Müzik iyidir, iyileştirir…

25 dakikada okunur

Tam da bu konuyu referans alıyoruz Litros Sanat’ın müzik temalı yeni sayısındaki bu haberimizde: Müzik iyidir, iyileştirir… Hani derler ya “Müzik ruhun gıdasıdır”, kabul edelim, gerçekten de öyledir… Bu çok sık duyduğumuz klişe bir söz olsa da doğruluğundan bir şey kaybetmiyor… Biz de Litros Sanat’ın yeni sayısında bu klişenin peşinden gidiyoruz, giderken de bize müzisyenler ve sanatçılar eşlik ediyor. Kimler mi onlar, detaylar haberimizde… 

Binlerce yıldır hayatımızda ses ve müzik… Önce sesti adı; ya da başka bir şey, bugünse müzik tanımını kazandı. Notaların da adı nota değildi örneğin, enstrümanlardan çıkan sesler başka birçok farklı şeyden elde ediliyordu belki de… Tanımlar aynıydı ama adları günden güne değişerek bugünkü halini aldı. Kısaca ne olursa veya nasıl olursa olsun, ses, notalar, müzik ve dolayısıyla bu yolla iletişim hayatımızda, tarihimiz boyunca her zaman vardı. Peki hiç düşündük mü? Varlığı insanlığın varlığından bile eski olan bir şeyin iyileştirme gücüne sahip olduğunu; doğal olarak olabileceğini… Müzik öyle bir şey işte, kendisi iyi bir şey, iyileştiriyor da. Bu duygusal bir tanım değil, bilimsel olarak da ispatlı üstelik. Başlığımızda da olduğu gibi “Müzik iyidir, iyileştirir…” İşte buradan hareketle Litros Sanat’ın müzik temalı yeni sayısında bu konuya eğiliyoruz. Bunu da müzisyenler Gökhan Kırdar, Melis Sökmen, Hüseyin Sermet, Mehmet Güreli, Prof. Dr. Saim Akçıl, Prof. Dr. Erol Deran, Deniz Taşar, Evdeki Saat, Murat Evgin; ressam Civan Aydın ve oyuncular Bülent Alkış ile Deniz Bolışık ile yapıyoruz, buyurun müziğin iyileştirdiğine dair her görüşten keyifli haberimize… 

Gökhan Kırdar: Bunu ilk söyleyen bizim atalarımız… 

Müzik iyileştirebilir ama duyguları direkt olarak değiştirmeye sahip olduğu için hastalandırabilir de. Çünkü bedenimiz ve ruhumuz aslında bir bütün. Bütün felsefeler de bunu kabul ediyor. Bedenden ibaret değiliz çünkü. Bir fizik beden ve bir de enerji bedenimiz var. İki bin yıl öncesinde İbn-i Sina ve Farabi bilimsel olarak müziğin bu etkisinin farkındaydı. Aslında her bedensel tepkinin beraberinde belki de başlangıcında, yaşadığımız hayatın bize yaşattıklarının hastalıklara dönüşerek karşılık bulması söz konusu. Dolayısıyla belli frekans değerlerinde notlar var. Yüksek frekansa sahip müziklerin insan bedenindeki enerjiyi yükselttiği ispatlı bir durum. Bunun tam tersine düşük frekanslı olanların da insan bedenindeki enerji düzeyini farklı yönde etkilediğini biliyoruz. Bu kadar bilimsel olarak ortada duran bir bilgi ve bunu ilk söyleyen de bizim atalarımız, bilim insanlarımız ve dolayısıyla onlar da birer müzisyenler… Müziğin belli ölçülerde icra edildiği durumlarda insanları iyileştirebildiği veya rahatsızlandırabildiği gerçeği söz konusu. Bu nedenle bir müziği dinlerken onun sizin ruh halinizi yükselttiğini düşünmemiz gerekiyor. Doğru titreşimi veren müzik ve müzisyenler insanlara iyi gelir. Ama bu titreşimi yakalayamayan müzisyenler insanlara iyi gelemez. Bu, dinleyen kişinin dinlediği sanatla kurduğu iletişim veya bağ durumuyla da ilgili bir şey. Her şeyin bir titreşimi olduğunu düşünürsek etkileşime girdiği her şey ona bir level sunuyor. Size iyi geliyorsa doğru müziği dinliyorsunuz ama iyi gelmiyorsa doğru müziği dinlemiyorsunuzdur…

