Dünyaca ünlü ABD’li rock sanatçısı Tina Turner, bir belgeselle hayranlarına veda ediyor. Pamuk tarlalarından çocukluk ve evliliğinde yaşadığı şiddet ve istismara, oğlunun intiharından geçirdiği felç, kanser ve böbrek nakline kadar pek çok acının üstesinden nasıl geldiğini ilk kez anlatıyor.
Şarkıcı mücadele ve acıyla dolu gençlik yıllarını, orta yaşlarında bulduğu gerçek sevgi ve küresel şöhreti, ilk kez ‘Tina’ adlı uzun metrajlı belgeselde paylaşıyor. Hayatının üçüncü ve son dönemine sahne ışıkları dışında nasıl girmek istediğini dile getiren 79 yaşındaki ikon sanatçı, maruz kaldığı çok yönlü şiddetten dolayı ‘Travma sonrası stres bozukluğu’na sahip olduğunu söylüyor.
Böbreğini verdi
Alman plak yöneticisi Erwin Bach ile evliliğiyle hayatının en mutlu dönemine giren sanatçı sadece birkaç hafta sonra felç geçirir. Sonrasında bağırsak kanseri teşhisi konulan Turner, eşi Bach’tan nakledilen böbrekle hayata tutunur. Oğlunun intihar etmesiyle yıkılan sanatçı, yaşadıkları ve sağlık sorunlarıyla mücadelesi nedeniyle eşinin kendisini, ‘savaştan çıkan asker’e benzettiğini belirtiyor.
Kendisini terk eden annesiyle şöhrete kavuştuktan sonra yeniden bir araya gelen Turner, şunları söylüyor: “Annem merhametli biri değildi. Bir yıldız olduğumda mutlu oldu, çünkü ona bir ev almıştım. O benim annemdi, onu rahat ettirmek istedim…”
Affetmek kurtulmanın en önemli yolu
Eşini uzunca bir süre affedemediğini söyleyen Turner, “Çok uzun zaman Ike’den nefret ettim. Bunu itiraf etmeliyim. Ancak öldükten sonra fark ettim ki, o hasta bir insandı. Başlarda çok iyi biriydi. Onunla ilgili iyi düşüncelerim var şimdi. Belki de onunla tanışmam iyi bir şeydir bilmiyorum. O zamanları hatırlamak canımı acıtıyor ama bağışlamak kurtulmanın en önemli yolu” ifadelerini kullanıyor.
Travmanın en büyük panzehirinin affetmek olduğunun ifade eden sanatçı sözlerine şunları ekliyor: “O zamanları hatırlamak acıtıyor, ama belli bir aşamada affetme hakim oluyor. Çünkü affetmek, tutunmak zorunda olmamak anlamına gelir. Bu serbest bırakmaktı, çünkü sadece seni incitiyor, affetmeyerek acı çekersiniz, bunu tekrar tekrar düşünürsünüz.”
