Kûfî bugünün sanatı değil!

11 dakikada okunur

Hat sanatçısı Gülnihal Gül Mamat: “Sözün başladığı yer etimoloji. Her harf bize o dönemi anlatıyor. Geçmişten gelen Kûfî sanatı ise bir stilden çok daha fazlası” diyor.

Karşınızda hat sanatının özgün eserlerini buluşturan Gülnihal Gül Mamat… Kendisi sizleri “az çoktur” cümlesi ile her eserinde karşılıyor. Ülkemizin önemli hat sanatçısı Gülnihal Gül Mamat’a hepimizin merak ettiği soruları sordum.Yarının sanatı ile beraber tasarım dilinin varoluşunu konuştuk. Kûfîden girdik tipografiden çıktık. Bu sebeple sindire sindire birkaç bölümde kûfîyi tanıyarak bu söyleşiyi okuyacaksınız. Özgün eserler oluşturan Gül Nihal Mamat, sergilerden sosyal medyadan ve günlük yaşantımıza dahil olan yazı kavramının hikayeleriyle farklı bir pencere aralıyor. Öyle ki bir tarihi anlatan yazının bugün tekrardan bizlerle var olması hepimiz için çok değerli.

Ne zaman ve nasıl eserler tasarlamaya başladınız? Hat sanatına olan ilginiz nasıl gelişti?

Gülnihal Gül Mamat

Babam beni hat ile tanıştırdı. Okula gitmemi istemiyordu. Annem her seferinde babamı ikna ederdi. Liseye kadar okudum fakat artık babam devam etmemi istemiyordu. Bana bir teklif ile geldi. Hat sanatı ile tanışmak ister misin dedi. Bu bana soğuk gelen bir fikir değildi. Özel bir hoca ile başladım hat sanatına… Betül hocam oldukça zengin bilgi birikimine sahip biriydi. Tezhipten minyatüre, minyatürden hata kadar bütün süreci çok iyi biliyordu. Hat sanatının temel bilgilerini öğrenirken bir yandan da çeşitlerini öğreniyordum. Hocamın bütün öğrencilerine öğrettiği gibi bana da öğretmek istediği kûfî ile de orada yollarımız kesişti. Rik’a’yı, Nesih’i, Sülüs’ü yazdım. Divani de arada kaldım. Dönüm noktam; nokta eserim oldu. Bir dönem çok küçük bir kağıt parçasına eskizlemiştim. Daha sonra hocam ile paylaşmak istedim fakat derse giderken tedirgindim, hocam ile paylaşmalı mıyım diye hocama gösterdim… Bu çok iyi bu yolda gidebilirsin dedi. Yolculuğum böyle başladı.

Hat sanatı belli kuralları olan bir sanat buradaki özgünlüğü ve özgürlüğü nasıl oluşturuyorsunuz?

Kûfî ilk yazı çeşidi. Aklam-ı sitte dediğimiz yazı, kûfî yazısından yola çıkılarak yazılır. Baktığınızda hiçbiri kûfî yazısına benzemez. Kûfî çeşitleri de vardır ama benzemez. İlk yazıdır. Benim etkilendiğim kısım; vahiy indiğinde taşa yazılan yazı da kûfî yazısıdır. Daha sonra sanat arayışına girdikleri vakit Aklâm-ı sitte dediğimiz yazı oluşuyor. Çalışmalarımı yaparken kendimi tarih yolculuğundan buluyorum. O döneme döndük… Bugünün şartlarıyla o yazıyı yazmaya çalışıyor gibi hissediyorum. Kurallar olmalı! Makili sanat arayışı ile ortaya çıkan bir yazı stili olduğu için kuralları pek yok. Dönerek yazılan bir yazımız var okunması zordur.
Kûfî sanatının, amaçlarından bir tanesi de boşluk bırakmadan yazmak ama bir düzen yok. Ezbere bildiğinizi okuyabiliyorsunuz. Hareke veya nokta yok sadece boşluk kapatmak için nokta kullanılıyor… Bir dönem artık bunun böyle devam etmeyeceğini anladım yazıyı yazıyorum en sona geldiğimde bir kare geliyor ve ben o kareyi dolduramıyordum, sonra orantılı olabilmesi için bu harflerin tek sayıda yazmam gerektiğine karar verdim. Daha sonra matematiksel bir sistem üretildi ve karmaşayı yok ettik. Öncelikle harflerin hiçbirinin birbirine benzemeyeceği şekilde yazılmasını oluşturduk sonrasında dönerek yazarken de nasıl bir sistem oluştururuz da karmaşa ortadan yok olur diye çalıştık en son noktalarında hepsini koyarak yazıyı oluşturduk.