Melis Sökmen: Herkes her dili konuşamaz ama her melodiyi mırıldanabilir

Müzik kesinlikle iyileştirir. Dünya tarihine baktığımız zaman ses her zaman vardı. Ses olmadan bu iletişim kurulamaz. Dağların tepesindeki rüzgâr sesi, sus sesi, zaten ilk başlayan şeyler bu değil midir? İnsan yokken doğadaki sesler vardı. Sonra canlılar çıktı, onların da sesleri vardı… Damlacıkların da suyun da sesi… Daha doğrusu her zaman ses vardı. Kısacası Yaradan’ın oluşturduğu bir sistem var ve onun içinde de ses her zaman oldu. İlk kıta dediğimiz Afrika’da da biliyoruz ki insanlar yine ses yoluyla iletişim kurdular. Çeşitli malzemelerden ses meydana getirerek bunu yaptılar. Öte yandan notaların da ahenkleri var. Sadece notalar nota demek değildir, renkler de işin içinde… Özellikle Edirne’de su ve müzikle insanlar iyileştirildi. Ve bundan 200 yıl sonra Batı bunu aldı. Bu gerçek yadsınamaz. Bana iyi gelen müzikler ise caz ve klasik müzik. Ben daha çok sıcak ses ve müziklerden hoşlanıyorum, bu bana iyi geliyor. Müziğin insanları birleştirdiğine inanıyorum. Müzik, dilin üstünde bir şey. Herkes her dili konuşamaz ama her melodiyi mırıldanabilir. İletişimi en güzel şey yapan da müziktir. Dansın da dilin yoktur örneğin. Duyguyu müzikten her şekilde alırsın, böyle bir algı biçimidir müzik. 

Hüseyin Sermet: İyi müzik her canlıyı mutlu kılabilir

Musiki iyi icra edildiği ve doğru çalındığı zaman insanları bir kenara koyun diğer canlılara da bir nevi iyilik yaparak onları daha mutlu kılabilir. Ta Osmanlı’da, hatırladığım kadarıyla Edirne başta olmak üzere delilerin veyahut ruhsal hastalıklara sahip olanların musiki ile tedavi edildiğini biliyoruz. Elbette tedavi eden musiki olduğu gibi türüne göre insanları heyecanlandıran hatta şiddeti teşvik eden musiki türleri de bulunmakta. Dolayısıyla musikinin insanoğlu ve canlılar üzerindeki geniş tesiri, iyi veya kötü, tartışılmaz bir vakadır. 

 

Mehmet Güreli: Rock ve klasik müzik bana huzur veriyor

Müzik insanı iyileştirebilir. Nedenini insanlar müzik dinleyerek anlayabilirler. Müzik ruhun gıdasıdır sözü çok doğru bir şeydir. Birçok yerde de bunun uygulaması yapılıyor zaten. Müzik kimine zevk kimine de eziyet verir. Bu biraz da yaşam tarzı elbette, bilgi ve kültürle de ilgili. Müziğin iyileştirdiği gerçeği kişiye göre değişir ama genel cevabı evettir. Fakat müziğin iyi seçilmiş olmasında fayda var. Örneğin rock müzik ve klasik müzik bana iyi gelen müzik türleri arasında yer alıyor. Benim biraz geniş bir yelpazem var. Bütün bunlar bana huzur veriyor. Türk halk müziğinde de hayran olarak dinlediklerim var, başta Aşık Veysel olmak üzere… İyi müzik, iyi müziktir. Bundan etkilenmemeye imkân yok. Bu yatkınlıkla da ilgili bir şey. Eğer yatkınlığın yoksa müzik seni iyileştiremez. Bazı müzik bazı insanlara gürültülü gelebilir, bazısına da sakinleştirici gelebilir, bütün bunlar bireylerin kendi iç meseleleri. Bunların hepsi merakla ilgili bir şey. Merakını arttırdığın zaman zevk aralığın da artıyor. Müzik can sıkıntısına da karşıdır. Bir müzik açarsın ve dalar gidersin, illa dans etmene gerek kalmaz, dans edenleri hayal edersin.  

Prof. Dr. Saim Akçıl: Her türlü enerjiyi bize müzik veriyor

Müzik elbette iyileştirir, buna katılıyorum. Hatta bazı hastalara Mozart’ın müzikleri dinletilir. Öte yandan müzik benim her şey demek, yaşamak demek. Müziksiz bir yaşam düşünemiyorum. Bize her türlü enerjiyi müzik veriyor, kafamızı çalıştırıyor. Müzik sadece sesten ibaret değildir. Bazı eserleri analiz ettiğiniz zaman içinde ne kadar büyük denli matematik olduğunu görebilirsiniz. Bu nedenle müzik benim için vazgeçilmez bir şeydir. Büyük bestecilerden sonra dünyaya gelmiş ve onların müziğini tanımış ve çalmış olmak benim için çok büyük bir şans. Tüm bunlar insanın ruhunu zenginleştiriyor. Ben de sahnedeyken, müziğimi icra ederken kendimi çok mutlu hissediyorum. Evet, müzik ruhun gıdasıdır. Çok söylenen bir laf ama çok doğru bir sözdür. Önemli olan müziğin türü değil, önemli olan o müziğin türlerinde başarıya ulaşmış olmaktır. 

