litros Sanat’ın bu sayısında da siz değerleri sanatseverler için sanat etkinliklerinin nabzını tuttuk. Kanyon Kültür’de sergilenen “İnsan Eli Değmiş” sergisini ziyaret ettik. AKM’de vefatının 125. yılında anılacak “Zekâi Dede’nin Sûz-i Dil Mevlevî Âyin-i Şerîfi”nin de haberini vermeye geldik. Tiyatroseverleri de es geçmedik, yeni bir haberi onlarla da paylaşalım. İstanbul Devlet Tiyatrosu Aralık ayı boyunca Mehmet Baydur’un yazdığı, Semih Kaplanoğlu’nun yönettiği “Limon” tiyatrosunu yeniden gösterime sunacak. Kaçıranlar, Mehmet Baydur’un kalemini özleyenler, internet sayfasından tiyatronun gösterim tarihini ve saatini takip edebilir. 

Kış iyiden iyiye kendini hissettirdi, Aralık ayı geldi çattı. Sanatseverler için sanat etkinlikleri de tüm temposu ile devam ediyor. Litros Sanat olarak bizde kültür sanat ajandasında her zaman olduğu gibi sanatın nabzını tuttuk. İzlenimlerimizi ve haberlerimizi sizinle paylaşmanın heyecanı içindeyiz. Yolunu Nişantaşı’na düşürenlere güzel bir haberimiz var Kalyon Kültür’de “İnsan Eli Değmiş” sergisi var. İnsanoğlunun doğayı nasıl tahrip ettiği artırılmış gerçeklikle anlatılmış. Büyüleyici olduğu kadar ürpertici bir sergi. Aralık ayına girdiğimizde Şeb-i Arus etkinlikleri başlar. AKM’de aralık ayını vefatının 125. yılında Zekai Dede’yi anmaya ayırmış. İstanbul Devlet Tiyatrosu da Mehmet Baydur’un yazdığı, Semih Kaplanoğlu’nun yönettiği “Limon” oyununu yeniden sahneleyecek. Aralık ayı sanat etkinlikleri açısından dopdolu, kış ayını sanatsız geçirmeyin.

“İnsan Eli Değmiş” izlerken düşündürüyor

Küresel ısınma gündemimizde pek yer almıyor. Gündelik telaşlarımızda boğuşurken, bizlere emanet edilen doğayı nasıl tahrip ettiğimizin, doğal döngüyü ellerimizle nasıl bozduğumuzun farkında bile değiliz. Belki de farkındayız ama kötü sonuçları kabullenmemek adına oralı olmuyoruz. Sanatçılar ise bu konuya dikkat çekmek adına kolları sıvıyor ve farkındalık çalışması yapıyor. Nişantaşı’ndaki Taş Konak’ta Kalyon Kültür himayelerinde gerçekleşen “İnsan Eli Değmiş” sergisi doğanın nasıl tahrip edildiğini bizlere gösteriyor. Serginin odağında doğa, sanat ve insanın nasıl açgözlü olduğu var. Sergideki eserlerin tamamı dijital. Kullanılan sesler ürpertici ve arka plan da siyah. Verilmek istenen mesaj çok açık: “Doğaya yaptığın kötülükler için ürpermelisin insanoğlu.” Verilen mesajı sergiyi gezerken aldım. Bir eserde denizin üstünde kırık dökük bilgisayarlar, otomobiller geziyor. Diğer eserde ise volkandan sızılan lavların akışı var. Dikkatimi çeken eserden bahsedeyim size. Bir oda siyah perde ile örtülmüş. Girdiğinizde ortam kapkaranlık. Ürpermeye başladığınızda dijital resim oynatılıyor. Ve o içler acısı hava yastığı patlamış, direksiyonu kırılmış bir araç  manzara ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Araç yerküreye çarpıyor ve yerle yeksan oluyor. Sanatçı bu eserinde otomobil metaforu üzerinden ilerliyor. İnsanı temsil ediyor o araç. İnsanoğlunun yerküredeki tahribatının sonuçlarını kaza yapmış bir otomobil üzerinden anlatmayı tercih ediyor. Bu tercih hedefine de ulaşıyor. İnsan kendini sorguluyor. Serginin küratörlüğünü Ceren ve Irmak Arkman üstleniyor. Dijital sanat alanında öne çıkan isimlerin yer aldığı sergi, Flora Sergisi’nin devamı niteliğinde. Doğa, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm konularının anlatıldığı sergiyi 17 Aralık’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

Zekai Dede AKM’de anılıyor

Dini musikinin önde gelen isimlerinden olan Zekai Dede’nin vefatının 125. yılı. Bestelediği  5 Mevlevi ayiniyle, İsmail Dede Efendi’den sonra Mevlevi repertuvarına katkı sağlayan ikinci isim olarak anılıyor Zekai Dede. Anmak, hatırlamaktır mucibince Atatürk Kültür Merkezi’nde Zakai Dede’yi anma programı tertip edilecek. Anma programında Zekai Dede’nin Sûz-i Dil makamındaki Mevlevî Âyin-i Şerîfi icra edilecek. İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nun katkıları ile gerçekleşecek olan Mevlevi ayini 22 Aralık Perşembe günü AKM’de sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

“Limon” yeniden sahnede

Kültür sanata ajandası olarak tiyatroseverlere de haberimiz var. Mehmet Baydur’un kalemini özleyenlere müjde! Baydur’un yazdığı, Semih Kaplanoğlu’nun yönettiği “Limon” oyunu İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun katkıları ile yine sahnede. Tanzimat’tan bu yana iki yüzyıldır devam eden halk-aydın yabancılaşmasının anlatıldığı oyun, Türkiye’nin toplumsal yaralarına ışık tutuyor. “Limon” iki kesim arasındaki sorunu işlerken takındığı eleştirel tutumuyla seyirciyi de bu konuda düşünmeye, kafa yormaya yöneltiyor. Tiyatroseverler Devlet Tiyatrosu’nun sitesinden oyunun gösterim takvimini takip edebilir. “Her şey eksik, her şey bir numara küçük, her şey karton, her şey tek boyutlu” ise eğer şu sıralar sizin için “Limon”u izlemenin tam vakti.

 

Önceki Yazı

Dijital platformlarla sinema forma değiştiriyor

Sonraki Yazı

Zihni Göktay: Ölene kadar sahnede olacağım

Son Yazılar

Gandi mürşid arıyor

İnsan eğitimi Hz. Âdem ile başlayan kutlu bir yolculuktur. Peygamberlerden sonra onların varisleri olan alim arif