Ayet el-Kürsî

Tasarım Felsefeniz nedir?
Tasarımın hikâyesinin önemli olduğunu düşüyorum, Eserlerde bir hikaye oluşturulursa çok daha etkili olacağını düşünüyorum. Amerikalı Hristiyan biri hikâyesinden çok etkilendiği için eserimi almıştı, hikâye olunca insanlarda bir şekilde yer buluyor eser.

Kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Kûfî’ye modern hat, çağdaş hat, özgün hat diyenler var. Bizlerin özgün hat deme sebebi ise birkaç tane Kûfî yazısı var bunların hepsinin anatomisini öğreneceğiz yazacağız. Tasarım yapmaya kabiliyeti olanlar ise klasikten şaşmadan kendi yazılarını oluşturabilecekler, biz bu yüzden Özgün Hat Atölyesi dedik. Bu yıllar sonra olacak bir şey şu anda özgün bir şey yapmıyoruz klasiğe devam ediyoruz. Özgün ama klasik kurallarına uyarak çalışıyorum ve hikayeleştirip sade olmasına özen gösteriyorum.

El işçiliği de çok önemli

Çalışma sürecinizden söz edermisiniz?
Nokta beni çok etkiler, noktadan harfler harflerden kelimeler kelimelerden ayetler oluşuyor. Noktanın olduğu herşey bana bir şey düşündürüyor. El işçiliği de çok önemli, baskıda kullanabiliriz ama sevgiden sonra emek sarf ediyorsunuz. Empati ise eserle geçirilen vakitle kazanılan bir şey ne kadar çok vakit geçirirseniz o kadar fazla aklınıza bir sonraki işlerle ilgili fikir gelebiliyor.

Eserlerinizi oluştururken dijital sanat alanı ile nasıl yorumluyorsunuz?
Bilgisayar kullanma konusunda pek iyi değilim, video art yapmak istiyorum kendimce bir şeyler deniyorum kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Teknolojiden şu şekilde fayda sağlıyoruz, yazıyı önce bir kareli kağıtta yazıyorum bir kompozisyon oluşturuyorum sonrasında illustratörden çiziyorum. Eskiden kareli kağıtlara yazıyorduk bu meşakkatli bir süreçti şimdi ise çizimimi illüstratörden çiziyorum eskiz alıp çalışıyorum.

Tipografiyi nasıl tanımlıyorsunuz?
Tipografi üzerine yapmış olduğum çalışmalar var ama çalışmalarım eskizlerde kaldı.

Oyuncaklarından araba farına kadar

Tasarım felsefeniz ve düşünme tarzınız, çevreniz ve kültürünüz tarafından, nasıl etkileniyor?
Yalnız kaldığım zaman eser üretebildiğimi düşünüyordum aslında öyle değilmiş. Günlük hayat içinde çocukların oyuncaklarından araba farına kadar birçok şeyden etkilene biliyorsunuz.

Hedeflerimden biri çocuklara ulaşabilmek

Yaratıcılığınızı beslemek için ne yapıyorsunuz?
Sanatımı henüz yeni icra etmeye başladığım dönemde, hocam bana modern hat çalışan bir hattat önermişti. Ben eserlerinden etkilenirim diye bakmamıştım, beş sene sonra kendisini bir sergiye davet etmiştik eserlerine o zaman bakmıştım. Etkilenirim diye korkuyorum, bu yüzden sürekli takip ettiğim bir isim yok. Çok bunaldığımda da çok mutlu olduğumda da kendimi masa başında bir şeyler yazarken buluyorum…Hedeflerimden biri çocuklara ulaşabilmek.

Önceki Yazı

Sınırsız(!) alanda komiklikler ve tuhaf kıyaslar

Sonraki Yazı

Yaza merhaba derken okuma listelerimizi de ihmal etmeyelim

Son Yazılar

Burgazada, Sait Faik ve gençler

Sakarya Cemil Meriç Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileriyle yazar Sait Faik’in vefatının 70. yılında Burgazada’da birlikteydik. Burgazada

Şiir daima bir fazladır

Şair İhsan Deniz: “Şiir kendi başına vardır, olduğu yerde durur, orda, ancak orada vardır. Tanımlar ne