Prof. Dr. Erol Deran: Her halin kendine ait bir müziği vardır

Müzik insanı iyileştiren bir şeydir. Müzik insanın iç aleminin de bir tezahürüdür diye düşünüyorum. Yeter ki insanlar iç alemiyle samimi olsun. İç aleminin meydana getirdiği şey doğaldır, bu nedenle müzik ona iyi gelir. Müzik yapma eylemi de samimi ve hakiki olursa o durumda müzik insana gerçekten iyi gelir. Bu zaten bilimsel olarak da ispatlanmış bir şeydir. İşin içinde samimiyet varsa o her zaman doğrudur. Bu nedenle müziğin iyileştirdiği gerçeğine katılıyorum. Müzik insanın özünün tezahürü diye düşünüyorum. Ama orada da yine samimiyet olması lazım. Bu resimde de böyledir, güzel bir resim insana iyi gelebilir. Fakat iyi müzik, kötü müzik diye ayırt etmek lazım. İyi müzik varsa insanın her anında değişik şeyler olabilir. Mesela loş bir ışık altında oturun, oradaki müzik başka olmalıdır. Yani halimizle müziğin birbirine paralel oluşu bir doğallıktır. O ve her halin kendine ait bir müziği vardır. 

Deniz Bolışık: Notalar insanin enerjisini değiştiren bir dile sahip

Müzik insanı iyileştirir, buna kesinlikle katılıyorum. Bazı şeyleri yaşadığımızda, bazı şarkılar yeniden anlam buluyor ve o sırada siz kendinizi tanımlıyorsunuz. Mutluluk anlamında da notalar çok ciddi enerji değiştiren bir dile sahip insanlar için. Bu nedenle modumuza da etki ediyor. Müzik benim için arkadaş demek. Örneğin yola çıkıyorsunuz ve müzik dinliyorsunuz, bu yolda size müzik destek oluyor. Müzikle birlikte hayatı paylaşıyoruz bence. Benim karakterime bağlı olarak zaman zaman bütün tarzlar bana iyi geliyor diyebilirim. Bunun içinde bütün türler var. Ayrıca rolüme yakın bir müzik varsa, o rolü çalışırken müzik bana yardımcı oluyor. 

Deniz Taşar: Müzik bizi dönüştürür, birbirimize bağlar

Müzik kesinlikle insanı iyileştirir. Zaten sanat iyileştirir. Müzik bana göre ifadelerin en saf aktarımlarından biridir. Bizi dönüştürür, birbirimize bağlar. Duyguları algılama, sindirme, aktarma fırsatı sağlar. Yeni dünyalar açar zihnimizde, tek bir duyuyla bizi başka bir gerçekliğe ışınlayabilir, umut verir, hayaller kurdurur, sakinleştirir, heyecanlandırır. Müziksiz bir hayat düşünemiyorum ve müziğin gücünün sınırsızlığına inanıyorum. Müzik benim için dertleşmek demek. Kendini tanımak, içini dökmek, içine dönmek ve oradan taşmak demek.

 

Bülent Alkış: Müzik boyutlar arası bir kapıdır

Müzik iyileştiricidir fakat doğru frekans ve ruha hitap eden doğru tınılar olursa. Müziğin iyileştirdiği gerçeği insanlık tarihi kadar eski bir yöntemdir. Ülkemizde de özellikle Osmanlı döneminde alternatif tıp bu durumdan çokça faydalanmıştır. Edirne ilimizde bulunan müze buna en güzel örnektir. Müzik boyutlar arası bir kapıdır, hatta gözlerinizi kapatıp dinlediğinizde kesinlikle alemler arası bir yolculuk başlar, ilahidir, Tanrısaldır, dil din ırk gözetmez, hatta o kadar etkilidir ki diğer canlıları bile kapsar. Stomps isimli bir grubun sahne şovlarını izlediğimizde doğadaki her şeyi birer enstrüman yapabileceğimizi görebiliriz. Blue Man grubu da buna güzel bir örnektir. Her müzik türünün bir çıkış hikayesi vardır. Ortak nokta insandır, insanın da ortak noktası ruhtur. Ruhunuza hitap eden her müzik güzeldir ama görecedir, bir başkası için değişkenlik gösterebilir. Dünyanın, evrenin, tüm kâinatın bir müziği; melodisi kutsal bir harmonisi var ve böyle düşününce insanın tüyleri diken diken oluyor. Koku gibi müzik de bizi derinden etkiler ve ışık hızından bile hızlı bir yerlere götürür anılar o yüzden müzikle kardeştir. “Müzik, belirli kelimelerle konuşulmayan bir dildir.” der, Keith Richards. Caryle’nin ise şu sözü çok anlamlıdır: “Doğrusunu söylemek gerekirse, müzik meleklerin dilidir.” 

 

 

Civan Aydın: Müzik sonsuz olasılıklarla dolu bir alan sunar

Evet müzik kesinlikle iyileştirir. Resim sanatının ruhun derinliklerine dokunabildiğini; renklerin ve formların insan üzerinde görsel duyular yoluyla hisler uyandırdığını üreterek deneyimleyen biri olarak, müziğin titreşimleri ve melodiler de işitsel olarak insan duyularına hitap eder. İnsan ruhunu besleyen ve iyileştiren yönünü özellikle ruhun karanlık noktalarını aydınlatacağını düşünmekte ve hissetmekteyim. Müzik, tıpkı bir ressamın tuvali gibi sonsuz olasılıklarla dolu bir alan sunar. Renkler, formlar ve kompozisyonlar gibi notalar ve ritimler de sınırsız kombinasyonlarla yeni dünyalar yaratır. Örneğin Beethoven’ın “9. Senfonisi”ni dinlediğinizde, notaların sizi nasıl derin düşüncelere ve duygulara sürüklediğini hissedersiniz. Bu, resmin renkleri ve çizgileriyle oluşturulan etkiden farksızdır. Son zamanlarda bir hayli resimleri üzerinde durduğum Van Gogh’un resimlerinin de müzik gibi, insanın iç dünyasında derin bir rezonans yarattığını hissetmiştim. Van Gogh’un “Yıldızlı Gece” tablosunu izlerken hissettiğimiz huzur ve hayranlık, Chopin’in bir Nocturne’ünü dinlerken de aynı şekilde ruhumuza işler. Müziğin insanı iyileştirme gücü, bu duygusal rezonans ve zihinsel bağlantıların bir sonucudur.

Evdeki Saat: Eğer iyileştirmesini isterseniz iyileştirir

Müzik eğer iyileştirmesini isterseniz sizi iyileştirir. Bu konunun da insanın kendi tercihi olduğunu düşünüyorum. Ulaşabildiğimiz milyonlarca şarkı var ve hepsi iyileştirici değil bildiğimiz üzere. Belki de zaman zaman hepimizin iyileşmeye veya acımızın deşilmesine ihtiyacımız vardır. Ben de her zaman iyileştirici müzikler dinlemiyorum. O yüzden bu sorunun cevabı şudur: Müzik siz nasıl hissetmek istiyorsanız onu hissettirir. Müzik benim için de benim var oluşum. Bu dünyaya bunun için geldiğimi biliyorum. Hayatım boyunca da devam edecek, bundan eminim. Yani, tüm tanımların dışında müzik benim iletişime geçme, konuşma, var olma şeklim.

Murat Evgin: Suyun moleküllerinde bile değişime yol açtığı kanıtlanmıştır

Kesinlikle, müzik iyileştirir, umut verir, duygu durumumuzu değiştirir veya bize mutlu olduğumuz anları tekrar yaşatır. Bilimsel olarak da müziğin insana iyi geldiği, hastaların iyileşme sürecini çabuklaştırdığı, hatta sadece insanda değil suyun moleküllerinde bile değişime yol açtığı kanıtlanmıştır. Tüm toplumlar kitleleri etkilemek için hikayelerini, masallarını müzikle birleştirerek anlatmıştır. Dinlerde de müziğin etkisini ve gücünü duyabiliriz. İlahiler, değişik makamlara sahip ezan buna örnek olabilir. Benim için de müzik günlük dilimizin bile içinde olan bir melodiler bütünüdür. Her lisanın vurgu ve fonetikten oluşan kendine özgü bir bir ezgisi vardır. Üstelik bu aynı ülke içinde bölgeden bölgeye de değişir. Benim mesleğim için müzik dizi ve filmlere can veren, sahneyi manipüle etme gücüne sahip bir unsurdur.

Önceki Yazı

Perdenin arkasındaki melodiler: Türk sineması ve müziğin buluşması

Sonraki Yazı

Mekan bendedir, sanatım da mekan da!

Son Yazılar

Gandi mürşid arıyor

İnsan eğitimi Hz. Âdem ile başlayan kutlu bir yolculuktur. Peygamberlerden sonra onların varisleri olan alim arif